Ateşli Silahlar Yönetmeliği, geçtiğimiz günlerde 19’uncu defa düzenlendi. Bu değişiklikle birlikte ruhsatlı silah alabilmek kolaylaştı. 2017 yılında öldürülen lise öğrencisi Helin Palandöken’in babası düzenlemeye reaksiyon göstererek, “İnternet üzerinden ekmek, peynir üzere silah satışı yapılıyor” dedi.
Geçen haftalarda Ateşli Silahlar Yönetmeliği 19’uncu sefer değişti. ‘Kadına yönelik şiddetin ve cinayetin engellenmesi için yeni bir adım atıldığı’ tez edildi. Yönetmelikte ruhsat verilecek iş kollarının kapsamı genişletilirken, birfazlaca hususta de dikkat cazibeli değişiklikler yapıldı.
Evrensel’den Hareket Nazlıer’in haberine göre, bu değişiklik daha sonrası 23 Ekim 2017’de Pendik’te Mustafa Yetgin isimli erkek tarafınca öldürülen Lise Öğrencisi Helin Palandöken’in babası Nihat Palandöken açıklamalarda bulundu.
Katil silahı internetten almıştı
Lise Öğrencisi Helin Palandöken daha 17 yaşındaydı. Palandöken, toplumsal medya hesabında ‘Gizli bir platonik sapığım var. Sokağa çıkmaya korkuyorum’ diye yazmıştı. 13 Ekim 2017 tarihinde tahsil gördüğü liseden çıktığı sırada Mustafa Yetgin isimli erkek tarafınca pompalı tüfek ile öldürülmüş. Genç kızı silahla öldüren Yetgin ise savunmasında, pompalı tüfeği internetten satın aldığını açıklamıştı.
“Biz silahsız bir dünyada yaşamak istiyoruz”
Baba Nihat Palandöken o günden bu yana ferdi silahlanmaya karşı çaba ediyor. “Başka Helin’ler ölmesin” diyen baba Palandöken, “Biz silahsız bir dünyada yaşamak istiyoruz. Kardeşçe, insanca yaşamak istiyoruz. Silah satışı o kadar kolay oldu ki bunun bir cezası da yok. İnternette görüyorsunuz, ‘Bana silah lazım’ diyorsun. Kapına kadar geliyor. Bu kadar sıradan. Bugün internet üzerinden ekmek, peynir üzere silah satışı yapılıyor” sözlerini kullandı.
“Buralarda da inanılmaz bir rant var”
Kızı Helin’in ne birinci ne de son olduğunu söyleyen baba Palandöken, “Kampanyalar başlattık, kimse sesimizi duymadı. Ya da duymak istemediler. Kimsenin işine gelmedi, zira buralarda da inanılmaz bir rant var. yıllardır ‘Yasa çıkarın’ dedik. niye çıkarmadılar? Demek ki işlerine gelmedi” dedi.
“her insanın eline silah verilmemesi lazım”
Palandöken son olarak şunları söylemiş oldu: “İlk başta insanların bu kadar rahatlıkla silahlara ulaşmaması lazım. her insanın eline silah verilmemesi lazım. Kanunların zorlaştırılması, kontrolün sıkılaştırılması lazım. Bu silahı taşıyabilecek durumda mı bu insan? Aslında hiç olmamalı silahlar. Silahsız bir dünyada yaşamamız gerekiyor.”
“Silahla ilgili cürümlerde artış olur”
Yürürlüğe giren düzenlemeyi inceleyen Umut Vakfı İdare Heyeti Üyesi Psikiyatr Dr. Ayhan Akcan, “Ateşli Silahlar Yönetmeliği”nde yapılan değişiklikle silah ruhsatı kapsamının genişletilmesinin ferdi silahlanma açısından tehlike oluşturduğunu vurguladı.
Evvelce 57’ye yakın silah taşıma ruhsatı olan meslek kümesi bulunduğunu belirten Psikiyatr Dr. Ayhan Akcan, yapılan değişiklikle silah taşıma ruhsatı öncelikli meslek kümelerinin genişletildiğine dikkat çekerek “Eskiden 57’ye yakın silah taşıma ruhsatı olan meslek kümesi vardı, bu daha da günümüze uyarlanmış ve genişletilmiş. Gümrük koruma, infaz müdafaa memurları, cumhurbaşkanlığı çalışanları üzere tartışma konusu olan alanlar vardı, onlar da kapsama dahil edilmiş” dedi.
Akcan’a bakılırsa yapılan değişiklikte en kıymetli noktalardan biri, ateşli silahla işlenen hatalardan mahkum olanların infazın üzerinden 5 yıl geçtikten daha sonra ruhsat başvurusu yapabilecek olması. Akcan; 5 yıl daha sonra bu bireylerin yeniden ruhsat alabilecek olmasının bilhassa sakıncalı olduğunun altını çizdi.
Sonuç olarak; Umut Vakfı İdare Heyeti Üyesi Akcan’a göre; yapılan değişiklikler olumlu olmaktan uzak ve kişisel silahlanma açısından tehlike oluşturuyor: “Silah ruhsatının kapsamı daha da genişletilmiş ve kolaylaştırılmış. Keşke Türkiye’de polis ve jandarma haricinde kimsede silah olmasa. Taşıma ruhsatını arttırdığınızda maalesef silahla ilgili cürümlerde artış oluyor…”
Yüzde 85’i ruhsatsız 25 milyon silah
Akcan, ferdî silahlanmanın önüne geçecek bir düzenleme yapılmasının ehemmiyetine vurgu yaparak buna ait önlemler alınması gerektiğini söz etti. Yüzde 85’i ruhsatsız 25 milyon silahın bulunduğu Türkiye’de şiddet olaylarının son 4 yılda yüzde 69 arttığına dikkat çeken Akcan; yeni yönetmelik için “Cinayet, yaralama, gasp üzere hadiselerde caydırıcı olan hiç bir unsur yok. Bunu da vurgulamakta yarar var” dedi.
Akcan, bu düzenlemenin silahla ilgili şiddeti azaltmadığına tersine taşıma ruhsatını daha fazla güncelleyerek, var olan taşıma ruhsatı mesleklerine ek meslekler eklendiğine dikkat çekerek, “Yani otorite kendi otoritesiyle ilgili taşıma ruhsatlarını genişletiyor” dedi.
Düzenlemede ne eksik?
-Akcan, bu düzenlemede neyin olmadığını ise şu biçimde sıraladı:
-Kadına yönelik şiddette ferdî silahlanma ile ilgili tahlil yok
-Silah edinim sayısı ile ilgili düzenleme yok
-Silah ruhsatı müddeti kısaltılmıyor
-Açık havada maganda serseri kurşunla ölümlerle ilgili düzenleme yok
-Eve silah alırken eş isteği eşine sorma düzenlemesi yok
-Silah imhası reklam yasağı yok.
-Pompalıya yönelik caydırıcı ceza artırımı yok
-Yani silah ruhsatını zorlaştırıcı, silah şiddetine yönelik daha ağır cezalar yok.
-Ruhsat müracaatında bekleme mühleti yok.
-Eğitime tabi olma yok.
-Evde kontrol sistemi yok
-Otomatik ruhsat iptal etme, belirli mühlet el koyma ile ilgili önemli düzenleme yok.
Geçen haftalarda Ateşli Silahlar Yönetmeliği 19’uncu sefer değişti. ‘Kadına yönelik şiddetin ve cinayetin engellenmesi için yeni bir adım atıldığı’ tez edildi. Yönetmelikte ruhsat verilecek iş kollarının kapsamı genişletilirken, birfazlaca hususta de dikkat cazibeli değişiklikler yapıldı.
Evrensel’den Hareket Nazlıer’in haberine göre, bu değişiklik daha sonrası 23 Ekim 2017’de Pendik’te Mustafa Yetgin isimli erkek tarafınca öldürülen Lise Öğrencisi Helin Palandöken’in babası Nihat Palandöken açıklamalarda bulundu.
Katil silahı internetten almıştı
Lise Öğrencisi Helin Palandöken daha 17 yaşındaydı. Palandöken, toplumsal medya hesabında ‘Gizli bir platonik sapığım var. Sokağa çıkmaya korkuyorum’ diye yazmıştı. 13 Ekim 2017 tarihinde tahsil gördüğü liseden çıktığı sırada Mustafa Yetgin isimli erkek tarafınca pompalı tüfek ile öldürülmüş. Genç kızı silahla öldüren Yetgin ise savunmasında, pompalı tüfeği internetten satın aldığını açıklamıştı.
“Biz silahsız bir dünyada yaşamak istiyoruz”
Baba Nihat Palandöken o günden bu yana ferdi silahlanmaya karşı çaba ediyor. “Başka Helin’ler ölmesin” diyen baba Palandöken, “Biz silahsız bir dünyada yaşamak istiyoruz. Kardeşçe, insanca yaşamak istiyoruz. Silah satışı o kadar kolay oldu ki bunun bir cezası da yok. İnternette görüyorsunuz, ‘Bana silah lazım’ diyorsun. Kapına kadar geliyor. Bu kadar sıradan. Bugün internet üzerinden ekmek, peynir üzere silah satışı yapılıyor” sözlerini kullandı.
“Buralarda da inanılmaz bir rant var”
Kızı Helin’in ne birinci ne de son olduğunu söyleyen baba Palandöken, “Kampanyalar başlattık, kimse sesimizi duymadı. Ya da duymak istemediler. Kimsenin işine gelmedi, zira buralarda da inanılmaz bir rant var. yıllardır ‘Yasa çıkarın’ dedik. niye çıkarmadılar? Demek ki işlerine gelmedi” dedi.
“her insanın eline silah verilmemesi lazım”
Palandöken son olarak şunları söylemiş oldu: “İlk başta insanların bu kadar rahatlıkla silahlara ulaşmaması lazım. her insanın eline silah verilmemesi lazım. Kanunların zorlaştırılması, kontrolün sıkılaştırılması lazım. Bu silahı taşıyabilecek durumda mı bu insan? Aslında hiç olmamalı silahlar. Silahsız bir dünyada yaşamamız gerekiyor.”
“Silahla ilgili cürümlerde artış olur”
Yürürlüğe giren düzenlemeyi inceleyen Umut Vakfı İdare Heyeti Üyesi Psikiyatr Dr. Ayhan Akcan, “Ateşli Silahlar Yönetmeliği”nde yapılan değişiklikle silah ruhsatı kapsamının genişletilmesinin ferdi silahlanma açısından tehlike oluşturduğunu vurguladı.
Evvelce 57’ye yakın silah taşıma ruhsatı olan meslek kümesi bulunduğunu belirten Psikiyatr Dr. Ayhan Akcan, yapılan değişiklikle silah taşıma ruhsatı öncelikli meslek kümelerinin genişletildiğine dikkat çekerek “Eskiden 57’ye yakın silah taşıma ruhsatı olan meslek kümesi vardı, bu daha da günümüze uyarlanmış ve genişletilmiş. Gümrük koruma, infaz müdafaa memurları, cumhurbaşkanlığı çalışanları üzere tartışma konusu olan alanlar vardı, onlar da kapsama dahil edilmiş” dedi.
Akcan’a bakılırsa yapılan değişiklikte en kıymetli noktalardan biri, ateşli silahla işlenen hatalardan mahkum olanların infazın üzerinden 5 yıl geçtikten daha sonra ruhsat başvurusu yapabilecek olması. Akcan; 5 yıl daha sonra bu bireylerin yeniden ruhsat alabilecek olmasının bilhassa sakıncalı olduğunun altını çizdi.
Sonuç olarak; Umut Vakfı İdare Heyeti Üyesi Akcan’a göre; yapılan değişiklikler olumlu olmaktan uzak ve kişisel silahlanma açısından tehlike oluşturuyor: “Silah ruhsatının kapsamı daha da genişletilmiş ve kolaylaştırılmış. Keşke Türkiye’de polis ve jandarma haricinde kimsede silah olmasa. Taşıma ruhsatını arttırdığınızda maalesef silahla ilgili cürümlerde artış oluyor…”
Yüzde 85’i ruhsatsız 25 milyon silah
Akcan, ferdî silahlanmanın önüne geçecek bir düzenleme yapılmasının ehemmiyetine vurgu yaparak buna ait önlemler alınması gerektiğini söz etti. Yüzde 85’i ruhsatsız 25 milyon silahın bulunduğu Türkiye’de şiddet olaylarının son 4 yılda yüzde 69 arttığına dikkat çeken Akcan; yeni yönetmelik için “Cinayet, yaralama, gasp üzere hadiselerde caydırıcı olan hiç bir unsur yok. Bunu da vurgulamakta yarar var” dedi.
Akcan, bu düzenlemenin silahla ilgili şiddeti azaltmadığına tersine taşıma ruhsatını daha fazla güncelleyerek, var olan taşıma ruhsatı mesleklerine ek meslekler eklendiğine dikkat çekerek, “Yani otorite kendi otoritesiyle ilgili taşıma ruhsatlarını genişletiyor” dedi.
Düzenlemede ne eksik?
-Akcan, bu düzenlemede neyin olmadığını ise şu biçimde sıraladı:
-Kadına yönelik şiddette ferdî silahlanma ile ilgili tahlil yok
-Silah edinim sayısı ile ilgili düzenleme yok
-Silah ruhsatı müddeti kısaltılmıyor
-Açık havada maganda serseri kurşunla ölümlerle ilgili düzenleme yok
-Eve silah alırken eş isteği eşine sorma düzenlemesi yok
-Silah imhası reklam yasağı yok.
-Pompalıya yönelik caydırıcı ceza artırımı yok
-Yani silah ruhsatını zorlaştırıcı, silah şiddetine yönelik daha ağır cezalar yok.
-Ruhsat müracaatında bekleme mühleti yok.
-Eğitime tabi olma yok.
-Evde kontrol sistemi yok
-Otomatik ruhsat iptal etme, belirli mühlet el koyma ile ilgili önemli düzenleme yok.