Yeniçağ yazarı Murat Ağırel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Birleşik Krallık Büyükelçisi yemek yemesiyle ilgili MOBESE imajlarının yayınlanmasını hatırlatarak, “Belli ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İmamoğlu’nu önemli bir rakip olarak görüyor kendisine. Daha şimdiden MOBESE’lerden adım adım izleyerek en ufak bir açığını değerlendirdiklerine göre seçim de fazlaca uzak değil üzere gözüküyor” dedi.
Ağırel, “İktidar cenahında Ekrem İmamoğlu ve idaresine büyük bir taarruz başlatıldı. Biz muhalif gazeteciler için de en güç mevzu tarafsızlığımızı korumak oluyor. Doğruyu ve daha da değerlisi gerçeği açığa çıkarmak isterken bir daha iktidar tarafınca ‘CHP sözcüsü’, ‘İmamoğlu’nun adamı’ olarak yaftalanıyoruz. Farkında olmadıkları şu: Ne İmamoğlu ne de diğeri, yandaş muharrirler çizerler istemiyor. Zira bunların en hayli kendilerine ziyan vereceklerinin farkında… Haliyle rahatlıkla İmamoğlu’nu eleştirebiliyoruz. Lakin iktidarın gerçek manada yandaşı hatta militanı olan insanların hatta trollerin, en epey ziyan verdiği kesim bir daha iktidarın kendisi. Sonuç olarak iktidar için İmamoğlu başka CHP başka üzere duruyor” dedi.
Ağırel, “Bizim hem bugünkü hem gelecekteki mevzumuz ne İmamoğlu ne Erdoğan olabilir. Yok edilen Cumhuriyet bedellerine, darmadağın edilen köylüye, tarikatlar tarafınca sömürülen Anadolu evlatlarına karşı bir sorumluluğumuz var. Haliyle bu toprakların çocuğu gazeteciler olarak tarafımız da belirli. Kim ki Cumhuriyet’e, laikliğe, Anadolu’ya, Atatürk’e, demokrasiye karşı düşmanca bir tutum alır Hasan Tahsin üzere gazetecileri karşısında görür. ötürüsıyla sıkıntı ne İBB ne Sayıştay raporudur. Hem iktidarın birebir vakitte muhalefetin artık temel kıymetlerimizi kullanarak girdikleri bu bilek güreşine bir son vererek siyasetlerini yapması gerekmektedir” fikrini lisana getirdi.
Ağırel, “İktidar cenahında Ekrem İmamoğlu ve idaresine büyük bir taarruz başlatıldı. Biz muhalif gazeteciler için de en güç mevzu tarafsızlığımızı korumak oluyor. Doğruyu ve daha da değerlisi gerçeği açığa çıkarmak isterken bir daha iktidar tarafınca ‘CHP sözcüsü’, ‘İmamoğlu’nun adamı’ olarak yaftalanıyoruz. Farkında olmadıkları şu: Ne İmamoğlu ne de diğeri, yandaş muharrirler çizerler istemiyor. Zira bunların en hayli kendilerine ziyan vereceklerinin farkında… Haliyle rahatlıkla İmamoğlu’nu eleştirebiliyoruz. Lakin iktidarın gerçek manada yandaşı hatta militanı olan insanların hatta trollerin, en epey ziyan verdiği kesim bir daha iktidarın kendisi. Sonuç olarak iktidar için İmamoğlu başka CHP başka üzere duruyor” dedi.
Ağırel, “Bizim hem bugünkü hem gelecekteki mevzumuz ne İmamoğlu ne Erdoğan olabilir. Yok edilen Cumhuriyet bedellerine, darmadağın edilen köylüye, tarikatlar tarafınca sömürülen Anadolu evlatlarına karşı bir sorumluluğumuz var. Haliyle bu toprakların çocuğu gazeteciler olarak tarafımız da belirli. Kim ki Cumhuriyet’e, laikliğe, Anadolu’ya, Atatürk’e, demokrasiye karşı düşmanca bir tutum alır Hasan Tahsin üzere gazetecileri karşısında görür. ötürüsıyla sıkıntı ne İBB ne Sayıştay raporudur. Hem iktidarın birebir vakitte muhalefetin artık temel kıymetlerimizi kullanarak girdikleri bu bilek güreşine bir son vererek siyasetlerini yapması gerekmektedir” fikrini lisana getirdi.