Cumartesi Anneleri 874’ncü hafta açıklamalarında 27 yıldır akıbeti bilinmeyen İsmail Bahçeci için tesirli soruşturma yapılması davetinde bulundu.
Cumartesi Anneleri tarafınca online olarak yapılan açıklamada, “Bu topraklarda devlet, iç hukuk ve memleketler arası hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği için gözaltında kaybetmelerle ilgili yapılan tüm müracaatlar sonuçsuz kalıyor. Tesirli bir soruşturma yürütme konusunda şuurlu olarak gösterilen siyasi ve yargısal direnç kabahatin cezasız kalmasına ve faillerin cezasızlıkla ödüllendirilmesine yol açıyor” denildi.
İsmail Bahçeci için adalet istenen açıklamada, “İsmail’in arkadaşları, İnsan Hakları Derneği ve Milletlerarası Af Örgütü düzenledikleri kampanyalarla mevzuyu ülke ve dünya kamuoyuna taşıdılar. Ailenin, emniyet, savcılık ve hükümet nezdinde yaptığı tüm müracaatlar sonuçsuz bırakıldı. İsmail Bahçeci’nin akıbeti üstündeki karartma 27 yıldır kesintisiz devam etti” tabirleri kullanıldı.
Cumartesi Anneleri’nin 874’ncü hafta açıklaması şöyleki:
Cumartesi Anneleri tarafınca online olarak yapılan açıklamada, “Bu topraklarda devlet, iç hukuk ve memleketler arası hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği için gözaltında kaybetmelerle ilgili yapılan tüm müracaatlar sonuçsuz kalıyor. Tesirli bir soruşturma yürütme konusunda şuurlu olarak gösterilen siyasi ve yargısal direnç kabahatin cezasız kalmasına ve faillerin cezasızlıkla ödüllendirilmesine yol açıyor” denildi.
İsmail Bahçeci için adalet istenen açıklamada, “İsmail’in arkadaşları, İnsan Hakları Derneği ve Milletlerarası Af Örgütü düzenledikleri kampanyalarla mevzuyu ülke ve dünya kamuoyuna taşıdılar. Ailenin, emniyet, savcılık ve hükümet nezdinde yaptığı tüm müracaatlar sonuçsuz bırakıldı. İsmail Bahçeci’nin akıbeti üstündeki karartma 27 yıldır kesintisiz devam etti” tabirleri kullanıldı.
Cumartesi Anneleri’nin 874’ncü hafta açıklaması şöyleki:
| Bu topraklarda devlet, iç hukuk ve milletlerarası hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği için gözaltında kaybetmelerle ilgili yapılan tüm müracaatlar sonuçsuz kalıyor. Tesirli bir soruşturma yürütme konusunda şuurlu olarak gösterilen siyasi ve yargısal direnç cürmün cezasız kalmasına ve faillerin cezasızlıkla ödüllendirilmesine yol açıyor. 874. haftamızda 27 yıldır akıbeti gizlenen failleri cezasızlıkla korunan İsmail Bahçeci evrakını bir kere daha kamuoyu ile paylaşıyoruz. 12 Eylül askeri darbesi periyodunda, üniversiteleri resmi ideolojinin denetimi altına almayı amaçlayan Yükseköğretim Kanunu yürürlüğe girdi. Bu kanun ile akademik hayat ve öğrenci gençlik denetim altına alınmak istendi. bu biçimdece toplumsal sıkıntılara karşı sessiz kalan bir üniversite hedeflendi. 90’lı yılların başında üniversite öğrencileri, YÖK sistemine karşı demokratik, özerk ve iştirakçi bir üniversite talebiyle dernekler kurarak örgütlenmeye başladı. İsmail Bahçeci de bu örgütlenme ortasında yer aldı. Türkiye Öğrenci Dernekleri Federasyonu lideriydi. Politik aksiyonlarıyla öne çıkan her öğrenci üzere İsmail de ağır baskılara maruz kaldı. Tekraren gözaltına alındı, ağır azap gördü. 1993 yılında hakkında yakalama sonucu çıkarıldı ve polis tarafınca aranmaya başlandı. İsmail’i arayan polisler Bahçeci Ailesi’nin Avcılar’daki meskenine tekraren baskın düzenledi. Bu niçinle İsmail meskenden ayrıldı. Kardeşi, İsmail’e acil durumda haberleşmek için siyasetle hiç ilgilenmeyen yakın bir arkadaşının telefon numarasını verdi. 24 Aralık 1994 tarihinde Bahçeci ailesini telefonla arayan ve kendisini İsmail’in arkadaşı olarak tanıtan bir kişi “Oğlunuz gözaltında, ona sahip çıkın” dedi. Baba Şehmus Bahçeci çabucak Gayrettepe Emniyet Müdürlüğüne ve DGM İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. Lakin İsmail’in gözaltına alındığı inkar edildi. Tıpkı günlerde polis, kardeşinin İsmail’e telefon numarasını verdiği V.D.’in işyerine baskın düzenledi. V.D. baskın sırasında işyerinde olmadığı için ağabeyi gözaltına alınarak İstanbul Terörle Gayret Şubesi’ne gdolayıldü. Şubede kendisine kardeşinin telefon numarasının yakalanan bir ‘örgüt mensubunun” üzerinde çıktığı söylendi. 1995 Ocak ayında Ankara’da gözaltına alınan bir kişi de sorguda kendisine, “Seni de İsmail Bahçeci üzere kaybederiz” denildiğini kamuoyuna duyurdu. Ayrıyeten 24 Aralık 1994 tarihinden daha sonra Bahçeci Ailesi’nin meskenine tekrar polis baskını yapılmadı. İsmail’in arkadaşları, İnsan Hakları Derneği ve Memleketler arası Af Örgütü düzenledikleri kampanyalarla mevzuyu ülke ve dünya kamuoyuna taşıdılar. Ailenin, emniyet, savcılık ve hükümet nezdinde yaptığı tüm müracaatlar sonuçsuz bırakıldı. İsmail Bahçeci’nin akıbeti üstündeki karartma 27 yıldır kesintisiz devam etti. 874. haftamızda iktidar ve yargı makamlarına sesleniyoruz: Gözaltında kaybetmeler, kaybolan kişinin akıbeti ve yeri bâtın tutulduğu sürece süreklilik taşıyan bir hatadır. Her gün bir daha işlenmeye devam eden bu hatadaki sorumluluğunuzu üstlenin. Milletlerarası hukukun ve iç hukukun gereği olarak İsmail Bahçeci’nin vücudunun bulunduğu yeri ve bu insanlığa karşı kabahatin tüm sorumlularını açığa çıkarma bakılırsavinizi yerine getirin Kaç yıl geçerse geçsin; İsmail Bahçeci için, tüm kayıplarımız için, adalet istemekten, devletin kozmik hukuk normları ortasında hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 175 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma yerimiz Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz. Cumartesi Anneleri İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komite |