Elazığ’da, Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Enes Kara, gelecek korkularını ve ailesinin zoruyla kaldığı cemaat yurdunda yaşadığı baskıyı anlattığı bir görüntü çektikten daha sonra hayatına son verdi.
Ardında bir de intihar notu bırakan Kara, Müslüman olmadığı biçimde cemaat yurdunun kendisini namaz kılmaya ve cemaat derslerine katılmaya zorladığını belirtti.
Evrensel’in haberine bakılırsa; kaldığı cemaat yurdunda cansız vücudu bulunan 20 yaşındaki Enes Kara’nın bıraktığı intihar notunda “Herkes doktorluktan kaçıyor, zira mobbing var, uzun periyodik nöbetler var, hastadan şiddet görme ihtimali var, köle üzere çalışıyorsunuz, ben bu biçimde bir gelecek istemiyorum… Bulunduğum cemaat yurdunda namaz kılma ve cemaatin dersine katılmak mecburî, verdikleri kitapları okumak zarurî, kendim müslüman değilim, ailem bilmiyor, buradan ayrılmak istediğimi söylemiş olduğimde hayır karşılığını aldım” üzere tabirler kullandığı açıklandı.
“Psikolojik olarak fazlaca yoruluyorum”
Kara, olay öncesi çektiği görüntüde videoda ise şu sözleri kullanıyor:
“Şu an cemaat yurdunda kalıyorum. Hiç kalmak istemememe ve bunu aileme tekraren söylemiş olmama karşın. Tekraren söylemiş oldum fakat beni burada kalmaya zorladılar… Lise ve ortaokulda bir daha bu biçimde medreselere sıkça geliyordum kimi tatillerde yatılı kalıyordum. bu biçimdelar da istemiyordum fakat ailem zorluyordu ve haftada 1-2 gün geliyordum ya da yılda 1-2 hafta yatılı kalıyordum. Çok da çok kolaydi. Bir de en çok üniversiteye kadar gelirim aslına bakarsan diye düşünüyordum.
Burada vakit namazları zarurî. Cemaat formunda kılıyoruz namazdan daha sonra ders var vs. 30 dakika sürüyor yaklaşık her vakit. Günlük 1 saat burada olan kitaplardan okuman zarurî. Haftanın 3 günü cemaat dersine katılman mecburî. Yemekleri bir daha öğrenciler yapıyor, haftanın 1 günü paklığı bir daha biz yapıyoruz. Sabah namazıyla uyanıyorum, okula gidiyorum geliyorum, akşam namazı, yemek, okuma, yatsı namazı, cemaat dersi daha sonra saat 10 esasen sonraki gün tekrar 6.30 üzere namaza uyanıyorum. Bir tek 8’de özgür oluyorum. Hafta sonu da benzeri. bir daha 3 saat üzere bir şey kalıyor ve kalan vakitte adam akıllı ders de çalışamıyorum. Zira ruhsal olarak yorgun oluyorum.
Bu 2 sorunu farklı ayrı düşününce aslında katlanalamayacak şeyler değil fakat bunları birleştirince tüm yaşama sevincimi alıyor, özgür hissetmiyorum kendimi 24 saatten kendime ayırabildiğim 3 saat falan.”
Enes Kara’nın mevti üzerine Türk Tabipleri Birliği Tıp Öğrencileri Kolu’ndan paylaşılan bildiride şu tabirler yer aldı:
Ardında bir de intihar notu bırakan Kara, Müslüman olmadığı biçimde cemaat yurdunun kendisini namaz kılmaya ve cemaat derslerine katılmaya zorladığını belirtti.
Evrensel’in haberine bakılırsa; kaldığı cemaat yurdunda cansız vücudu bulunan 20 yaşındaki Enes Kara’nın bıraktığı intihar notunda “Herkes doktorluktan kaçıyor, zira mobbing var, uzun periyodik nöbetler var, hastadan şiddet görme ihtimali var, köle üzere çalışıyorsunuz, ben bu biçimde bir gelecek istemiyorum… Bulunduğum cemaat yurdunda namaz kılma ve cemaatin dersine katılmak mecburî, verdikleri kitapları okumak zarurî, kendim müslüman değilim, ailem bilmiyor, buradan ayrılmak istediğimi söylemiş olduğimde hayır karşılığını aldım” üzere tabirler kullandığı açıklandı.
“Psikolojik olarak fazlaca yoruluyorum”
Kara, olay öncesi çektiği görüntüde videoda ise şu sözleri kullanıyor:
“Şu an cemaat yurdunda kalıyorum. Hiç kalmak istemememe ve bunu aileme tekraren söylemiş olmama karşın. Tekraren söylemiş oldum fakat beni burada kalmaya zorladılar… Lise ve ortaokulda bir daha bu biçimde medreselere sıkça geliyordum kimi tatillerde yatılı kalıyordum. bu biçimdelar da istemiyordum fakat ailem zorluyordu ve haftada 1-2 gün geliyordum ya da yılda 1-2 hafta yatılı kalıyordum. Çok da çok kolaydi. Bir de en çok üniversiteye kadar gelirim aslına bakarsan diye düşünüyordum.
Burada vakit namazları zarurî. Cemaat formunda kılıyoruz namazdan daha sonra ders var vs. 30 dakika sürüyor yaklaşık her vakit. Günlük 1 saat burada olan kitaplardan okuman zarurî. Haftanın 3 günü cemaat dersine katılman mecburî. Yemekleri bir daha öğrenciler yapıyor, haftanın 1 günü paklığı bir daha biz yapıyoruz. Sabah namazıyla uyanıyorum, okula gidiyorum geliyorum, akşam namazı, yemek, okuma, yatsı namazı, cemaat dersi daha sonra saat 10 esasen sonraki gün tekrar 6.30 üzere namaza uyanıyorum. Bir tek 8’de özgür oluyorum. Hafta sonu da benzeri. bir daha 3 saat üzere bir şey kalıyor ve kalan vakitte adam akıllı ders de çalışamıyorum. Zira ruhsal olarak yorgun oluyorum.
Bu 2 sorunu farklı ayrı düşününce aslında katlanalamayacak şeyler değil fakat bunları birleştirince tüm yaşama sevincimi alıyor, özgür hissetmiyorum kendimi 24 saatten kendime ayırabildiğim 3 saat falan.”
Enes Kara’nın mevti üzerine Türk Tabipleri Birliği Tıp Öğrencileri Kolu’ndan paylaşılan bildiride şu tabirler yer aldı: