Eski AKP milletvekili ve Yeni Şafak muharriri Mehmet Metiner, ABD’nin çekilmesinin akabinde başşehir Kabil’in ele geçiren Taliban ile birlikte ‘şeriat, hilafet, İslami devlet, İslam Emirliği’ üzere sözlerin havada uçuşmaya başladığını belirterek “Bu sözler üzerinden kendilerini tanımlayanlar durduk yere içimizde de maraza çıkartmaya başladılar. Kendi adıma söyleyeyim: Taliban ötürüsıyla içimizde yeniden tedavüle sokulan bu sözler üzerinden konum alanlar bu ülkeye, bu ülkenin toplumsal barışına, bir o kadar da Erdoğan liderliğindeki Ak Hareketi’ne ziyan veriyorlar” dedi.
“Taliban’a ‘ABD’ye diz çöktüren güç’ diye güzellemede bulunanların, yani yalnızca ve sırf bu niçinle takdis edenlerin niyeti, bilesiniz ki öbür güç odaklarının Afganistan’a yerleşmelerini sağlama emeline matuftur” diyen Metiner, kendilerini ne Amerikancılık, ne de anti-Amerikancılık üzerinden konumlandırdıklarını belirterek “Kendi adıma ABD aksisi olan herkesi takdis eden bir anti-Amerikancılığı da Amerikancılık kadar sıkıntılı görürüm” diye yazdı.
Metiner, tenkitlerine şöyleki devam etti:
Taliban’ı ikide bir gözümüzün içine sokarcasına ‘Hanefi-Maturidi’ diye tanımlamak da neyin nesidir? Ne yani, bu ülkede de ‘Hanefi-Maturidi’ olduğu biçimde bakış açılarına karşı olduğumuz kümeler yok mu? Unutulmasın: F. Gülen isimli İblis de ‘Hanefi-Maturidi’dir. Taliban’ın İslamiyet’i şiddetle ve totalitarizme özdeşleştiren ideolojisi/zihniyetidir asıl bizim tartışmamız gereken bahis. Tamam anladık, Taliban’ın o denli sav edildiği üzere Selefi-Vahhabi olmadığını göstermek ismine objektif bir bilgilendirme yapma gereği hissediyorsunuz. Buraya kadar tamam. Fakat her Taliban tenkidine karşılık verme gereksinimi hissetmeyiniz derim. Zira oluşturduğunuz algı, bilesiniz ki Erdoğan’ın Türkiye’de yerleştirmek istediği “demokrasi, özgürlükçü laiklik, herkes için özgürlük, biz birlikte Türkiye’yiz, her insanın bir ortada barış ortasında yaşadığı kuvvetli Türkiye” ülkülerine gölge düşürüyor.
‘Şeriat’ sözünü getirip Taliban idaresiyle iliştirmenin manasını bilen var ise beri gelsin. ‘Şeriatı uygulayacağını ilan ettiği için Taliban’dan rahatsızlık duyuluyor’ gibisinden laflarla dindar sosyolojiyi “şeriat” sözü üzerinden Taliban’ın yanına iliştirmeye kalkmak, hangi akla hizmettir?
Sonsöz: Diğerlerinin hayat stillerini ‘modernlik-laiklik’ üzerinden düşmanlaştıran ‘laikçiler’ ile ‘din-dindarlık’ ismine düşman üzere goren ‘Taliban’ içinde zihniyet açısından hiç bir fark yoktur. Yalnızca görünüşleri ve münasebetleri farklıdır.
Birbirinizi suçlamadan evvel şu sorunun yanıtını vermelisiniz: Siz şiddetin ve baskının bizatihi kendisine mi karşısınız yoksa yalnızca size yapılana mı? Sorunuzun yanıtı ikincisi ise din ismine dincilerden, laiklik ismine laikçilerden şikâyetçi olmaya hakkınız yok demektir.”
Yazının tamamını okumak için
“Taliban’a ‘ABD’ye diz çöktüren güç’ diye güzellemede bulunanların, yani yalnızca ve sırf bu niçinle takdis edenlerin niyeti, bilesiniz ki öbür güç odaklarının Afganistan’a yerleşmelerini sağlama emeline matuftur” diyen Metiner, kendilerini ne Amerikancılık, ne de anti-Amerikancılık üzerinden konumlandırdıklarını belirterek “Kendi adıma ABD aksisi olan herkesi takdis eden bir anti-Amerikancılığı da Amerikancılık kadar sıkıntılı görürüm” diye yazdı.
Metiner, tenkitlerine şöyleki devam etti:
Taliban’ı ikide bir gözümüzün içine sokarcasına ‘Hanefi-Maturidi’ diye tanımlamak da neyin nesidir? Ne yani, bu ülkede de ‘Hanefi-Maturidi’ olduğu biçimde bakış açılarına karşı olduğumuz kümeler yok mu? Unutulmasın: F. Gülen isimli İblis de ‘Hanefi-Maturidi’dir. Taliban’ın İslamiyet’i şiddetle ve totalitarizme özdeşleştiren ideolojisi/zihniyetidir asıl bizim tartışmamız gereken bahis. Tamam anladık, Taliban’ın o denli sav edildiği üzere Selefi-Vahhabi olmadığını göstermek ismine objektif bir bilgilendirme yapma gereği hissediyorsunuz. Buraya kadar tamam. Fakat her Taliban tenkidine karşılık verme gereksinimi hissetmeyiniz derim. Zira oluşturduğunuz algı, bilesiniz ki Erdoğan’ın Türkiye’de yerleştirmek istediği “demokrasi, özgürlükçü laiklik, herkes için özgürlük, biz birlikte Türkiye’yiz, her insanın bir ortada barış ortasında yaşadığı kuvvetli Türkiye” ülkülerine gölge düşürüyor.
‘Şeriat’ sözünü getirip Taliban idaresiyle iliştirmenin manasını bilen var ise beri gelsin. ‘Şeriatı uygulayacağını ilan ettiği için Taliban’dan rahatsızlık duyuluyor’ gibisinden laflarla dindar sosyolojiyi “şeriat” sözü üzerinden Taliban’ın yanına iliştirmeye kalkmak, hangi akla hizmettir?
Sonsöz: Diğerlerinin hayat stillerini ‘modernlik-laiklik’ üzerinden düşmanlaştıran ‘laikçiler’ ile ‘din-dindarlık’ ismine düşman üzere goren ‘Taliban’ içinde zihniyet açısından hiç bir fark yoktur. Yalnızca görünüşleri ve münasebetleri farklıdır.
Birbirinizi suçlamadan evvel şu sorunun yanıtını vermelisiniz: Siz şiddetin ve baskının bizatihi kendisine mi karşısınız yoksa yalnızca size yapılana mı? Sorunuzun yanıtı ikincisi ise din ismine dincilerden, laiklik ismine laikçilerden şikâyetçi olmaya hakkınız yok demektir.”
Yazının tamamını okumak için