Biden yönetimi, İsraillilerin ABD’ye vizesiz seyahat edebileceğini söyledi

Joachim

Genel Mod
Global Mod
Biden yönetimi Çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail vatandaşlarının ABD’ye vizesiz girişine izin vereceğini duyurdu. Bu, Başkan Biden’ın İsrail ile çeşitli konularda karmaşık diplomasi yürüttüğü bir dönemde iki ülke arasındaki ilişkileri iyileştirmeye yönelik bir adımdır.

Hareket, İsrail’in, ailelerini ve arkadaşlarını görmek için Filistin bölgelerine seyahat etmekte sıklıkla zorluk çeken Filistinli Amerikalılar da dahil olmak üzere Amerikan vatandaşlarına karşı karşı önlemler alması gerektiği anlamına geliyor.

Yönetim yetkilileri, iki ülkenin bir mutabakat zaptı imzaladığı Temmuz ayından bu yana bir pilotu izledikten sonra İsrail’in ABD hükümetinin vize muafiyet programına dahil edilmesini onayladıklarını söyledi. Yetkililer, İsrail’in 20 Temmuz’dan bu yana aralarında on binlerce Filistinli Amerikalının da bulunduğu 100 binden fazla ABD vatandaşının vizesiz İsrail’e girmesine izin verdiğini söyledi.

Yetkililer, Batı Şeria’yı ziyaret etmeye çalışan herhangi bir ABD vatandaşının artık Tel Aviv’deki Ben-Gurion Uluslararası Havalimanı’na uçabileceğini ve kara yoluyla Filistin topraklarına seyahat edebileceğini söyledi. Daha önce İsrail, birçok Filistinli Amerikalıyı önce Ürdün’e gitmeye, ardından da Allenby Köprüsü’nü geçerek Batı Şeria’ya gitmeye zorlamıştı.


Yönetim yetkilileri, Washington’un hâlâ İsrail vatandaşlarının 30 Kasım’a kadar ABD’ye vizesiz girebilmesine yönelik bazı teknik düzenlemeler üzerinde çalıştığını söyledi.

Dışişleri Bakanı Antony J. Blinken Çarşamba günü Filistin Yönetimi Sekreteri Alejandro N. Mayorkas ile yaptığı ortak açıklamada, “Bu önemli başarı, Filistin topraklarında yaşayan veya Filistin topraklarından seyahat edenler de dahil olmak üzere ABD vatandaşlarının hareket özgürlüğünü artıracak” dedi. Milli Güvenlik.

Önde gelen birçok grup, Filistinli Amerikalılar da dahil olmak üzere Amerikalılara eşit davranmayı taahhüt edene kadar İsrail’in programa alınmasına karşı çıkmıştı. 8 Eylül’de Bay Blinken’e yazdıkları bir mektupta 15 Demokrat senatör, ülkeye gelen Amerikalı gezginlere etnik kökenleri ve dinleri nedeniyle muamele edilmesiyle ilgili endişelerini dile getirdi.

Dışişleri Bakanlığı ve İç Güvenlik Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, İsrail’in anlaşmanın çeşitli kriterlerini karşıladığı ve dikkatli bir izlemenin ardından ABD hükümetinin, ülkenin “tüm ABD vatandaşlarına iki kurum olmadan” yeterli değişiklik yaptığı sonucuna vardığı belirtildi. İsrail’in göçmen olmayan vize reddi oranının bir önceki mali yılda yüzde 3’ten az olması şartını da yerine getirdiğini kaydetti.

Salı günü, Michigan’daki Amerikan-Arap Ayrımcılıkla Mücadele Komitesi, Biden yönetiminin anlaşmayı sonuçlandırmasını engellemek amacıyla bir dava açtı. Grup, anlaşmanın pilot aşamasında İsrail’e seyahat eden Filistinli Amerikalıların, kontrol noktalarından geçmeye ve araba kiralamaya çalışırken ayrımcılığa maruz kaldıklarını söyledi.


İsrail’in de eklenmesiyle ABD hükümetinin artık çoğu Avrupa ve Asya’da olmak üzere 41 ülkeyle vize muafiyeti anlaşması var. Ancak sınır görevlilerinin giriş limanındaki herkesi geri çevirme yetkisi var.

Yönetim yetkilileri, ülkelerin yolcu manifestolarındaki isimler de dahil olmak üzere yolcularla ilgili bilgileri daha hızlı paylaşabilmesi nedeniyle programın güvenliği artırdığını söyledi.

Bay Biden ve yardımcıları İsrail’e ilişkin önemli diplomatik hedefler üzerinde hokkabazlık yapıyor. Başbakan Binyamin Netanyahu’ya, başbakanlık makamının kontrolünü sınırlandıracak ve eleştirmenlerin gözünde İsrail’i demokratik hükümetten uzaklaştıracak yargı sistemi değişiklikleri önerisi konusunda baskı yaptılar. İsrail vatandaşları bu hareketi aylardır protesto ediyor.

Biden yönetimi aynı zamanda Sayın Netanyahu’ya, sağcı koalisyon hükümetinin Filistin karşıtı eylem ve politikalarını durdurması için baskı yapıyor. Aynı zamanda Suudi Arabistan’ın İsrail’le ilişkilerini normalleştirmeye çalışıyor; buna Sayın Netanyahu’yu koalisyonunu Filistinlilere taviz vermeye ikna etmek de dahil.

Şu ana kadar normalleşme meselesine ilişkin görüşmeler Suudi Arabistan’ın ABD’den talepleri üzerinde yoğunlaştı ve Amerikalı ve Suudi yetkililerin Filistinlilerin hakları konusunda İsraillilerden spesifik taleplerde bulunacak noktaya gelmedi.
 
Üst