Yeniçağ muharriri Murat Ağırel, Sayıştay’ın Ulusal Emlak Otomasyon Projesi’nde (MEOP) kayıtlı olan Hazine’nin özel mülkiyetindeki taşınmazlar ile Tapu ve Kadastro’daki Hazine topraklarının kayıtlarını karşılaştırması kararı kaydettiği raporun bilgilerina dikkati çekti. Ağırel, kelam konusu Sayıştay raporunu kaynak gösterdiği yazısında binlerce Hazine yerinin kayıp olduğunu söylemiş oldu.
Sayıştay’ın raporundan, “Tapu kayıtlarına bakılırsa mülkiyeti Hazine ismine kayıtlı olan 3 milyon 983 bin 530 adet taşınmaz olduğu, tapu kayıtlarına nazaran mülkiyeti Hazine ismine kayıtlı olduğu biçimde MEOP uygulamasına kaydı yapılmamış yahut güncellenmemiş 538 bin 674 adet taşınmaz olduğu…” tespitini aktaran Ağırel, “Yanlış okumadınız. Tam olarak 538 bin 674 adet arazi üzerinde hangi süreç yapıldığı, bu yerlerin parsel numaraları ve büyüklükleri ortalıkta yok” diye yazdı.
bir daha Sayıştay’ın raporundan, “MEOP datalarına bakılırsa mülkiyeti Hazine ismine kayıtlı olduğu biçimde tapu kayıtlarına nazaran mülkiyeti Hazine ismine kayıtlı görünmeyen 830 bin 582 adet taşınmaz olduğu görülmektedir. Bunun yanında MEOP bilgilerinde, mülkiyeti Hazine ismine kayıtlı tekrarlanmış taşınmazların bulunduğu anlaşılmaktadır” kısmını aktaran Ağırel, “Yanisi şu; 538 bin 674 adet kaydı yapılmamış yahut güncellenmemiş, 830 bin 582 adet de kayıtlarda görünmeyen taşınmaz var” diye yazdı.
Ağırel son olarak şu değerlendirmede bulundu:
“Bakın… Bu devlet yönetmekle ilgili bir şey. Osmanlı İmparatorluğu boşuna imparatorluk olmadı. Tertibini devlet kaydını ve takip sistemini gerçek temeller üzerine kurdu. Kendi içerisinde bir sistemi vardı ve devletin attığı her adım kayıt altına alınıyordu. Kayıt altına almakla yetinilmiyor, bir sorun var ise da sarayda padişah eşliğinde genişçe bir toplantı yapılarak bu sıkıntılar bertaraf ediliyordu. Bertaraf yolu savaşsa savaş, kelleyse kelle…
Bir de bugün geldiğimiz devlet idaresindeki ciddiyetsizliğe bakalım. Hesap soracak bir bürokratik sistemimiz var mı? Bodrum kıyılarında bu kadar hazine yeri satılıyorken, mantar üzere oteller doğuyorken binlerce Hazine toprağı nerede?”
Yazının tamamını okumak için .
Sayıştay’ın raporundan, “Tapu kayıtlarına bakılırsa mülkiyeti Hazine ismine kayıtlı olan 3 milyon 983 bin 530 adet taşınmaz olduğu, tapu kayıtlarına nazaran mülkiyeti Hazine ismine kayıtlı olduğu biçimde MEOP uygulamasına kaydı yapılmamış yahut güncellenmemiş 538 bin 674 adet taşınmaz olduğu…” tespitini aktaran Ağırel, “Yanlış okumadınız. Tam olarak 538 bin 674 adet arazi üzerinde hangi süreç yapıldığı, bu yerlerin parsel numaraları ve büyüklükleri ortalıkta yok” diye yazdı.
bir daha Sayıştay’ın raporundan, “MEOP datalarına bakılırsa mülkiyeti Hazine ismine kayıtlı olduğu biçimde tapu kayıtlarına nazaran mülkiyeti Hazine ismine kayıtlı görünmeyen 830 bin 582 adet taşınmaz olduğu görülmektedir. Bunun yanında MEOP bilgilerinde, mülkiyeti Hazine ismine kayıtlı tekrarlanmış taşınmazların bulunduğu anlaşılmaktadır” kısmını aktaran Ağırel, “Yanisi şu; 538 bin 674 adet kaydı yapılmamış yahut güncellenmemiş, 830 bin 582 adet de kayıtlarda görünmeyen taşınmaz var” diye yazdı.
Ağırel son olarak şu değerlendirmede bulundu:
“Bakın… Bu devlet yönetmekle ilgili bir şey. Osmanlı İmparatorluğu boşuna imparatorluk olmadı. Tertibini devlet kaydını ve takip sistemini gerçek temeller üzerine kurdu. Kendi içerisinde bir sistemi vardı ve devletin attığı her adım kayıt altına alınıyordu. Kayıt altına almakla yetinilmiyor, bir sorun var ise da sarayda padişah eşliğinde genişçe bir toplantı yapılarak bu sıkıntılar bertaraf ediliyordu. Bertaraf yolu savaşsa savaş, kelleyse kelle…
Bir de bugün geldiğimiz devlet idaresindeki ciddiyetsizliğe bakalım. Hesap soracak bir bürokratik sistemimiz var mı? Bodrum kıyılarında bu kadar hazine yeri satılıyorken, mantar üzere oteller doğuyorken binlerce Hazine toprağı nerede?”
Yazının tamamını okumak için .