AirdropAvcisi
New member
Nesilleri etkilemiş romanlar, ufuk açıcı hikayeler, ezberlere kazınmış şiirler… Gazetelerde kalmış söyleşiler, seyahat yazıları, denemeler, makaleler… Edebiyatımızın farklı periyotlarından, iz bırakan metinler Kısa Miras’la bir ortaya geliyor.
İşte iki kısa klasik…
Gurebahane-i Laklakan
“Unutulan eski saatler ortasında eksikliği en fazla hasretle hatırlanan saat, akşamın on ikisidir. Artık ‘on iki’, solgun yeşil göğün altında, birinci yıldıza karşı müezzinin Müslümanlara hitap ettiği, sokakların lacivert bir sisle kaplandığı, ışıkların yandığı, sinilerin kurulduğu ve yarasaların mahzenlerden çıkıp uçuştuğu o etkili ve titrek saat değildir. Akşam bağlarından koparak kâh öğlenin sıcağında ve kâh gece yarılarının karanlığında farz edilmiş bir vakti bildiren bu saat, artık ömrümüzde renksiz ve şaşkın bir noktadır. Yeni saat, Müslüman akşamının mahzun ve şaşaalı dakikasını dağıttığı üzere, yirmi dört saatlik yabancı ‘gün’ün getirdiği geçim hali de bizi tan vakti âleminden uzak bıraktı.”
ÇOK TARAFLI BİR BAKIŞ
Doğu ve Batı sorununun en saf hislerle anlatıldığı bu yazılar, değişen kültüre dair fazlaca istikametli bir bakış sunuyor.
Sayfa: 88
Frankfurt Seyahatnamesi
Edebiyatımızın en kıymetli seyahat yazılarından olan Frankfurt Seyahatnamesi, Ahmet Haşim’in büyük bir şair olmanın yanında ne kadar büyük bir gözlemci olduğunu da gösteriyor.
Sayfa: 64
“BİR HASTANIN YOL NOTLARI…”
“Bu bir hastanın yol notları, rüzgârlı, karanlık bir sonbahar gecesiyle başlar. İstanbul’un denizini hudutlu, ufuklarını mürekkep üzere siyah ve Üsküdar taraflarının göklerini uzak bir yangının yavaşça kırmızılıklarına boyanmış bıraktım. Onun için zifirî bir karanlıkta tren Sirkeci’den ayrılırken sonlarım âlâ değildi. İnsan geceleyin nasıl yola çıkmaya yürek eder? Bunu bir köşesinde büzülüp kaldığım kompartımanımda siyah siyah düşünmeye koyuldum…”
AHMET HAŞİM
1887’de Bağdat’ta doğdu. 1896’da İstanbul’a geldi ve Galatasaray Lisesi’nde okudu. ondan sonrasında memuriyete başladı. Öğretmenlik ve tercümanlık yaptı. Birinci Dünya Savaşı’nda, askerken Anadolu’nun birfazlaca yerini gördü. Avrupa’daki şiir cereyanlarını yakından takip eden Ahmet Haşim’in Göl Saatleri ve Piyale isimli şiir kitapları Türk şiirinin en kıymetli yapıtları içinde yer alır. hayatı boyunca yaklaşık doksan beş şiir yazmıştır. Şairliğinin yanında denemeleriyle de bilinen Ahmet Haşim, 1924 ve 1928 senelerında iki kez Paris’e, 1933’te de tedavi için Frankfurt’a gitmiş ve bu seyahatlerdeki izlenimlerini de kitaplarına alarak seyahat yazısı çeşidinin hoş örneklerini vermiştir. Frankfurt’tan döndükten kısa bir süre daha sonra, 4 Haziran 1933’te, Kadıköy’deki konutunda ölmüştür.
Ergül Tosun
Kitap sayfası için irtibat:
[email protected]
İşte iki kısa klasik…
Gurebahane-i Laklakan
“Unutulan eski saatler ortasında eksikliği en fazla hasretle hatırlanan saat, akşamın on ikisidir. Artık ‘on iki’, solgun yeşil göğün altında, birinci yıldıza karşı müezzinin Müslümanlara hitap ettiği, sokakların lacivert bir sisle kaplandığı, ışıkların yandığı, sinilerin kurulduğu ve yarasaların mahzenlerden çıkıp uçuştuğu o etkili ve titrek saat değildir. Akşam bağlarından koparak kâh öğlenin sıcağında ve kâh gece yarılarının karanlığında farz edilmiş bir vakti bildiren bu saat, artık ömrümüzde renksiz ve şaşkın bir noktadır. Yeni saat, Müslüman akşamının mahzun ve şaşaalı dakikasını dağıttığı üzere, yirmi dört saatlik yabancı ‘gün’ün getirdiği geçim hali de bizi tan vakti âleminden uzak bıraktı.”
ÇOK TARAFLI BİR BAKIŞ
Doğu ve Batı sorununun en saf hislerle anlatıldığı bu yazılar, değişen kültüre dair fazlaca istikametli bir bakış sunuyor.
Sayfa: 88
Frankfurt Seyahatnamesi
Edebiyatımızın en kıymetli seyahat yazılarından olan Frankfurt Seyahatnamesi, Ahmet Haşim’in büyük bir şair olmanın yanında ne kadar büyük bir gözlemci olduğunu da gösteriyor.
Sayfa: 64
“BİR HASTANIN YOL NOTLARI…”
“Bu bir hastanın yol notları, rüzgârlı, karanlık bir sonbahar gecesiyle başlar. İstanbul’un denizini hudutlu, ufuklarını mürekkep üzere siyah ve Üsküdar taraflarının göklerini uzak bir yangının yavaşça kırmızılıklarına boyanmış bıraktım. Onun için zifirî bir karanlıkta tren Sirkeci’den ayrılırken sonlarım âlâ değildi. İnsan geceleyin nasıl yola çıkmaya yürek eder? Bunu bir köşesinde büzülüp kaldığım kompartımanımda siyah siyah düşünmeye koyuldum…”
AHMET HAŞİM
1887’de Bağdat’ta doğdu. 1896’da İstanbul’a geldi ve Galatasaray Lisesi’nde okudu. ondan sonrasında memuriyete başladı. Öğretmenlik ve tercümanlık yaptı. Birinci Dünya Savaşı’nda, askerken Anadolu’nun birfazlaca yerini gördü. Avrupa’daki şiir cereyanlarını yakından takip eden Ahmet Haşim’in Göl Saatleri ve Piyale isimli şiir kitapları Türk şiirinin en kıymetli yapıtları içinde yer alır. hayatı boyunca yaklaşık doksan beş şiir yazmıştır. Şairliğinin yanında denemeleriyle de bilinen Ahmet Haşim, 1924 ve 1928 senelerında iki kez Paris’e, 1933’te de tedavi için Frankfurt’a gitmiş ve bu seyahatlerdeki izlenimlerini de kitaplarına alarak seyahat yazısı çeşidinin hoş örneklerini vermiştir. Frankfurt’tan döndükten kısa bir süre daha sonra, 4 Haziran 1933’te, Kadıköy’deki konutunda ölmüştür.
Ergül Tosun
Kitap sayfası için irtibat:
[email protected]