Türkiye Barolar Birliği (TBB) Lideri Erinç Sağkan, AKP hukukçuları ile Adalet Bakanlığı’nın hazırlıklarını sürdürdüğü 6’ncı Yargı Paketi ile ilgili “Niyetiniz sahiden hukukun üstünlüğünü içselleştirmiş ve gücünü Anayasa’dan alan temel hak ve özgürlüklere saygılı bir kurumu hayata geçirmekse, yasal bir düzenleme muhtaçlığımız bulunmuyor. Tek yapılması gereken yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlamaktır” değerlendirmesinde bulundu.
TBB Lideri Erinç Sağkan 6. Yargı Paketi ve Anayasa Mahkemesi üzerinden yürütülen ’kapatma’ tartışmaları ile ilgili Gazete Duvar’dan Müzeyyen Yüce’nin sorularını yanıtladı.
TBB Lideri Erinç Sağkan, hazırlıkları süren 6. Yargı Paketi ilgili soruya şu cevabı verdi: “Bu cins yargı paketleriyle, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına ait somut adımların atılmadığını epeyce düzgün biliyoruz. Keza insan hakkı ihlallerinin önüne geçilemediğini de görüyoruz. Bizim asıl problemimiz uygulama. Dönüp baktığımızda Anayasa Mahkemesi kararlarının birinci derece mahkemeleri tarafınca tanınmadığı ya da AİHM kararlarının uygulanmaması için yasa dolaşılarak metotlar arandığı ve bulunduğu bir tertipte yasal düzenlemeler ile hak ihlallerinin önüne geçilmesinin mümkün olmadığını görüyoruz. Burada kıymetli olan niyettir. Niyetiniz nitekim hukukun üstünlüğünü içselleştirmiş ve gücünü Anayasa’dan alan temel hak ve özgürlüklere saygılı bir kurumu hayata geçirmekse, yasal bir düzenleme gereksinimimiz bulunmuyor. Tek yapılması gereken yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlamaktır.
Yargıçlar ve Savcılar Kurulu’nun yapısını siyasal iktidarların tahakkümünden ve müdahalesinden uzaklaştıracak bir sistemi hayata geçirmediğiniz surece yapacağınız hiç bir yasal düzenlemenin -gerek yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı gerekse insan haklarını korumak manasında – ne bugün ne de yarın bir manasının olmayacağı açıkça görülmektedir. Gerçekten hukuk devleti olmak ve insanı korumaksa maksat; yapılması gereken HSK’nin yapısını bağımsız kılmaktır. Bugüne kadarki yargı paketlerinde HSK’nin yapısına ait hiç bir düzenlemenin kelam konusu olmaması niyetin olmadığını gösteriyor.”
“AYM güçlendirilmesi gereken bir yapı”
Sağkan, “Anayasa Mahkemesi (AYM) üzerinden de tartışmalar var. Bir yandan MHP başkanı Bahçeli’nin AYM’nin kapatılması açıklamaları varken bir yandan da AYM’nin nazaranvlerinin bir kısmının Yargıtay’a bölümü öneriliyor. Sizin bu mevzudaki görüşünüz nedir?” sorusunu ise “Anayasa Mahkemesi, Türkiye’de hukuk sistemi içerisinde en değerli noktada yer alıyor. Aldığı kararlar temel hak ve özgürlüklerin korunması noktasında son derece belirleyici kararlar. Kaldı ki AYM kararları, imzacısı olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 90. hususu uyarınca normlar hiyerarşisinde en üst noktada bulunması sebebiyle AİHM kararlarıyla da paralellik göstermek zorunda. Bu çerçeveden baktığımızda AYM, bırakın kapatılmayı, Türkiye’de bireyler olarak en başta devletten gelecek hak ihlallerine karşı garantide hissetmek istiyorsak epeyce daha fazla güçlendirilmesi gereken ve büsbütün bağımsız kılınması gereken bir yapı. Bunu sağladığımız an prestijiyle HSK’nin bağımsızlığını yitirmiş olması sebebiyle meydana gelebilecek ziyanların da bir mühlet daha sonra ortadan kaldırılacağı bir yapı olarak ortaya çıkıyor. Bu kapsamda hem kanunların Anayasa’ya uygunluğu, kontrolü konusundaki nazaranvi birebir vakitte bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin korunması biçimindeki her iki başka misyonunun hayli değerli olduğunu söyleyebiliriz. Yani bırakın kapatılmasını fazlaca daha güçlendirilmesi gereken yapı olduğu inancındayım. “ biçiminde yanıtladı.
TBB Lideri Erinç Sağkan 6. Yargı Paketi ve Anayasa Mahkemesi üzerinden yürütülen ’kapatma’ tartışmaları ile ilgili Gazete Duvar’dan Müzeyyen Yüce’nin sorularını yanıtladı.
TBB Lideri Erinç Sağkan, hazırlıkları süren 6. Yargı Paketi ilgili soruya şu cevabı verdi: “Bu cins yargı paketleriyle, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına ait somut adımların atılmadığını epeyce düzgün biliyoruz. Keza insan hakkı ihlallerinin önüne geçilemediğini de görüyoruz. Bizim asıl problemimiz uygulama. Dönüp baktığımızda Anayasa Mahkemesi kararlarının birinci derece mahkemeleri tarafınca tanınmadığı ya da AİHM kararlarının uygulanmaması için yasa dolaşılarak metotlar arandığı ve bulunduğu bir tertipte yasal düzenlemeler ile hak ihlallerinin önüne geçilmesinin mümkün olmadığını görüyoruz. Burada kıymetli olan niyettir. Niyetiniz nitekim hukukun üstünlüğünü içselleştirmiş ve gücünü Anayasa’dan alan temel hak ve özgürlüklere saygılı bir kurumu hayata geçirmekse, yasal bir düzenleme gereksinimimiz bulunmuyor. Tek yapılması gereken yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlamaktır.
Yargıçlar ve Savcılar Kurulu’nun yapısını siyasal iktidarların tahakkümünden ve müdahalesinden uzaklaştıracak bir sistemi hayata geçirmediğiniz surece yapacağınız hiç bir yasal düzenlemenin -gerek yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı gerekse insan haklarını korumak manasında – ne bugün ne de yarın bir manasının olmayacağı açıkça görülmektedir. Gerçekten hukuk devleti olmak ve insanı korumaksa maksat; yapılması gereken HSK’nin yapısını bağımsız kılmaktır. Bugüne kadarki yargı paketlerinde HSK’nin yapısına ait hiç bir düzenlemenin kelam konusu olmaması niyetin olmadığını gösteriyor.”
“AYM güçlendirilmesi gereken bir yapı”
Sağkan, “Anayasa Mahkemesi (AYM) üzerinden de tartışmalar var. Bir yandan MHP başkanı Bahçeli’nin AYM’nin kapatılması açıklamaları varken bir yandan da AYM’nin nazaranvlerinin bir kısmının Yargıtay’a bölümü öneriliyor. Sizin bu mevzudaki görüşünüz nedir?” sorusunu ise “Anayasa Mahkemesi, Türkiye’de hukuk sistemi içerisinde en değerli noktada yer alıyor. Aldığı kararlar temel hak ve özgürlüklerin korunması noktasında son derece belirleyici kararlar. Kaldı ki AYM kararları, imzacısı olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 90. hususu uyarınca normlar hiyerarşisinde en üst noktada bulunması sebebiyle AİHM kararlarıyla da paralellik göstermek zorunda. Bu çerçeveden baktığımızda AYM, bırakın kapatılmayı, Türkiye’de bireyler olarak en başta devletten gelecek hak ihlallerine karşı garantide hissetmek istiyorsak epeyce daha fazla güçlendirilmesi gereken ve büsbütün bağımsız kılınması gereken bir yapı. Bunu sağladığımız an prestijiyle HSK’nin bağımsızlığını yitirmiş olması sebebiyle meydana gelebilecek ziyanların da bir mühlet daha sonra ortadan kaldırılacağı bir yapı olarak ortaya çıkıyor. Bu kapsamda hem kanunların Anayasa’ya uygunluğu, kontrolü konusundaki nazaranvi birebir vakitte bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin korunması biçimindeki her iki başka misyonunun hayli değerli olduğunu söyleyebiliriz. Yani bırakın kapatılmasını fazlaca daha güçlendirilmesi gereken yapı olduğu inancındayım. “ biçiminde yanıtladı.