Dilbilimci, müellif Feyza Hepçilingirler, Tarkan’ın yeni müziğinin isminin “Geççek” olmasıyla ilgili olarak, “Bunları sevimlilik, güzellik olsun diye yapıyorlar fakat inan fazlaca tehlikeli. Hoşluğun, güzelliğin, ilgi çekmenin buralarda aranması zavallı bir çaba” dedi.
TIKLAYIN – Tarkan’ın son müziği ‘Geççek’ kelamlarıyla toplumsal medyada viral oldu: “Geldiği üzere gitçek, her şeyin sonu var bu zahmet de bitçek, düş artık yakamızdan”
Hürriyet müellifi Fulya Soybaş’a konuşan dilbilimci Hepçilingirler, Tarkan’ın yeni müziğinin ismini Türkçe’nin yanlışsız kullanılmadığı nedeni öne sürülerek eleştirdi.
“Yani ‘Geççek’ diye müzik ismi olmaz. O olsa olsa ‘geçecek’tir” diyen Hepçilingirler şöyleki devam etti:
“Dili bozarak dikkat çekmek olağan olarak mümkün fakat bu lisandaki yozlaşmaya fazlaca önemli ve tehlikeli bir kapı açıyor. Üstelik de toplumun gözü önünde olan bireyler bunu yaptığında geçerlilik de sağlanmış oluyor. Biroldukca kişi bilhassa de gençler ‘O yapmışsa ben de kullanabilirim’ diyerek birebir yanlışı devam ettiriyor. esasen bugün gelinen noktada nasıl yazacağımızı dahi bilmez bir durumdayız. bu biçimde devam ederse de yeni nesiller için durum ortasından çıkılmaz bir hal alır. Lisanı bozarak özgünlük yaratılamaz. İnsanların evvel kullandıkları lisana saygılı olması gerekir. Bu saygıyı da toplumun gözü önünde olan tanınan şahıslardan beklemek bizim hakkımızdır.”
Dilbilimci, muharrir Necmiye Alpay ise mevzuya ait olarak şu yorumları yaptı:
“Geççek çok Türkçe fakat lokal bir ağız. Ege aksanı… Ege’de o denli konuşulur; ‘Alcam’, ‘Gelcem’, ‘Gitçem’… Günümüzde Türkçe standartlaştığı için daha az rastlasak da lokal bir ağızdır bu. Tarkan da bir modül fanteziye kaçıp bu biçimde bir seçim yapmış herbiçimde. Sonuçta ortada bir sanat var. O niçinle benim buna bir itirazım olmaz. Tarkan kalkıp bir yazı ya da kitap yazsaydı ve bu biçimde bir kullanım yapsaydı tahminen bu biçimde fazlaca yakışık almazdı lakin bu bence hayli itiraz edilebilecek bir durum değil. Bilakis sempatik.”
TIKLAYIN – Tarkan’ın son müziği ‘Geççek’ kelamlarıyla toplumsal medyada viral oldu: “Geldiği üzere gitçek, her şeyin sonu var bu zahmet de bitçek, düş artık yakamızdan”
Hürriyet müellifi Fulya Soybaş’a konuşan dilbilimci Hepçilingirler, Tarkan’ın yeni müziğinin ismini Türkçe’nin yanlışsız kullanılmadığı nedeni öne sürülerek eleştirdi.
“Yani ‘Geççek’ diye müzik ismi olmaz. O olsa olsa ‘geçecek’tir” diyen Hepçilingirler şöyleki devam etti:
“Dili bozarak dikkat çekmek olağan olarak mümkün fakat bu lisandaki yozlaşmaya fazlaca önemli ve tehlikeli bir kapı açıyor. Üstelik de toplumun gözü önünde olan bireyler bunu yaptığında geçerlilik de sağlanmış oluyor. Biroldukca kişi bilhassa de gençler ‘O yapmışsa ben de kullanabilirim’ diyerek birebir yanlışı devam ettiriyor. esasen bugün gelinen noktada nasıl yazacağımızı dahi bilmez bir durumdayız. bu biçimde devam ederse de yeni nesiller için durum ortasından çıkılmaz bir hal alır. Lisanı bozarak özgünlük yaratılamaz. İnsanların evvel kullandıkları lisana saygılı olması gerekir. Bu saygıyı da toplumun gözü önünde olan tanınan şahıslardan beklemek bizim hakkımızdır.”
Dilbilimci, muharrir Necmiye Alpay ise mevzuya ait olarak şu yorumları yaptı:
“Geççek çok Türkçe fakat lokal bir ağız. Ege aksanı… Ege’de o denli konuşulur; ‘Alcam’, ‘Gelcem’, ‘Gitçem’… Günümüzde Türkçe standartlaştığı için daha az rastlasak da lokal bir ağızdır bu. Tarkan da bir modül fanteziye kaçıp bu biçimde bir seçim yapmış herbiçimde. Sonuçta ortada bir sanat var. O niçinle benim buna bir itirazım olmaz. Tarkan kalkıp bir yazı ya da kitap yazsaydı ve bu biçimde bir kullanım yapsaydı tahminen bu biçimde fazlaca yakışık almazdı lakin bu bence hayli itiraz edilebilecek bir durum değil. Bilakis sempatik.”