AirdropAvcisi
New member
Bütün dünyada gözlemlenen kâğıt tedarikinde yaşanan zorluklar sebebiyle Dergah mecmuası yayına orta verdiğini duyurdu. Bir periyot Türkiye’de edebiyatta isminden kelam ettiren edebiyat mecmualarının ömrü kısalmaya başlaıyor. Gerçekten, yaşanan ekonomik sorun ve kağıda gelen artırımlar yüzünden sıkıntı günler geçiriyor.
“AVRUPALILAR BİZE ŞAŞIRIYOR”
Türkiye Gazetesi’nde yer alan habere nazaran; 1933’ten beri aralıksız neşredilen Türkiye’nin en eski edebiyat mecmuası Varlık’ın Yazı İşleri Müdürü Filiz Nayır Deniztekin “Dünyada selüloz krizinden ötürü kâğıtta fiyat artışı oldu. Bizde dolar kuru tesiri de var. İki ay üst üste tıpkı fiyattan kâğıt alamıyoruz. Dergicilikte bizi köşeye sıkıştıran bir durumun içerisindeyiz” sözlerini kullanıyor. “Mutlaka devlet takviyesi lazım” diyen Deniztekin kelamlarına şu biçimde devam ediyor: Edebiyat mecmuaları bütün Avrupa ülkelerinde sübvanse ediliyor. Avrupalı mecmua yayıncılarıyla konuştuğumuzda, yardım almadan hayatımızı sürdürdüğümüzü öğrenip bize hayret ediyorlar. Bütün bunlara karşın mecmuayı çıkarma motivasyonlarını anlatan Filiz Nayır Deniztekin “Bir defa 1933’ten beri aksamadan yayınlanan bir gelenek bu… Ülkemizde yaşayan en eski edebiyat mecmuası. Dünyada da parmakla gösteriliyor. Ziyan da etsek bu biçimde bir geleneği sürdürmek bizim görevimiz. Mecmuayı çıkarmak zorundayız. İnşallah yayın ömrü düzlüğe çıkacaktır” biçiminde konuşuyor.
“HER PERİYOT EZA YAŞANDI”
Hece Mecmuası Genel Yayın Direktörü Rasim Özdenören ise “Sadece bu vakitte değil her vakit edebiyat mecmuası çıkarmak fedakârlık işiydi. Mecmuayı çıkaranlar kendi varlıklarından ve ceplerinden fedakârlık ediyordu. Bir de edebiyatın müşterisi daima az oldu” diyor. Mecmuaların içerisinde bulundukları durumun devlet takviyesiyle değişmeyeceğini savunan Özdenören “Devlet kâğıt temininde dayanak olabilir ancak yapay kalacaktır. Bu durum, edebiyat dünyasının kendi problemidir. Edebiyatçı var ise edebiyat mecmuası vardır. Bir edebiyat görüşünüz mevcutsa sarı defter kâğıdına yazıp atsanız onu müşterisi bulur. Lakin itiraf edeyim ki dolu şeyler söyleyen bir edebiyat mecmuası elime geçmiyor. Mecmualarda birbirinin yenidenı olan şeyler amatör heveslerle yazılıp çiziliyor” değerlendirmesinde bulunuyor.
“EDEBİYAT MECMUALARI UFKUMUZDAN KAYBOLACAK”
Yarım asrı geride bırakan Türk Edebiyatı mecmuasının Genel Yayın Direktörü İmdat Avşar ise edebiyat mecmualarına olan isteğin düştüğünü kaydederek “İnternet çağında edebiyata olan merak biraz azaldı. Bunun yanında 70’li ve 80’li yılların o hararetli edebi ortamının edebiyat mecmualarının de eski havasında olmadığını rahatlıkla söylemek mümkün. Edebiyat mecmualarını jenerasyonlar boyunca devam ettirmek giderek zorlaşıyor.”
“AVRUPALILAR BİZE ŞAŞIRIYOR”
Türkiye Gazetesi’nde yer alan habere nazaran; 1933’ten beri aralıksız neşredilen Türkiye’nin en eski edebiyat mecmuası Varlık’ın Yazı İşleri Müdürü Filiz Nayır Deniztekin “Dünyada selüloz krizinden ötürü kâğıtta fiyat artışı oldu. Bizde dolar kuru tesiri de var. İki ay üst üste tıpkı fiyattan kâğıt alamıyoruz. Dergicilikte bizi köşeye sıkıştıran bir durumun içerisindeyiz” sözlerini kullanıyor. “Mutlaka devlet takviyesi lazım” diyen Deniztekin kelamlarına şu biçimde devam ediyor: Edebiyat mecmuaları bütün Avrupa ülkelerinde sübvanse ediliyor. Avrupalı mecmua yayıncılarıyla konuştuğumuzda, yardım almadan hayatımızı sürdürdüğümüzü öğrenip bize hayret ediyorlar. Bütün bunlara karşın mecmuayı çıkarma motivasyonlarını anlatan Filiz Nayır Deniztekin “Bir defa 1933’ten beri aksamadan yayınlanan bir gelenek bu… Ülkemizde yaşayan en eski edebiyat mecmuası. Dünyada da parmakla gösteriliyor. Ziyan da etsek bu biçimde bir geleneği sürdürmek bizim görevimiz. Mecmuayı çıkarmak zorundayız. İnşallah yayın ömrü düzlüğe çıkacaktır” biçiminde konuşuyor.
“HER PERİYOT EZA YAŞANDI”
Hece Mecmuası Genel Yayın Direktörü Rasim Özdenören ise “Sadece bu vakitte değil her vakit edebiyat mecmuası çıkarmak fedakârlık işiydi. Mecmuayı çıkaranlar kendi varlıklarından ve ceplerinden fedakârlık ediyordu. Bir de edebiyatın müşterisi daima az oldu” diyor. Mecmuaların içerisinde bulundukları durumun devlet takviyesiyle değişmeyeceğini savunan Özdenören “Devlet kâğıt temininde dayanak olabilir ancak yapay kalacaktır. Bu durum, edebiyat dünyasının kendi problemidir. Edebiyatçı var ise edebiyat mecmuası vardır. Bir edebiyat görüşünüz mevcutsa sarı defter kâğıdına yazıp atsanız onu müşterisi bulur. Lakin itiraf edeyim ki dolu şeyler söyleyen bir edebiyat mecmuası elime geçmiyor. Mecmualarda birbirinin yenidenı olan şeyler amatör heveslerle yazılıp çiziliyor” değerlendirmesinde bulunuyor.
“EDEBİYAT MECMUALARI UFKUMUZDAN KAYBOLACAK”
Yarım asrı geride bırakan Türk Edebiyatı mecmuasının Genel Yayın Direktörü İmdat Avşar ise edebiyat mecmualarına olan isteğin düştüğünü kaydederek “İnternet çağında edebiyata olan merak biraz azaldı. Bunun yanında 70’li ve 80’li yılların o hararetli edebi ortamının edebiyat mecmualarının de eski havasında olmadığını rahatlıkla söylemek mümkün. Edebiyat mecmualarını jenerasyonlar boyunca devam ettirmek giderek zorlaşıyor.”