Geçen günlerde toplumsal medya ve haber sitelerine bahis olan “Takside unutulan 1 milyon 800 bin lira sahibine teslim edildi” haberinin, taksicilerin reklam emelli çarpıtması olduğu ortaya çıktı. Öte yandan muhabirin sorularını cevapsız bırakan taksici, kendisini tuvalete kitliledi.
İstanbul’da bindiği takside ortasında yaklaşık 1 milyon 800 bin lira bedelinde para bulunan valizi unuttuğu ve bu valizin taksi durağı işleten Orhan Aydoğdu tarafınca bulunarak kendisine teslim edildiği argüman edilmişti. Aydoğdu, kameraların karşısına geçerek “Parasını bulduğumuz için bize bir ölçü para teklif etti fakat kabul etmedik, isterse çıkıp kameraların karşısında kendisi de söyleyebilir” demişti. Tezlerin odağındaki Necip Y. kelam konusu olay hakkında konuşarak “O görüntünün bu biçimde bir maksatla kullanıldığını kestirim etsem buna asla müsaade etmezdim” dedi.
TIKLAYIN – Almanya’dan tapu için İstanbul’a geldi, takside 1 milyon 800 bin TL unuttu
“Benim asla bu biçimde bir param olmadı, valizin ortasında de şahsî eşyalarımdan öbür bir şey yoktu” diyen Necip Y., şu biçimde konuştu:
“Ben Perşembe günü, -beyefendinin tez ettiği üzere Cumartesi falan değil- İstanbul Teknik Üniversitesi’nin önünden Sarıyer Kaymakamlığı’na gitmek üzere taksiye bindim. Takside yalnızca şahsi eşyalarımın olduğu, tıraş materyalidir, elbiselerim, ayakkabılarım ve birkaç tane kitabımın olduğu orta büyüklükte bir çantamı unuttum. İndikten on beş dakika daha sonra fark ettim ve geri geldim, aramaya çalıştım. sonrasındasında ben de çabucak o üstteki taksiye, yani bu görüntüyü çeken taksiciye gittim, durumumu anlattım. Telefonumu bir kağıda yazdım. İsmimin ve telefonumun yazılı olduğu kağıdı taksi durağındaki masaya bıraktılar. Yakın taksilere de anons geçmesi için kendisinden rica ettim. Yoldan geçen bir taksiyi durdurdum ve o taksi ile yakındaki taksi duraklarını tek tek dolaştım ve not bıraktım. İstinye Polis Karakolu’na hakikat giderken telefon geldi ve çantamın bulunduğunu söylemiş olduler. Polis memuru sağ olsun yardımcı oldu. Ve süratli bir biçimde Ferahevler’deki taksi durağına geldim. Ben kendisine eşyalarımı bulduğu için teşekkür ettim, minnet duyduğumu söylemiş oldum.”
“Bu bir reklam çalışması üzere, çantanın ortasında rastgele bir para yok”
DHA’ya konuşan taksici Orhan Aydoğdu’nun kendi reklamını yapmak için bu biçimde bir palavra dediğini belirten Necip Y. kelamlarına şöyleki devam etti:
“O ortada bize çay da ısmarladı. Yirmi, otuz dakika boyunca orada bekledik. Orada bir samimiyet havası var. Orada bir şakalaşma yapılıyor. Daima ben onun çekildiğinin bile farkında değilim. Çekildiğini bilsem bu biçimde bir maksatla kullanıldığını iddia etsem bunu asla müsaade etmem. Yani bunun için tutanak fiyatım. Ayrıyeten onun yaptığı röportajla ilgili de kimi şeyler söylemek istiyorum. Baktığımda bu bir reklam çalışması üzere, çantanın ortasında rastgele bir para yok. İçinde eşyalarım olduğu için orada büsbütün espri emelli söylendi. O espri yaptı ben de esprili bir biçimde karşılık verdim. Orada rastgele bir para yok, bulunmuş ve kaybolmuş rastgele bir para yok. Yalnızca eşyalarım bulundu. Ben onun için de kendisine minnettar olduğumu söylemiş oldum. Bunun haricinde reklamını yapmak için bunu yaptı. Ben o denli düşünüyorum. En azından kendisine ulaştım. Kendisinin bir an evvel bu mevzuyu düzeltmesi için açıklama yapmaya davet ettim. Kendisiyle şahsen görüştüm ve kendisinin fazlaca üzgün olduğunu, bunun bir yanılgı olduğunu, bunu yapmaması gerektiğini söylemiş oldu.”
Bu durumdan dolayı mağdur olduğunu söyleyen Necip Y., “Gerçekten büyük bir mağduriyet, büyük bir şaşkınlık ortasındayım. Ben kendisinin hem bağlı olduğu odayı aradım, sürücüler odası, taksici bu arkadaş. Bir yönetici bana döndü, bu bahiste çalışma yaptığını hukuk işleriyle ilgilenen üniteyle konuşacaklarını ve en kısa vakitte bana geri dönüş yapacaklarını söylemiş olduler. Ben de bundan daha sonra şayet açık bir biçimde çıkıp size ve öbür basın mensuplarına bu olayı hangi hedefle yaptığını söylerse ve özür dilerlerse bunu düzeltirlerse benim de bunlardan öbür bir talebim yok esasen” dedi.
“Gurbetçi değilim”
Bugün ise Show TV ekranlarında yayınlanan Ebru Akel ve Murat Güloğlu’nun sunduğu ‘Bu Sabah’ programında valizini unuttuğu tez edilen kişi, programa telefonla bağlanarak, yaşanan olayın ‘kurgu’ olduğunu söylemiş oldu:
“Videonun çekildiğinden bile haberim yoktu. Rastgele bir biçimde kaybolmuş bir param yok. Bulunmuş bir param da yok. Ben gurbetçi değilim, Almanya’ya da gitmedim. Olay büsbütün kurgu.”
Taksici kendisini tuvalete kilitledi
Programın grubu, olayın yaşandığı durağa giderek taksicilerle de konuşmak istedi. Muhabirin soruları karşısında kaçacak yer arayan taksici, kendini tuvalete kilitledi. Muhabirin, “Talimatı kim verdi?” sorusu üzerine kelam alan taksici, “Onu söylemek zorunda değilim” biçiminde karşılık verdi. Durağa gelen bir başka taksici de kameralardan kaçtı.
İstanbul’da bindiği takside ortasında yaklaşık 1 milyon 800 bin lira bedelinde para bulunan valizi unuttuğu ve bu valizin taksi durağı işleten Orhan Aydoğdu tarafınca bulunarak kendisine teslim edildiği argüman edilmişti. Aydoğdu, kameraların karşısına geçerek “Parasını bulduğumuz için bize bir ölçü para teklif etti fakat kabul etmedik, isterse çıkıp kameraların karşısında kendisi de söyleyebilir” demişti. Tezlerin odağındaki Necip Y. kelam konusu olay hakkında konuşarak “O görüntünün bu biçimde bir maksatla kullanıldığını kestirim etsem buna asla müsaade etmezdim” dedi.
TIKLAYIN – Almanya’dan tapu için İstanbul’a geldi, takside 1 milyon 800 bin TL unuttu
“Benim asla bu biçimde bir param olmadı, valizin ortasında de şahsî eşyalarımdan öbür bir şey yoktu” diyen Necip Y., şu biçimde konuştu:
“Ben Perşembe günü, -beyefendinin tez ettiği üzere Cumartesi falan değil- İstanbul Teknik Üniversitesi’nin önünden Sarıyer Kaymakamlığı’na gitmek üzere taksiye bindim. Takside yalnızca şahsi eşyalarımın olduğu, tıraş materyalidir, elbiselerim, ayakkabılarım ve birkaç tane kitabımın olduğu orta büyüklükte bir çantamı unuttum. İndikten on beş dakika daha sonra fark ettim ve geri geldim, aramaya çalıştım. sonrasındasında ben de çabucak o üstteki taksiye, yani bu görüntüyü çeken taksiciye gittim, durumumu anlattım. Telefonumu bir kağıda yazdım. İsmimin ve telefonumun yazılı olduğu kağıdı taksi durağındaki masaya bıraktılar. Yakın taksilere de anons geçmesi için kendisinden rica ettim. Yoldan geçen bir taksiyi durdurdum ve o taksi ile yakındaki taksi duraklarını tek tek dolaştım ve not bıraktım. İstinye Polis Karakolu’na hakikat giderken telefon geldi ve çantamın bulunduğunu söylemiş olduler. Polis memuru sağ olsun yardımcı oldu. Ve süratli bir biçimde Ferahevler’deki taksi durağına geldim. Ben kendisine eşyalarımı bulduğu için teşekkür ettim, minnet duyduğumu söylemiş oldum.”
“Bu bir reklam çalışması üzere, çantanın ortasında rastgele bir para yok”
DHA’ya konuşan taksici Orhan Aydoğdu’nun kendi reklamını yapmak için bu biçimde bir palavra dediğini belirten Necip Y. kelamlarına şöyleki devam etti:
“O ortada bize çay da ısmarladı. Yirmi, otuz dakika boyunca orada bekledik. Orada bir samimiyet havası var. Orada bir şakalaşma yapılıyor. Daima ben onun çekildiğinin bile farkında değilim. Çekildiğini bilsem bu biçimde bir maksatla kullanıldığını iddia etsem bunu asla müsaade etmem. Yani bunun için tutanak fiyatım. Ayrıyeten onun yaptığı röportajla ilgili de kimi şeyler söylemek istiyorum. Baktığımda bu bir reklam çalışması üzere, çantanın ortasında rastgele bir para yok. İçinde eşyalarım olduğu için orada büsbütün espri emelli söylendi. O espri yaptı ben de esprili bir biçimde karşılık verdim. Orada rastgele bir para yok, bulunmuş ve kaybolmuş rastgele bir para yok. Yalnızca eşyalarım bulundu. Ben onun için de kendisine minnettar olduğumu söylemiş oldum. Bunun haricinde reklamını yapmak için bunu yaptı. Ben o denli düşünüyorum. En azından kendisine ulaştım. Kendisinin bir an evvel bu mevzuyu düzeltmesi için açıklama yapmaya davet ettim. Kendisiyle şahsen görüştüm ve kendisinin fazlaca üzgün olduğunu, bunun bir yanılgı olduğunu, bunu yapmaması gerektiğini söylemiş oldu.”
Bu durumdan dolayı mağdur olduğunu söyleyen Necip Y., “Gerçekten büyük bir mağduriyet, büyük bir şaşkınlık ortasındayım. Ben kendisinin hem bağlı olduğu odayı aradım, sürücüler odası, taksici bu arkadaş. Bir yönetici bana döndü, bu bahiste çalışma yaptığını hukuk işleriyle ilgilenen üniteyle konuşacaklarını ve en kısa vakitte bana geri dönüş yapacaklarını söylemiş olduler. Ben de bundan daha sonra şayet açık bir biçimde çıkıp size ve öbür basın mensuplarına bu olayı hangi hedefle yaptığını söylerse ve özür dilerlerse bunu düzeltirlerse benim de bunlardan öbür bir talebim yok esasen” dedi.
“Gurbetçi değilim”
Bugün ise Show TV ekranlarında yayınlanan Ebru Akel ve Murat Güloğlu’nun sunduğu ‘Bu Sabah’ programında valizini unuttuğu tez edilen kişi, programa telefonla bağlanarak, yaşanan olayın ‘kurgu’ olduğunu söylemiş oldu:
“Videonun çekildiğinden bile haberim yoktu. Rastgele bir biçimde kaybolmuş bir param yok. Bulunmuş bir param da yok. Ben gurbetçi değilim, Almanya’ya da gitmedim. Olay büsbütün kurgu.”
Taksici kendisini tuvalete kilitledi
Programın grubu, olayın yaşandığı durağa giderek taksicilerle de konuşmak istedi. Muhabirin soruları karşısında kaçacak yer arayan taksici, kendini tuvalete kilitledi. Muhabirin, “Talimatı kim verdi?” sorusu üzerine kelam alan taksici, “Onu söylemek zorunda değilim” biçiminde karşılık verdi. Durağa gelen bir başka taksici de kameralardan kaçtı.