AirdropAvcisi
New member
Günümüzde birfazlaca kişi, televizyonu, bilgisayarı ve sinemayı kitaplara tercih ediyor. Bir çeşit zihin tembelliği kelam konusu; entelektüel efor gerektiren önemli kitaplar birkaç istisna haricinde okumuyor.
Öte yandan Dan Brown, J.K. Rowling, Stephen King, Stieg Larsson, Adam Fawer, Stephenie Meyer, Paulo Coelho, Jean-Christophe Grangé, Umberto Eco üzere muharrirlerin tüm romanları tüm dünyadaki üzere Türkiye’de de fazlaca satıyor. Edebiyat Haber’de yer alan habere nazaran, hayli satan bir romanın sırrı kimi vakit belgisiz olabiliyor.
İşte birtakım isimlerin görüşleri..
Demet Altınyeleklioğlu (Moskof Cariye Hürrem romanının yazarı)
“Günümüzde biroldukça kişi, televizyonu, bilgisayarı ve sinemayı kitaplara tercih ediyor. Bir çeşit zihin tembelliği kelam konusu; entelektüel efor gerektiren önemli kitaplar birkaç istisna haricinde okumuyor. Öte yandan Dan Brown, J.K. Rowling, Stephen King, Stieg Larsson, Adam Fawer, Stephenie Meyer, Paulo Coelho, Jean-Christophe Grangé, Umberto Eco üzere müelliflerin tüm romanları tüm dünyadaki üzere Türkiye’de de fazlaca satıyor.”
“BİR FORMÜLÜ YOK”
Deniz Büyük (editör)
“Çok satan bir kitap yazmanın formülü yok. Lakin birtakım tavsiyelerim var: Yazmadan evvel okumak, okumak, okumak… daha sonra da ortasından geldiği üzere yazmak… “Yazmadan yapamıyorum” diyen müellifler olmalı. Okur, kendini kahramanın yerine koyabildiği, yeri ve atmosferi zihninde canlandırabildiği kıssalar istiyor ve lisan oyunlarından çok kolay takip edilecek cümleleri yeğliyor. Galiba biraz da hayat üzerine formüllere muhtaçlık duyuyor. Keyifli olmanın yollarını gösteren kitapların epey satmasının niçini bu. Öte yandan okurun yüreğine dokunmak kaide. İnsanların yüreğine dokunan birfazlaca öykü yeterinci âlâ pazarlanmadığı için kıyıda köşede unutuluyor.”
Ilgın Sönmez Toydemir (Artemis Yayınları Yayın Koordinatörü)
“Çok okunmak isteyen biri, evvel kitap kurdu, daha sonra lisan ve kıssa cambazı olmalı. Psikolojiden ve sinemadan anlamalı. Matematik ve iktisat tarafı kuvvetli olmalı. İktisat duygusu olmayan biri, kıssasını gereksiz karakter ve detaylarla doldurur. Matematik duygusu olmayan biri ise anlatır da anlatır… Bence müzik ve mimari bilgisi de gerekli. Romancı için ‘bulmak’ değerlidir. O özü bulduktan daha sonra müellif romanını bir ayda da müellif, üç yılda da… Muharrir adaylarına şunu da tavsiye ederim: Yazdıklarınızı güvendiğiniz birine okutun. Gözlerine bakın. Gözleri parlıyorsa, tamamdır. Yalnızca şöhret ve para hayalleri kurarak yazmaya çalışan, 50 adet A4′ten daha sonra Marquez kesilen tiplerin hiç bir talihinin olmadığının altını kalın kalın çizmek isterim.”
Meltem Erkmen (Epsilon Genel Yayın Yönetmeni)
“Nasıl bir kitap yazarsam fazlaca satar?” sorusunu soran bir müellifin başarılı olabileceğine inanmıyorum. Zira epeyce satan kitap yazabilmek hayli öteki bir yaratıcılık ve sezgi istiyor. Eğilimleri hissetmek, hasret ve beklentilere hitap etmek, daha sonra da bunları okuyucunun beynine ya da yüreğine dokunacak halde kaleme almak gerek. Alacakaranlık dizisinin yaratıcısı Stephenie Meyer’in başarısı burada saklı. Aşk teriminin içi o kadar boşaltılmış, tutkulu ve kuvvetli bir aşka hasret o kadar artmıştı ki, Meyer romanlarıyla bu biçimde aşkların hâlâ yaşanabileceğini gösterdi, hatta okurlarına “Keşke vampir sevgilim olsa” dedirtti.
Ergül Tosun
Kitap sayfası için irtibat:
[email protected]
Öte yandan Dan Brown, J.K. Rowling, Stephen King, Stieg Larsson, Adam Fawer, Stephenie Meyer, Paulo Coelho, Jean-Christophe Grangé, Umberto Eco üzere muharrirlerin tüm romanları tüm dünyadaki üzere Türkiye’de de fazlaca satıyor. Edebiyat Haber’de yer alan habere nazaran, hayli satan bir romanın sırrı kimi vakit belgisiz olabiliyor.
İşte birtakım isimlerin görüşleri..
Demet Altınyeleklioğlu (Moskof Cariye Hürrem romanının yazarı)
“Günümüzde biroldukça kişi, televizyonu, bilgisayarı ve sinemayı kitaplara tercih ediyor. Bir çeşit zihin tembelliği kelam konusu; entelektüel efor gerektiren önemli kitaplar birkaç istisna haricinde okumuyor. Öte yandan Dan Brown, J.K. Rowling, Stephen King, Stieg Larsson, Adam Fawer, Stephenie Meyer, Paulo Coelho, Jean-Christophe Grangé, Umberto Eco üzere müelliflerin tüm romanları tüm dünyadaki üzere Türkiye’de de fazlaca satıyor.”
“BİR FORMÜLÜ YOK”
Deniz Büyük (editör)
“Çok satan bir kitap yazmanın formülü yok. Lakin birtakım tavsiyelerim var: Yazmadan evvel okumak, okumak, okumak… daha sonra da ortasından geldiği üzere yazmak… “Yazmadan yapamıyorum” diyen müellifler olmalı. Okur, kendini kahramanın yerine koyabildiği, yeri ve atmosferi zihninde canlandırabildiği kıssalar istiyor ve lisan oyunlarından çok kolay takip edilecek cümleleri yeğliyor. Galiba biraz da hayat üzerine formüllere muhtaçlık duyuyor. Keyifli olmanın yollarını gösteren kitapların epey satmasının niçini bu. Öte yandan okurun yüreğine dokunmak kaide. İnsanların yüreğine dokunan birfazlaca öykü yeterinci âlâ pazarlanmadığı için kıyıda köşede unutuluyor.”
Ilgın Sönmez Toydemir (Artemis Yayınları Yayın Koordinatörü)
“Çok okunmak isteyen biri, evvel kitap kurdu, daha sonra lisan ve kıssa cambazı olmalı. Psikolojiden ve sinemadan anlamalı. Matematik ve iktisat tarafı kuvvetli olmalı. İktisat duygusu olmayan biri, kıssasını gereksiz karakter ve detaylarla doldurur. Matematik duygusu olmayan biri ise anlatır da anlatır… Bence müzik ve mimari bilgisi de gerekli. Romancı için ‘bulmak’ değerlidir. O özü bulduktan daha sonra müellif romanını bir ayda da müellif, üç yılda da… Muharrir adaylarına şunu da tavsiye ederim: Yazdıklarınızı güvendiğiniz birine okutun. Gözlerine bakın. Gözleri parlıyorsa, tamamdır. Yalnızca şöhret ve para hayalleri kurarak yazmaya çalışan, 50 adet A4′ten daha sonra Marquez kesilen tiplerin hiç bir talihinin olmadığının altını kalın kalın çizmek isterim.”
Meltem Erkmen (Epsilon Genel Yayın Yönetmeni)
“Nasıl bir kitap yazarsam fazlaca satar?” sorusunu soran bir müellifin başarılı olabileceğine inanmıyorum. Zira epeyce satan kitap yazabilmek hayli öteki bir yaratıcılık ve sezgi istiyor. Eğilimleri hissetmek, hasret ve beklentilere hitap etmek, daha sonra da bunları okuyucunun beynine ya da yüreğine dokunacak halde kaleme almak gerek. Alacakaranlık dizisinin yaratıcısı Stephenie Meyer’in başarısı burada saklı. Aşk teriminin içi o kadar boşaltılmış, tutkulu ve kuvvetli bir aşka hasret o kadar artmıştı ki, Meyer romanlarıyla bu biçimde aşkların hâlâ yaşanabileceğini gösterdi, hatta okurlarına “Keşke vampir sevgilim olsa” dedirtti.
Ergül Tosun
Kitap sayfası için irtibat:
[email protected]