Eski Emniyet İstihbarat Daire Lideri ve Yeni Şafak muharriri Bülent Orakoğlu, Kazakistan’da yaşananları kritik ettiği bugünkü yazısında “Kazakistan’da Rusya ve ABD’nin zımni bir mutabakat ortasında olduğu var iseyımı hakikat bile olsa bu iki hegemonik gücün yeni bir oyun alanı olduğu anlaşılan Kazakistan’da asıl amacın Türk Devletler Birliği Teşkilatı üzerinden Türkiye olması da kuvvetle muhtemeldir” görüşünü lisana getirdi.
09 Eylül 2017 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “FETÖ” konusunda Kazakistan’ı uyardığını yazan Orakoğlu, şöyleki devam etti: “Güvenilir kaynaklarca FETÖ’nün en kıymetli derin kripto finans kaynaklarının bu ülkede olmasına karşın Kazakistan üst idaresinin FETÖ’ye yönelik bu mevzuda bir tedbir almaması yahut operasyon yapmaması yahut yapamaması Nazarbayev iktidarının sonunu getiren en kıymetli argümanlardan birincisini oluşturmuştu. Çünkü Global Sermaye’nin tetikçisi FETÖ başta olmak üzere yasa dışı derin yapılar Kazakistan’da 5’inci kol faaliyetleri ile gayri nizamı harp ögelerini (Gladyo) bir anda devreye soktular. “
Orakoğlu, Kazakistan’da olayların bu türlü büyümesi kararı provokasyonların devreye girebileceği kimi çevrelerce argüman edildiğini belirterek “Özellikle bölgede Rusya’nın aktifliğini kırmak isteyen güçlerin Kazakistan üzerinden Orta Asya’yı istikrarsızlığa sürükleme uğraşlarının bölgede tansiyon ve savaşlara yol açmasından kaygı ediliyor. Kaynaklar, uygun niyetle başlayan olaylara dışarıdan paralı askerlerin, provokatörlerin katıldığına dair Kazakistan’daki toplumsal medya paylaşımlarına da dikkat çekti.” diye yazdı.
“Hükümetin istifa etmesine karşın protesto şovlarının sona ermemesinin tezini destekleyen kıymetli ve dikkat çeken gelişme” olduğunu yazan Orakoğlu şu biçimde devam etti: “Öbür taraftan Kazakistan’da Rusya ve ABD’nin zımni bir muahede ortasında olduğu var iseyımı yanlışsız bile olsa bu iki hegemonik gücün yeni bir oyun alanı olduğu anlaşılan Kazakistan’da asıl amacın Türk Devletler Birliği Teşkilatı üzerinden Türkiye olması da kuvvetle olasıdır.
Çünkü Kazakistan; ‘Avrasya Ekonomik Birliği, Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’nün bir modülüdür, Şanghay İşbirliği Örgütü’nün ayrılmaz bir kesimidir ve Yeni İpek Yolu’nda merkezi bir role sahiptir ve yaklaşık 7000 kilometrelik sonu Rusya ile paylaşmaktadır. Avrasya coğrafyasında bu fikirler, Kazakistan’ın bir hayli ülke çıkarlarının kavşak noktasını oluşturduğunu göstermektedir; Avrasya coğrafyasında Kazakistan’ın da katıldığı Türkiye eksenli yeni bir güç merkezinin (Türk Devletler Teşkilatı) oluşmasından rahatsız olan ülkeler elbet Kazakistan’daki kaos, çatışma ve kaosun açık yahut örtülü sorumlularıdır.”
Yazının tamamını okumak için
09 Eylül 2017 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “FETÖ” konusunda Kazakistan’ı uyardığını yazan Orakoğlu, şöyleki devam etti: “Güvenilir kaynaklarca FETÖ’nün en kıymetli derin kripto finans kaynaklarının bu ülkede olmasına karşın Kazakistan üst idaresinin FETÖ’ye yönelik bu mevzuda bir tedbir almaması yahut operasyon yapmaması yahut yapamaması Nazarbayev iktidarının sonunu getiren en kıymetli argümanlardan birincisini oluşturmuştu. Çünkü Global Sermaye’nin tetikçisi FETÖ başta olmak üzere yasa dışı derin yapılar Kazakistan’da 5’inci kol faaliyetleri ile gayri nizamı harp ögelerini (Gladyo) bir anda devreye soktular. “
Orakoğlu, Kazakistan’da olayların bu türlü büyümesi kararı provokasyonların devreye girebileceği kimi çevrelerce argüman edildiğini belirterek “Özellikle bölgede Rusya’nın aktifliğini kırmak isteyen güçlerin Kazakistan üzerinden Orta Asya’yı istikrarsızlığa sürükleme uğraşlarının bölgede tansiyon ve savaşlara yol açmasından kaygı ediliyor. Kaynaklar, uygun niyetle başlayan olaylara dışarıdan paralı askerlerin, provokatörlerin katıldığına dair Kazakistan’daki toplumsal medya paylaşımlarına da dikkat çekti.” diye yazdı.
“Hükümetin istifa etmesine karşın protesto şovlarının sona ermemesinin tezini destekleyen kıymetli ve dikkat çeken gelişme” olduğunu yazan Orakoğlu şu biçimde devam etti: “Öbür taraftan Kazakistan’da Rusya ve ABD’nin zımni bir muahede ortasında olduğu var iseyımı yanlışsız bile olsa bu iki hegemonik gücün yeni bir oyun alanı olduğu anlaşılan Kazakistan’da asıl amacın Türk Devletler Birliği Teşkilatı üzerinden Türkiye olması da kuvvetle olasıdır.
Çünkü Kazakistan; ‘Avrasya Ekonomik Birliği, Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’nün bir modülüdür, Şanghay İşbirliği Örgütü’nün ayrılmaz bir kesimidir ve Yeni İpek Yolu’nda merkezi bir role sahiptir ve yaklaşık 7000 kilometrelik sonu Rusya ile paylaşmaktadır. Avrasya coğrafyasında bu fikirler, Kazakistan’ın bir hayli ülke çıkarlarının kavşak noktasını oluşturduğunu göstermektedir; Avrasya coğrafyasında Kazakistan’ın da katıldığı Türkiye eksenli yeni bir güç merkezinin (Türk Devletler Teşkilatı) oluşmasından rahatsız olan ülkeler elbet Kazakistan’daki kaos, çatışma ve kaosun açık yahut örtülü sorumlularıdır.”
Yazının tamamını okumak için