Türkiye Petrolleri’nin Afganistan’ın Mezar-ı Şerif’in bölgesindeki arama alanında yaklaşık 4 yıl güvenlik müdürlüğü yapan emekli Albay Ahmet Sarıyer, “Biz Türk’üz, Müslümanız, Taliban bize sempatik davranır beklentisiyle oraya gidersek hüsrana uğrarız” dedi.
Yeniçağ müellifi Orhan Uğuroğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Türkiye’nin Taliban’ın inancıyla alakalı zıt bir yanı yok. Daha uygun anlaşabileceğimize ihtimal veriyorum” tabirini hatırlattığı bugünkü yazısında, emekli Albay Ahmet Sarıyer’in görüşlerine yer verdi.
Uğuroğlu’nun sorularını yanıtlayan Sarıyer’in açıklamaları şöyleki:
Taliban ile Türkiye anlaşabilir mi?
Dışarıdan bir parti olarak gözükse de Taliban, Afganistan’da bir terör örgütü. Büsbütün medeniyetten uzak, şeriat ile yönetilen bir yapı. Afganistan’da Türk olmanızın da Müslüman olmanızın da hiçbir manası yok. Yabancı olmak demek onlar için para demek. Biz bunların örneklerini de yaşadık.
Taliban’a soruyorsunuz;
– Müslüman, Müslüman’ı öldürmez. Müslüman adam öldürmez. Kur’an’da öldürmek yasak… Niçin Müslümanları da öldürüyorsunuz?
Taliban’ın verdiği yanıt şu biçimde:
– Yanlış biliyorsun. Kur’an-ı Kerim’de ne kadar epey Müslümanı mescitlerde ve kutsal günlerde öldürürsen o kadar sevaba girersin diyor.
Afganistan’da bayram günlerinde araç trafiğini yasaklarlar patlayıcı yüklü araçlar mescitlere atak yapamasın diye. Taliban’ın demeçleri var ‘Türk de olsa Müslüman da olsa benim ülkemi işgal altına alırsan ve NATO’ya bağlıysan benim düşmanımsın’ formunda. Taliban söylemiş olduğiniz o kadar geniş bir kitle ki, üst kademe ile anlaşsanız alt kademe ile sorun çıkıyor.”
Kabil Havalimanı’nın muhafazasını Türk askeri üstlenebilir mi?
“Kabil Havalimanı’nda İshak Üssü vardır. Orada 64 civarında ülkenin askeri bulunur. Bizim askerimiz de var. Havalimanının bir kısmı sivil, bir kısmı askerî üstür. Burası beraberinde bizim müdafaayla bakılırsavlendirileceğimiz yer. Yalnızca Amerikan askerinin özel eğitilmiş birlikleri insansız hava araçlarıyla Taliban’a karşı hareket yapar.
Enteresan olan şu: Amerika, önderiyle mutabakat yapıyor, helikopterler dağlara inip Taliban’a silah yardımı, erzak yardımı yapıyor. Fakat Taliban militanları terör aksiyonlarına devam ediyorlar.
Kabil Havaalanını bizim askerimiz koruyacaksa bu epey güç bir vazife. Biz Türk’üz, Müslümanız, Taliban bize sempatik davranır beklentisiyle oraya gidersek hüsrana uğrarız. Taliban, Türk ve Müslüman ayırmıyor. Bu yüzden orada şehit vermekten, zayiat vermekten kaygı duyuyorum. Havaalanında 64 ülkenin askeri sırayla nöbet fiyat, en haricinde da Afgan askerleri nöbet fiyat. İçeriye retina taraması yapılarak girilir. ABD askeri yemeğe giderken bile çelik yelek, çelik başlık, M16 silahlarıyla sarfiyatlar. Her ne kadar Taliban içeri giremese de havan saldırısı yapılıyor.
Taliban, ABD’nin çekilmesini fırsat bilerek idaresi ele geçirmeye çalışıyor, kentleri ele geçirdi. Kabil Havaalanı ulaşımın can damarıdır. Taliban’ın Kabil Havaalanı’nın güvenliğini bize bırakacağını sanmıyorum. Umarım makûs şeyler olmaz.”
Yazının tamamını okumak için .
TIKLAYIN – Taliban: Afganistan’da bir daha güçlenen örgüt nasıl kuruldu, bugünlere nasıl geldi?
Yeniçağ müellifi Orhan Uğuroğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Türkiye’nin Taliban’ın inancıyla alakalı zıt bir yanı yok. Daha uygun anlaşabileceğimize ihtimal veriyorum” tabirini hatırlattığı bugünkü yazısında, emekli Albay Ahmet Sarıyer’in görüşlerine yer verdi.
Uğuroğlu’nun sorularını yanıtlayan Sarıyer’in açıklamaları şöyleki:
Taliban ile Türkiye anlaşabilir mi?
Dışarıdan bir parti olarak gözükse de Taliban, Afganistan’da bir terör örgütü. Büsbütün medeniyetten uzak, şeriat ile yönetilen bir yapı. Afganistan’da Türk olmanızın da Müslüman olmanızın da hiçbir manası yok. Yabancı olmak demek onlar için para demek. Biz bunların örneklerini de yaşadık.
Taliban’a soruyorsunuz;
– Müslüman, Müslüman’ı öldürmez. Müslüman adam öldürmez. Kur’an’da öldürmek yasak… Niçin Müslümanları da öldürüyorsunuz?
Taliban’ın verdiği yanıt şu biçimde:
– Yanlış biliyorsun. Kur’an-ı Kerim’de ne kadar epey Müslümanı mescitlerde ve kutsal günlerde öldürürsen o kadar sevaba girersin diyor.
Afganistan’da bayram günlerinde araç trafiğini yasaklarlar patlayıcı yüklü araçlar mescitlere atak yapamasın diye. Taliban’ın demeçleri var ‘Türk de olsa Müslüman da olsa benim ülkemi işgal altına alırsan ve NATO’ya bağlıysan benim düşmanımsın’ formunda. Taliban söylemiş olduğiniz o kadar geniş bir kitle ki, üst kademe ile anlaşsanız alt kademe ile sorun çıkıyor.”
Kabil Havalimanı’nın muhafazasını Türk askeri üstlenebilir mi?
“Kabil Havalimanı’nda İshak Üssü vardır. Orada 64 civarında ülkenin askeri bulunur. Bizim askerimiz de var. Havalimanının bir kısmı sivil, bir kısmı askerî üstür. Burası beraberinde bizim müdafaayla bakılırsavlendirileceğimiz yer. Yalnızca Amerikan askerinin özel eğitilmiş birlikleri insansız hava araçlarıyla Taliban’a karşı hareket yapar.
Enteresan olan şu: Amerika, önderiyle mutabakat yapıyor, helikopterler dağlara inip Taliban’a silah yardımı, erzak yardımı yapıyor. Fakat Taliban militanları terör aksiyonlarına devam ediyorlar.
Kabil Havaalanını bizim askerimiz koruyacaksa bu epey güç bir vazife. Biz Türk’üz, Müslümanız, Taliban bize sempatik davranır beklentisiyle oraya gidersek hüsrana uğrarız. Taliban, Türk ve Müslüman ayırmıyor. Bu yüzden orada şehit vermekten, zayiat vermekten kaygı duyuyorum. Havaalanında 64 ülkenin askeri sırayla nöbet fiyat, en haricinde da Afgan askerleri nöbet fiyat. İçeriye retina taraması yapılarak girilir. ABD askeri yemeğe giderken bile çelik yelek, çelik başlık, M16 silahlarıyla sarfiyatlar. Her ne kadar Taliban içeri giremese de havan saldırısı yapılıyor.
Taliban, ABD’nin çekilmesini fırsat bilerek idaresi ele geçirmeye çalışıyor, kentleri ele geçirdi. Kabil Havaalanı ulaşımın can damarıdır. Taliban’ın Kabil Havaalanı’nın güvenliğini bize bırakacağını sanmıyorum. Umarım makûs şeyler olmaz.”
Yazının tamamını okumak için .
TIKLAYIN – Taliban: Afganistan’da bir daha güçlenen örgüt nasıl kuruldu, bugünlere nasıl geldi?