Yeni Şafak muharriri Hasan Öztürk, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın “popülist vaatlerden uzak” bir başkan olduğunu söylemiş olduği bugünkü yazısında popülist olması durumunda “enerji ve besin fiyatlarında bahar havası eseceğini” öne sürdü.
Öztürk, bugünkü “Erdoğan popülist olsaydı, şu anda güç ve besin fiyatlarında bahar havası eserdi… Ama” başlıklı yazısında ismini vermediği, hükûmete yakın bir arkadaşıyla yaptığı konuşmayı aktardı:
“Birkaç gün evvel hükûmete yakın eski bir dostumu aradım. Husus pahalılık, enflasyon, güç fiyatlarındaki olağanüstü artışa geldi.
Ben ısrarla, ‘İktidar niye kesenin ağzını sonuna kadar açmıyor. Önümüzde bir seçim var. Vatandaş ne istiyorsa verseler’ dedim.
Dostum, ‘Erdoğan yalnızca kendisini ve iktidarını düşünse oldukçatan yapardı. Popülist davranır, kesenin ağzını sonuna kadar açardı’ dedi.
Ben ısrar ettim, ‘Uzun vakittir ‘Zenginden alın yoksula verin’ diye başlayan yazılar yazıyorum. Bu memleketin en zengini devlet. Devlet bu vakitte haklarından feragat etsin’ dedim.
Dostum, ‘Türkiye’de zenginin servetine dokunmak kadar tehlikeli bir şey yoktur. Farkında değil misin, bugünlerde en çok onlar rahatsız olduğunu söylüyor’ dedikten daha sonra, ‘Hükümet, kendi haklarından feragat ediyor fark etmiyor musun’ diye sordu.
‘hemen çabucak gereğince değil, daha da olmalı’ diye ısrar edince, ‘Geçen yıl 165 milyar TL güç sübvansesi yapıldı’ dedikten daha sonra, KDV, indiriminden, vergi muafiyetine, tarımdaki dayanaktan dar gelirlilere yönelik takviyelere kadar birfazlaca kalemde hükümetin haklarından feragat ettiğini anlattı.
‘Ama’ dedi, ‘Türkiye’nin geleceğini ipotek edecek adımlara asla tevessül etmiyor, Erdoğan. Günlük politik menfaati için elindeki imkanları sonuna kadar seferber etmiyor’ diye ek etti.
Günlük politik çekişmelerden uzak, popülist vaatlerden uzak, yapabileceğini vadetmek, Erdoğan’ın siyasetteki lisanı. Dostumla anlaştığımız tek husus bu oldu. Erdoğan, ne dediyse yaptı. Yapmaya devam ediyor. Hatta yakın etrafı vakit zaman, ‘vaatler’ konusunda halkın taleplerine karşılık verme konusunda, ısrarcı olduğunda bile bunu yapmadı.”
Yazının tamamını okumak için
Öztürk, bugünkü “Erdoğan popülist olsaydı, şu anda güç ve besin fiyatlarında bahar havası eserdi… Ama” başlıklı yazısında ismini vermediği, hükûmete yakın bir arkadaşıyla yaptığı konuşmayı aktardı:
“Birkaç gün evvel hükûmete yakın eski bir dostumu aradım. Husus pahalılık, enflasyon, güç fiyatlarındaki olağanüstü artışa geldi.
Ben ısrarla, ‘İktidar niye kesenin ağzını sonuna kadar açmıyor. Önümüzde bir seçim var. Vatandaş ne istiyorsa verseler’ dedim.
Dostum, ‘Erdoğan yalnızca kendisini ve iktidarını düşünse oldukçatan yapardı. Popülist davranır, kesenin ağzını sonuna kadar açardı’ dedi.
Ben ısrar ettim, ‘Uzun vakittir ‘Zenginden alın yoksula verin’ diye başlayan yazılar yazıyorum. Bu memleketin en zengini devlet. Devlet bu vakitte haklarından feragat etsin’ dedim.
Dostum, ‘Türkiye’de zenginin servetine dokunmak kadar tehlikeli bir şey yoktur. Farkında değil misin, bugünlerde en çok onlar rahatsız olduğunu söylüyor’ dedikten daha sonra, ‘Hükümet, kendi haklarından feragat ediyor fark etmiyor musun’ diye sordu.
‘hemen çabucak gereğince değil, daha da olmalı’ diye ısrar edince, ‘Geçen yıl 165 milyar TL güç sübvansesi yapıldı’ dedikten daha sonra, KDV, indiriminden, vergi muafiyetine, tarımdaki dayanaktan dar gelirlilere yönelik takviyelere kadar birfazlaca kalemde hükümetin haklarından feragat ettiğini anlattı.
‘Ama’ dedi, ‘Türkiye’nin geleceğini ipotek edecek adımlara asla tevessül etmiyor, Erdoğan. Günlük politik menfaati için elindeki imkanları sonuna kadar seferber etmiyor’ diye ek etti.
Günlük politik çekişmelerden uzak, popülist vaatlerden uzak, yapabileceğini vadetmek, Erdoğan’ın siyasetteki lisanı. Dostumla anlaştığımız tek husus bu oldu. Erdoğan, ne dediyse yaptı. Yapmaya devam ediyor. Hatta yakın etrafı vakit zaman, ‘vaatler’ konusunda halkın taleplerine karşılık verme konusunda, ısrarcı olduğunda bile bunu yapmadı.”
Yazının tamamını okumak için