CHP Genel Lider Yardımcısı Muharrem Erkek, gazeteci Sedef Kabaş’ın Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla gözaltına alınmasını “Yargı silah olarak kullanılıyor. Bu ucube sistemin ismi, faşizmdir” açıklaması ile kıymetlendirdi. CHP Genel Lider Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca ise “Nedir bu intikam halleri, nedir bu endişe, panik halleri” yansısını gösterdi.
CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Muharrem Erkek, Kabaş’ın gözaltına alınması ile ilgili toplumsal medya paylaşımında şu açıklamayı yaptı:
“Cumhurbaşkanı’nın bir siyasi parti genel lideri da olduğu tek adam sisteminde atasözlerinden, müzik kelamlarından cürümler üretiliyor. Cumhurbaşkanı’na hakaret diyerek söz özgürlüğü yok ediliyor. Sedef Kabaş gece yarısı göz altına alınıyor, yargı silah olarak kullanılıyor. Bu ucube sistemin ismi, faşizmdir.”
Erkek, ayrıyeten “Cumhurbaşkanı’na hakaret suçu” ile ilgili şu ayrıntıları verdi:
“Recep Tayyip Erdoğan devrinde 2014-2020 yılları içinde Cumhurbaşkanı’na hakaret hatasından savcılıklarda görülen toplam soruşturma sayısı 160 bin 169’a ulaştı. Tıpkı süreçte açılan kamu davası sayısı 35 bin 507 oldu. Daha vahimi bu süreçte 1107 çocuk yargılandı!
Erdoğan ABD’de bir kanala verdiği röportajda gazetecinin; ‘İnsan hakları örgütleri, yalnızca size hakaret etmekten dolayı 100 bin vatandaşın soruşturulduğunu söylüyor’ kelamlarına, “Siz bunlara inanıyorsunuz yani. Sizin o memleketler arası kurumlar dediklerinize ben güvenmiyorum. Benim hakkımda açılmış bu biçimde davalar falan yok. Bakın sizi de aldatıyorlar, siz de bunlara inanıyorsunuz. Bunları kaynağında araştırıyor musunuz?’ biçiminde karşılık vererek bu davaların olmadığını ileri sürdü.
“TCK 299 partili Cumhurbaşkanının olduğu yerde manasını ve geçerliliğini yitirmiştir!”
halbuki Adalet Bakanlığı sayıları yargılamaları doğrulamakta, gerçekler ise Erdoğan’ı yalanlamakta. 2021 yılında Cumhurbaşkanına hakaret hatasına ait öteki bir gelişme daha yaşandı. AİHM, Vedat Şorli isimli kişinin başvurusu üzerine toplumsal medya paylaşımları niçiniyle Cumhurbaşkanına hakaret kabahatinden 11 ay 20 gün mahpus cezasına çarptırılmasının ‘ifade özgürlüğü ihlali’ olduğuna hükmetmiş ve sonucu kınamıştı.
Daha kıymetlisi mahkeme ayrıyeten, Cumhurbaşkanına hakaret kabahatini düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun 299’ncu hususunun ‘ifade özgürlüğü’ ile uyumlu olmadığına karar vererek hususun AİHM içtihatlarıyla uyumlu hale getirilmesini istedi.
Anayasa Mahkemesi de 2016/36777 sayılı ve 26/05/2021 tarihindeki Şaban Sevinç sonucunda söylemiş olduği kelamlar niçiniyle müracaatçının Cumhurbaşkanına hakaretten cezalandırılmasını, siyasalların tenkide katlanma yükümlülüğü bulunduğu ve bu sözlerin cezalandırılmasının öbürleri için soğutucu tesir yaratacağı sebebi öne sürülerek tabir özgürlüğünün ihlali olarak gördü. Özetle TCK 299 partili Cumhurbaşkanının olduğu yerde manasını ve geçerliliğini yitirmiştir!”
“Nedir bu dehşet, panik halleri”
CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca ise toplumsal medya paylaşımında şu bildirisi verdi:
“Nedir bu intikam halleri, nedir bu kaygı, panik halleri. Bir telefonla bile emniyete gidecek olan Sedef Kabaş niye apar topar gözaltına alınıyor? Sedef Kabaş yalnız değildir.”
“Türkiye 1’den büyüktür”
CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke de toplumsal medya paylaşımında; “Sabah saatlerinde söze çağırılsa avukatıyla birlikte gidecek Sedef Kabaş’ı gece 2’de gözaltına aldırdılar. İktidar baskıyla, zorbalıkla, maksat göstermeyle tüm toplumu yıldırmaya çalışıyor lakin nafile! Türkiye 1’den büyüktür” dedi.
Kabaş ne demişti?
Kabaş, katıldığı bir TV programında şu sözleri kullanmıştı:
“Çok meşhur bir kelam vardır. Taçlanan baş akıllanır diye. Lakin görüyoruz ki gerçek değil. Ya da tam aykırısı bir kelam vardır. Büyükbaş hayvan bir saraya girdiği vakit, o, kral olmaz. O saray ahır olur. Yani tam aksisini söz eder.”
TIKLAYIN – Adalet Bakanı Gül’den Sedef Kabaş yansısı: Bu hadsiz ve hukuksuz tabirler, milletin vicdanında ve adalet önünde hak ettiği karşılığı bulacak
TIKLAYIN – “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten hakkında soruşturma açılan gazeteci Sedef Kabaş gözaltına alındı
TIKLAYIN – AKP Sözcüsü Çelik’ten Sedef Kabaş’a reaksiyon: Ahlaksızlık ve pespayelik
TIKLAYIN – Sedef Kabaş’a ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ soruşturması
CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Muharrem Erkek, Kabaş’ın gözaltına alınması ile ilgili toplumsal medya paylaşımında şu açıklamayı yaptı:
“Cumhurbaşkanı’nın bir siyasi parti genel lideri da olduğu tek adam sisteminde atasözlerinden, müzik kelamlarından cürümler üretiliyor. Cumhurbaşkanı’na hakaret diyerek söz özgürlüğü yok ediliyor. Sedef Kabaş gece yarısı göz altına alınıyor, yargı silah olarak kullanılıyor. Bu ucube sistemin ismi, faşizmdir.”
Erkek, ayrıyeten “Cumhurbaşkanı’na hakaret suçu” ile ilgili şu ayrıntıları verdi:
“Recep Tayyip Erdoğan devrinde 2014-2020 yılları içinde Cumhurbaşkanı’na hakaret hatasından savcılıklarda görülen toplam soruşturma sayısı 160 bin 169’a ulaştı. Tıpkı süreçte açılan kamu davası sayısı 35 bin 507 oldu. Daha vahimi bu süreçte 1107 çocuk yargılandı!
Erdoğan ABD’de bir kanala verdiği röportajda gazetecinin; ‘İnsan hakları örgütleri, yalnızca size hakaret etmekten dolayı 100 bin vatandaşın soruşturulduğunu söylüyor’ kelamlarına, “Siz bunlara inanıyorsunuz yani. Sizin o memleketler arası kurumlar dediklerinize ben güvenmiyorum. Benim hakkımda açılmış bu biçimde davalar falan yok. Bakın sizi de aldatıyorlar, siz de bunlara inanıyorsunuz. Bunları kaynağında araştırıyor musunuz?’ biçiminde karşılık vererek bu davaların olmadığını ileri sürdü.
“TCK 299 partili Cumhurbaşkanının olduğu yerde manasını ve geçerliliğini yitirmiştir!”
halbuki Adalet Bakanlığı sayıları yargılamaları doğrulamakta, gerçekler ise Erdoğan’ı yalanlamakta. 2021 yılında Cumhurbaşkanına hakaret hatasına ait öteki bir gelişme daha yaşandı. AİHM, Vedat Şorli isimli kişinin başvurusu üzerine toplumsal medya paylaşımları niçiniyle Cumhurbaşkanına hakaret kabahatinden 11 ay 20 gün mahpus cezasına çarptırılmasının ‘ifade özgürlüğü ihlali’ olduğuna hükmetmiş ve sonucu kınamıştı.
Daha kıymetlisi mahkeme ayrıyeten, Cumhurbaşkanına hakaret kabahatini düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun 299’ncu hususunun ‘ifade özgürlüğü’ ile uyumlu olmadığına karar vererek hususun AİHM içtihatlarıyla uyumlu hale getirilmesini istedi.
Anayasa Mahkemesi de 2016/36777 sayılı ve 26/05/2021 tarihindeki Şaban Sevinç sonucunda söylemiş olduği kelamlar niçiniyle müracaatçının Cumhurbaşkanına hakaretten cezalandırılmasını, siyasalların tenkide katlanma yükümlülüğü bulunduğu ve bu sözlerin cezalandırılmasının öbürleri için soğutucu tesir yaratacağı sebebi öne sürülerek tabir özgürlüğünün ihlali olarak gördü. Özetle TCK 299 partili Cumhurbaşkanının olduğu yerde manasını ve geçerliliğini yitirmiştir!”
“Nedir bu dehşet, panik halleri”
CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca ise toplumsal medya paylaşımında şu bildirisi verdi:
“Nedir bu intikam halleri, nedir bu kaygı, panik halleri. Bir telefonla bile emniyete gidecek olan Sedef Kabaş niye apar topar gözaltına alınıyor? Sedef Kabaş yalnız değildir.”
“Türkiye 1’den büyüktür”
CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke de toplumsal medya paylaşımında; “Sabah saatlerinde söze çağırılsa avukatıyla birlikte gidecek Sedef Kabaş’ı gece 2’de gözaltına aldırdılar. İktidar baskıyla, zorbalıkla, maksat göstermeyle tüm toplumu yıldırmaya çalışıyor lakin nafile! Türkiye 1’den büyüktür” dedi.
Kabaş ne demişti?
Kabaş, katıldığı bir TV programında şu sözleri kullanmıştı:
“Çok meşhur bir kelam vardır. Taçlanan baş akıllanır diye. Lakin görüyoruz ki gerçek değil. Ya da tam aykırısı bir kelam vardır. Büyükbaş hayvan bir saraya girdiği vakit, o, kral olmaz. O saray ahır olur. Yani tam aksisini söz eder.”
TIKLAYIN – Adalet Bakanı Gül’den Sedef Kabaş yansısı: Bu hadsiz ve hukuksuz tabirler, milletin vicdanında ve adalet önünde hak ettiği karşılığı bulacak
TIKLAYIN – “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten hakkında soruşturma açılan gazeteci Sedef Kabaş gözaltına alındı
TIKLAYIN – AKP Sözcüsü Çelik’ten Sedef Kabaş’a reaksiyon: Ahlaksızlık ve pespayelik
TIKLAYIN – Sedef Kabaş’a ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ soruşturması