JoKeR
Active member
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünün hazırladığı bu haftaki Cuma hutbesinin konusu “Zorluklar bir arada aşılır” olarak belirlendi.
Saygıdeğer Müslümanlar!
Geçen hafta afet gerçeğiyle bir defa daha karşılaştık. Cennet yurdumuzun akciğerleri ormanlarımızda çıkan yangınların birçok söndürüldü elhamdülillah. Kimi bölgelerimizde ise söndürme çalışmaları devam ediyor. Cenâb-ı Hak, en kısa müddette bu afetten de kurtulmayı bizlere nasip eylesin. Milletimize tekrar bu biçimde acılar yaşatmasın.
Aziz Müminler!
Evet, bugün mahzunuz, ıstırabımız epeyce büyük. Kaybettiğimiz kardeşlerimiz, yanan ormanlarımız, yitirdiğimiz pak canlar her birimizin yüreğini dağlıyor. Lakin biliyor ve inanıyoruz ki bizi biz yapan bedellerin etrafında kenetlenip kardeşlik şuurumuzu canlı tuttukça başaramayacağımız imtihan yoktur. Tarih boyunca Allah’ın yardımı, devletimizin kararlılığı ve milletimizin azmiyle birçok zorluğu birlikte göğüsledik. Bugün de devlet millet dayanışması ortasında aşamayacağımız mani yoktur. Toplu vurdukça yüreklerimiz üstesinden gelemeyeceğimiz zorluk yoktur. Hakikaten Rabbimizin muştusu açıktır: “Elbet zorlukla birlikte kolaylık vardır. Hakikaten, zorlukla birlikte kolaylık vardır.”
Değerli Müslümanlar!
Gün, ayrışma değil kenetlenme günüdür. Gün, birliğimizi, birlikteliğimizi ve muhabbetimizi canlı tutma günüdür. Sevinç ve mutluluğumuz üzere hüzün ve üzüntümüzü de paylaşma günüdür. Hakikaten Peygamber Efendimiz (s.a.s) biz müminleri şöyleki tanım etmektedir: “Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı bir organı rahatsızlandığında öteki organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşan bir vücut üzeredir.”
Kıymetli Müminler!
İbrahim (a.s)’ın atıldığı ateşi söndürmeye koşan karınca misali, bugün her birimize düşen sorumluluklar vardır. Her şeydilk evvel sağduyumuzu ve sükûnetimizi koruma edelim. Yangın, sel, zelzele ve salgın hastalık üzere afetlere karşı şuurlu, hassas ve önlemli olmayı ulusal bir uğraş olarak nazaranlim. Gerekli hallerde yetkili mercileri haberdar edelim. Küçücük bir yanılgı ve dikkatsizliğin epey ağır sonuçları olabileceğini unutmayalım.
Bu vesileyle başta yangınlar olmak üzere afetlerde hayatını kaybedenlere Cenâb-ı Hak’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Şanlı Rabbimiz, afetlerle canla başla uğraş eden kardeşlerimizin işini kolaylaştırsın ve onların yardımcısı olsun.
Saygıdeğer Müslümanlar!
Geçen hafta afet gerçeğiyle bir defa daha karşılaştık. Cennet yurdumuzun akciğerleri ormanlarımızda çıkan yangınların birçok söndürüldü elhamdülillah. Kimi bölgelerimizde ise söndürme çalışmaları devam ediyor. Cenâb-ı Hak, en kısa müddette bu afetten de kurtulmayı bizlere nasip eylesin. Milletimize tekrar bu biçimde acılar yaşatmasın.
Aziz Müminler!
Evet, bugün mahzunuz, ıstırabımız epeyce büyük. Kaybettiğimiz kardeşlerimiz, yanan ormanlarımız, yitirdiğimiz pak canlar her birimizin yüreğini dağlıyor. Lakin biliyor ve inanıyoruz ki bizi biz yapan bedellerin etrafında kenetlenip kardeşlik şuurumuzu canlı tuttukça başaramayacağımız imtihan yoktur. Tarih boyunca Allah’ın yardımı, devletimizin kararlılığı ve milletimizin azmiyle birçok zorluğu birlikte göğüsledik. Bugün de devlet millet dayanışması ortasında aşamayacağımız mani yoktur. Toplu vurdukça yüreklerimiz üstesinden gelemeyeceğimiz zorluk yoktur. Hakikaten Rabbimizin muştusu açıktır: “Elbet zorlukla birlikte kolaylık vardır. Hakikaten, zorlukla birlikte kolaylık vardır.”
Değerli Müslümanlar!
Gün, ayrışma değil kenetlenme günüdür. Gün, birliğimizi, birlikteliğimizi ve muhabbetimizi canlı tutma günüdür. Sevinç ve mutluluğumuz üzere hüzün ve üzüntümüzü de paylaşma günüdür. Hakikaten Peygamber Efendimiz (s.a.s) biz müminleri şöyleki tanım etmektedir: “Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı bir organı rahatsızlandığında öteki organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşan bir vücut üzeredir.”
Kıymetli Müminler!
İbrahim (a.s)’ın atıldığı ateşi söndürmeye koşan karınca misali, bugün her birimize düşen sorumluluklar vardır. Her şeydilk evvel sağduyumuzu ve sükûnetimizi koruma edelim. Yangın, sel, zelzele ve salgın hastalık üzere afetlere karşı şuurlu, hassas ve önlemli olmayı ulusal bir uğraş olarak nazaranlim. Gerekli hallerde yetkili mercileri haberdar edelim. Küçücük bir yanılgı ve dikkatsizliğin epey ağır sonuçları olabileceğini unutmayalım.
Bu vesileyle başta yangınlar olmak üzere afetlerde hayatını kaybedenlere Cenâb-ı Hak’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Şanlı Rabbimiz, afetlerle canla başla uğraş eden kardeşlerimizin işini kolaylaştırsın ve onların yardımcısı olsun.