AirdropAvcisi
New member
İngiliz edebiyatının kuvvetli muharriri Charles Dicknes’ın en kıymetli yapıtı olan İki Kentin Kıssası, önde gelen dünya klasikleri içindedır.
Fransız Devrimi’ne giden süreçte yaşanan tüm olay ve karakterler bütün açıklığı ve acımasızlığı ile gözler önüne serilir. 1859’da Dickens’ın gazetelerde tefrika ettiği bu ölümsüz yapıtı umudun ortasındaki karanlığı ve karanlığın ortasındaki umudu görmemizi sağlar.
Vatandaşı George Orwell kendisi hakkında şunları söylemişti;
“Charles Dickens’ın yüzü, her vakit savaş veren bir adamın yüzüdür. Kaçak dövüşmez, korkmaz, cömert bir öfke taşır, özetlemek gerekirsesı bir on dokuzuncu yüzyıl liberali, özgür bir akıldır, artık ruhlarımızı elde etmek için yarışan leş kokulu küçük tutucu insanların hepsinin nefret ettiği bir tiptir.”
George Orwell
TOPLUMCU GERÇEKÇİ MUHARRİR
İngiltere Portsmouth’da 1812 ‘de hayata gelen Dickens, Victorya çağının önde gelen edebiyatçılarındandır. Realizmin bütün özelliklerini yapıtlarına yansıtan Dickens, toplumcu gerçekçi satırlarıyla edebiyat dünyasında unutulmazlar içinde yerini almıştır.
Ünlü müellif yaşadığı müddet boyunca eleştirmenler ve edebiyat etrafları tarafınca fazlaca beğenildi. Hakikaten günümüzde bile yapıtları fazlaca okunan muharrirlerin başında gelmektedir.
Müellifin babası borçları yüzünden mahpus cezası aldığında erken yaşlarda çalışmaya başladı, okuldan ayrılmak zorunda kaldı.
TANINAN BİR MÜELLİF OLDU
Dickens, eğitim almamasına karşın dünya çapında tanınan bir muharrir oldu. Romancılık haricinde 20 yıl gazete yönetti, makaleler yazdı. Toplam 15 roman ve 5 de kısa hikaye kaleme alarak ne kadar üretken bir isim olduğunu kanıtlamıştır.
Toplumsal problemleri derinlemesine işleyen müellif, çocuk hakları ve başka ana sıkıntılar üzerine kalem oynattı, topluma istikamet verdi.
KISA MÜDDETTE GELEN ÜN
Dickens, 1836’da yayınlanan The Pickwick Papers romanı ile büyük üne kavuştu. Birinci romanından daha sonra kısa müddette memleketler arası çapta tanındı. Mizahi ve eleştirel bakış açısı yapıtlarının epeyce okunmasını sağladı.
Keskin müşahede gücüyle yapıtlarını yazan Dickens’ın 1843 yılında yazdığı tarihi romanı A Christmas Carol, en tesirli yapıtlarından biri oldu.
KİTAPLARINDAKİ RUHSAL DERİNLİK
Dünya Edebiyatı’nın değerli muharrirleri içinde yer alan Tolstoy, George Orwell üzere muharrirler tarafınca övüldü.
Övgülerin yanında yergilerin de gayesinde olan Dickens’a en sert eleştiriyi İngiliz romancı Virginia Woolf ve Oscar Wilde yaptı. İki muharririn da ortak eleştirisi Dickens’ın yapıtlarının ruhsal derinlikli eksikliği ve zayıf kurgusu olmuştur.
BİR KÜSKÜNLÜK…
Bay Pikvik’in Serüvenleri isimli kitabını 1837’de yayımlayan muharririn ismi entelektüel etraflarda sık sık konuşulmaya başlandı. Charles Dickens, 1840’da seyahatlere çıktı.
Bu seyahatlerin en ünlüsü ise Amerika’ya yaptığı seyahat olmuştur. Amerika’da kendisini sevgi seliyle karşılayan halk çabucak sonrasında Dickens’a küsecekti.
Bu küskünlüğün sebebi ise müellifin Amerika dönüşü kaleme aldığı Genel Okur İçin Amerika Notları yazısı oldu. Yazısında tenkitlerde bulunan Dickens, kendisini sevgiyle karşılayan Amerika halkı tarafınca yansılara niye oldu.
Seyahatlerini sıklaştıran Dickens, son vakit içinderda yeterlice yorulmuştu. Lakin bir daha de yazmaya, üretmeye devam etti.
Gadshill’deki konutunda inzivaya çekilen müellif 1870’te şöhretinin doruğundayken ömrünü kaybetti.
İKİ KENTİN ÖYKÜSÜ…
Tarihi roman özelliğiyle öne çıkan İki Kentin Kıssası, 1789 Fransız İhtilali’nde daha sonra yaşanan süreçleri mercek altına alan muharrir, burjuva ve aristokrasi sınıfları içindeki kanlı çatışmaları gözler önüne seriyor.
Direktör Jack Conway tarafınca 1935 yılında sinemaya uyarlanan İki Kentin Öyküsü, en dramatik yapıtların başında geliyor.
Dickens, etkileyici romanında ihtilalde ölen binlerce günahsız insanın dramlarını İngiliz toplumuna aktardı. İhtilal öncesinde haksız halde mahpus yatan Tabip Alexandre Manette, kızı ve damadı üzerine gelişen olay örgüsü, ihtilalin olumsuzluklarından hisselerini alan ana karakterlerdir.
Her gün biroldukça insanın başı giyotinle buluşuyordu. Paris ve Londra içinde gidip gelen roman, edebi hazzın yanında okurlara tarihi bir gerçekliği sunuyor.
Charles Dickens’ın ününe ün katan kitap basıldığında 200 milyondan fazla satarak eşine az rastlanır bir muvaffakiyete ulaşmıştır.
Tüm vakit içinderın en epeyce okunan yapıtlardan olan İki kentin dramatik hikayesini kesinlikle okuyun.
Ergül Tosun
Kitap sayfası için irtibat:
[email protected]
Fransız Devrimi’ne giden süreçte yaşanan tüm olay ve karakterler bütün açıklığı ve acımasızlığı ile gözler önüne serilir. 1859’da Dickens’ın gazetelerde tefrika ettiği bu ölümsüz yapıtı umudun ortasındaki karanlığı ve karanlığın ortasındaki umudu görmemizi sağlar.
Vatandaşı George Orwell kendisi hakkında şunları söylemişti;
“Charles Dickens’ın yüzü, her vakit savaş veren bir adamın yüzüdür. Kaçak dövüşmez, korkmaz, cömert bir öfke taşır, özetlemek gerekirsesı bir on dokuzuncu yüzyıl liberali, özgür bir akıldır, artık ruhlarımızı elde etmek için yarışan leş kokulu küçük tutucu insanların hepsinin nefret ettiği bir tiptir.”
George Orwell
TOPLUMCU GERÇEKÇİ MUHARRİR
İngiltere Portsmouth’da 1812 ‘de hayata gelen Dickens, Victorya çağının önde gelen edebiyatçılarındandır. Realizmin bütün özelliklerini yapıtlarına yansıtan Dickens, toplumcu gerçekçi satırlarıyla edebiyat dünyasında unutulmazlar içinde yerini almıştır.
Ünlü müellif yaşadığı müddet boyunca eleştirmenler ve edebiyat etrafları tarafınca fazlaca beğenildi. Hakikaten günümüzde bile yapıtları fazlaca okunan muharrirlerin başında gelmektedir.
Müellifin babası borçları yüzünden mahpus cezası aldığında erken yaşlarda çalışmaya başladı, okuldan ayrılmak zorunda kaldı.
TANINAN BİR MÜELLİF OLDU
Dickens, eğitim almamasına karşın dünya çapında tanınan bir muharrir oldu. Romancılık haricinde 20 yıl gazete yönetti, makaleler yazdı. Toplam 15 roman ve 5 de kısa hikaye kaleme alarak ne kadar üretken bir isim olduğunu kanıtlamıştır.
Toplumsal problemleri derinlemesine işleyen müellif, çocuk hakları ve başka ana sıkıntılar üzerine kalem oynattı, topluma istikamet verdi.
KISA MÜDDETTE GELEN ÜN
Dickens, 1836’da yayınlanan The Pickwick Papers romanı ile büyük üne kavuştu. Birinci romanından daha sonra kısa müddette memleketler arası çapta tanındı. Mizahi ve eleştirel bakış açısı yapıtlarının epeyce okunmasını sağladı.
Keskin müşahede gücüyle yapıtlarını yazan Dickens’ın 1843 yılında yazdığı tarihi romanı A Christmas Carol, en tesirli yapıtlarından biri oldu.
KİTAPLARINDAKİ RUHSAL DERİNLİK
Dünya Edebiyatı’nın değerli muharrirleri içinde yer alan Tolstoy, George Orwell üzere muharrirler tarafınca övüldü.
Övgülerin yanında yergilerin de gayesinde olan Dickens’a en sert eleştiriyi İngiliz romancı Virginia Woolf ve Oscar Wilde yaptı. İki muharririn da ortak eleştirisi Dickens’ın yapıtlarının ruhsal derinlikli eksikliği ve zayıf kurgusu olmuştur.
BİR KÜSKÜNLÜK…
Bay Pikvik’in Serüvenleri isimli kitabını 1837’de yayımlayan muharririn ismi entelektüel etraflarda sık sık konuşulmaya başlandı. Charles Dickens, 1840’da seyahatlere çıktı.
Bu seyahatlerin en ünlüsü ise Amerika’ya yaptığı seyahat olmuştur. Amerika’da kendisini sevgi seliyle karşılayan halk çabucak sonrasında Dickens’a küsecekti.
Bu küskünlüğün sebebi ise müellifin Amerika dönüşü kaleme aldığı Genel Okur İçin Amerika Notları yazısı oldu. Yazısında tenkitlerde bulunan Dickens, kendisini sevgiyle karşılayan Amerika halkı tarafınca yansılara niye oldu.
Seyahatlerini sıklaştıran Dickens, son vakit içinderda yeterlice yorulmuştu. Lakin bir daha de yazmaya, üretmeye devam etti.
Gadshill’deki konutunda inzivaya çekilen müellif 1870’te şöhretinin doruğundayken ömrünü kaybetti.
İKİ KENTİN ÖYKÜSÜ…
Tarihi roman özelliğiyle öne çıkan İki Kentin Kıssası, 1789 Fransız İhtilali’nde daha sonra yaşanan süreçleri mercek altına alan muharrir, burjuva ve aristokrasi sınıfları içindeki kanlı çatışmaları gözler önüne seriyor.
Direktör Jack Conway tarafınca 1935 yılında sinemaya uyarlanan İki Kentin Öyküsü, en dramatik yapıtların başında geliyor.
Dickens, etkileyici romanında ihtilalde ölen binlerce günahsız insanın dramlarını İngiliz toplumuna aktardı. İhtilal öncesinde haksız halde mahpus yatan Tabip Alexandre Manette, kızı ve damadı üzerine gelişen olay örgüsü, ihtilalin olumsuzluklarından hisselerini alan ana karakterlerdir.
Her gün biroldukça insanın başı giyotinle buluşuyordu. Paris ve Londra içinde gidip gelen roman, edebi hazzın yanında okurlara tarihi bir gerçekliği sunuyor.
Charles Dickens’ın ününe ün katan kitap basıldığında 200 milyondan fazla satarak eşine az rastlanır bir muvaffakiyete ulaşmıştır.
Tüm vakit içinderın en epeyce okunan yapıtlardan olan İki kentin dramatik hikayesini kesinlikle okuyun.
Ergül Tosun
Kitap sayfası için irtibat:
[email protected]