Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan, TÜSİAD’ın ülkenin iktisadın gidişatına yönelik yaptığı açıklamaya reaksiyon göstererek, “Ey TÜSİAD ve yavruları, size sesleniyorum. Tek nazaranviniz var, yatırım, üretim, istihdam, büyüme. Siz bunda ne yapıyorsunuz onu ortaya koyun. Kalkıp da hükümete saldırmanın değişik versiyonlarını aramayın, bizimle gayret edemezsiniz”
İlim Yayma Ödül Töreni’nde konuşan Erdoğan’ın açıklamaları şöyleki:
“İki gün evvel bu kubbenin altında Türkiye Afrika önderleri doruğunun kapanışını yaptık. İstiyorduk ki bu buluşma beraberlik dayanışma, nasıl ki buradan farklı bir biçimde kıtama erdi bir daha buradan ayağa kaldıralım. Mazlum ve mağdurların gözlerinde beliren umut ışığı bizi ne kadar ferahlatıyorsa zalimlerin pervasız taarruzları da o kadar canımızı yakıyor. İnsanlara zulm edenlerin o hayli güvendikleri konutların viran olması kaçınılmazdır. Bugün o kifayetsiz muhterislerin ismini kimse hatırlamıyor. Günümüz zalimlerin sonu da farklı olmayacaktır. Bizim de tek gayemiz bu süreci, yani dünyanın devranının dönüşündeki değişimi mazlumlar ve mağdurlar lehine yönlendirmektir.
Bu çabanın epey derin ve geniş bir art planı bulunuyor. İstanbul’un fethiyle çağ açıp çağ kapayacak bu kıssa, Yavuz’un hilafeti devralmasıyla farklı bir düzeye ulaştırdı. Çok zahmet çektik, epeyce bedel ödedik. Ancak hamdolsun uğraş sancağını asla yere düşürmedik. Son 2 asrımız daima bir uçtan başkasına savrulduğumuz arayışla geçti. Kudüs davasından nihayete erdirdiğimiz Ayasofya’nın müzeye çevrilmesi konundan bir epey meselai sayabiliriz. Bizim vesayete karşı verdiğimiz uğraş tarihimize, değerlerime sahip çıkma gayretiydi. Bizim emperyalizme erdiğimiz gayret, hakkı, hukuku üstün tutma insanlığımızı müdafaa uğraşıydı.
Faiz açıklaması
Türkiye’nin son 19 yılı Cumhuriyet tarihinin de ötesine geçen kadim çabasında yeni bir safhaya geçişin gayretidir. Biz ülkemizde asırlık hasretleri de dindirdik. Ülkemizden eğitimden sıhhate, ulaşımdan güce, her alanda kurduğumuz kuvvetli altyapıyla milletimizin hak ettiği hayat standartları kavuşturduk. FETÖ ihanet çetesinin, 15 Temmuz’a kadar başlatmış olduğu darbe teşebbüslerinde iktisadımızı kıskaca almalarını hatırlayın. Memleketler arası alanda ekonomimize kur ve kumpasları hatırlayın.
Büyüme sayılarımızla üretimimizle, istihdamımızla ihracatımızla tüm göstergeler, ülkemiz bakımından global çapta başarıyı işaret ederken, kurda yaşanan dalgalanmaları bu çerçevede pahalandırmak lazım. Neymiş efendim faizleri düşürüyormuşuz. Benden diğer bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa, onu yapmaya devam edeceğim. Karar bu. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin faiz oranlarıyla enflasyon 10 katı bulmuşken bizim yaptığımız faiz indirimleri bu tablonun öne sürülen sebebi olamaz. ABD’ye Avrupa’ya bakın. Hepsinde durum felaket.
Son 19 yıldır attığımız her adımda, önümüzü çıkartılan manilerin gerisindeki saik her neyse bugünde karşımıza çıkartılanların birebiri odur. 19 yıl evvel nazaranve geldiğimizde faiz enflasyon bu değil miydi. Biz nazaranve geldikten daha sonra faizi, hatta 6 sıfır attığımızda bize karşı çıkanlar ile “Taksim meydanına çıkıp anırırım” diyen müellifler çıkıp anırdılar mı? Zira ‘Faiz zengini daha güçlü, yoksulu daha yoksul yapar’ kararı bize bayağı gelen bir karar değildir. Ülkemizin yatırımla, istihdamla, üretimle büyümesiyle endüstrisiyle, teknolojisiyle, altyapısıyla dışarı bağlı kalmasını isteyenler var güçleriyle direniyor. Eğitimde, sıhhatte, ulaşımda attığımız adımları bir yere koymak mümkün mü? Allah’ın buyruğuyla bu gayretten de alnımızın akıyla çıkacağımıza ben kuşku duymuyorum.
TÜSİAD’a karşılık: Sizin cinsinizi de cibiliyetinizi de uygun biliyorum
Fiyat artışlarının insanlarımızın günlük hayatları üzerinde açtığı düşünceyi şüphesiz biliyoruz. Fakat vesayete, terör örgütlerine, darbecilere nasıl direndiysek bunlara karşı da direneceğiz. Ey TÜSİAD ve yavruları sizlere sesleniyorum. Siz tek nazaranviniz var yatırım, üretim, istihdam, büyüme. Siz bunu bahiste ne yapıyorsunuz? Kalkıp hükümete saldırmanın farklı versiyonlarını aramayın. Bizimle çaba edemezsiniz. Sizin cinsinizi de cibiliyetinizi de düzgün biliyorum. Sizin derdiniz öbür, bizim ki farklı. Bu millet bu fırsatı size vermeyecek. Dün millet olarak kendi canımız kıymetine istikbalimizi korumuştuk, bugün de birebirini yapacağız.
Salgında bu kuruluşlar ne kadar milletin yanında oldular? Bu ülkeyi 1 dolar karşılığında vatandaşlarını satanların ellerine bırakmadık, bırakmayacağız. Bu ülkeyi döviz kuru üzerinden bir daha değiştirmek isteyenlerinde eline teslim etmeyeceğiz. Türkiye’nin iktisatta OHAL değerlendirmesi, akıl karışıklığının ötesinde büyük bir yanlıştır. Ülkemizin iktisat planlaması belirlediğimiz doğrultuda ilerlemektedir. İktisatta bir kural vardır; Dere yatağında akar. Ve bizim de takip ettiğimiz yol budur. Buradan tüm vatandaşlarıma iktisatta verdiğimiz gayrette devletlerinin yanında daha kuvvetli biçimde yer almalarını istiyorum.
İlim Yayma Ödül Töreni’nde konuşan Erdoğan’ın açıklamaları şöyleki:
“İki gün evvel bu kubbenin altında Türkiye Afrika önderleri doruğunun kapanışını yaptık. İstiyorduk ki bu buluşma beraberlik dayanışma, nasıl ki buradan farklı bir biçimde kıtama erdi bir daha buradan ayağa kaldıralım. Mazlum ve mağdurların gözlerinde beliren umut ışığı bizi ne kadar ferahlatıyorsa zalimlerin pervasız taarruzları da o kadar canımızı yakıyor. İnsanlara zulm edenlerin o hayli güvendikleri konutların viran olması kaçınılmazdır. Bugün o kifayetsiz muhterislerin ismini kimse hatırlamıyor. Günümüz zalimlerin sonu da farklı olmayacaktır. Bizim de tek gayemiz bu süreci, yani dünyanın devranının dönüşündeki değişimi mazlumlar ve mağdurlar lehine yönlendirmektir.
Bu çabanın epey derin ve geniş bir art planı bulunuyor. İstanbul’un fethiyle çağ açıp çağ kapayacak bu kıssa, Yavuz’un hilafeti devralmasıyla farklı bir düzeye ulaştırdı. Çok zahmet çektik, epeyce bedel ödedik. Ancak hamdolsun uğraş sancağını asla yere düşürmedik. Son 2 asrımız daima bir uçtan başkasına savrulduğumuz arayışla geçti. Kudüs davasından nihayete erdirdiğimiz Ayasofya’nın müzeye çevrilmesi konundan bir epey meselai sayabiliriz. Bizim vesayete karşı verdiğimiz uğraş tarihimize, değerlerime sahip çıkma gayretiydi. Bizim emperyalizme erdiğimiz gayret, hakkı, hukuku üstün tutma insanlığımızı müdafaa uğraşıydı.
Faiz açıklaması
Türkiye’nin son 19 yılı Cumhuriyet tarihinin de ötesine geçen kadim çabasında yeni bir safhaya geçişin gayretidir. Biz ülkemizde asırlık hasretleri de dindirdik. Ülkemizden eğitimden sıhhate, ulaşımdan güce, her alanda kurduğumuz kuvvetli altyapıyla milletimizin hak ettiği hayat standartları kavuşturduk. FETÖ ihanet çetesinin, 15 Temmuz’a kadar başlatmış olduğu darbe teşebbüslerinde iktisadımızı kıskaca almalarını hatırlayın. Memleketler arası alanda ekonomimize kur ve kumpasları hatırlayın.
Büyüme sayılarımızla üretimimizle, istihdamımızla ihracatımızla tüm göstergeler, ülkemiz bakımından global çapta başarıyı işaret ederken, kurda yaşanan dalgalanmaları bu çerçevede pahalandırmak lazım. Neymiş efendim faizleri düşürüyormuşuz. Benden diğer bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa, onu yapmaya devam edeceğim. Karar bu. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin faiz oranlarıyla enflasyon 10 katı bulmuşken bizim yaptığımız faiz indirimleri bu tablonun öne sürülen sebebi olamaz. ABD’ye Avrupa’ya bakın. Hepsinde durum felaket.
Son 19 yıldır attığımız her adımda, önümüzü çıkartılan manilerin gerisindeki saik her neyse bugünde karşımıza çıkartılanların birebiri odur. 19 yıl evvel nazaranve geldiğimizde faiz enflasyon bu değil miydi. Biz nazaranve geldikten daha sonra faizi, hatta 6 sıfır attığımızda bize karşı çıkanlar ile “Taksim meydanına çıkıp anırırım” diyen müellifler çıkıp anırdılar mı? Zira ‘Faiz zengini daha güçlü, yoksulu daha yoksul yapar’ kararı bize bayağı gelen bir karar değildir. Ülkemizin yatırımla, istihdamla, üretimle büyümesiyle endüstrisiyle, teknolojisiyle, altyapısıyla dışarı bağlı kalmasını isteyenler var güçleriyle direniyor. Eğitimde, sıhhatte, ulaşımda attığımız adımları bir yere koymak mümkün mü? Allah’ın buyruğuyla bu gayretten de alnımızın akıyla çıkacağımıza ben kuşku duymuyorum.
TÜSİAD’a karşılık: Sizin cinsinizi de cibiliyetinizi de uygun biliyorum
Fiyat artışlarının insanlarımızın günlük hayatları üzerinde açtığı düşünceyi şüphesiz biliyoruz. Fakat vesayete, terör örgütlerine, darbecilere nasıl direndiysek bunlara karşı da direneceğiz. Ey TÜSİAD ve yavruları sizlere sesleniyorum. Siz tek nazaranviniz var yatırım, üretim, istihdam, büyüme. Siz bunu bahiste ne yapıyorsunuz? Kalkıp hükümete saldırmanın farklı versiyonlarını aramayın. Bizimle çaba edemezsiniz. Sizin cinsinizi de cibiliyetinizi de düzgün biliyorum. Sizin derdiniz öbür, bizim ki farklı. Bu millet bu fırsatı size vermeyecek. Dün millet olarak kendi canımız kıymetine istikbalimizi korumuştuk, bugün de birebirini yapacağız.
Salgında bu kuruluşlar ne kadar milletin yanında oldular? Bu ülkeyi 1 dolar karşılığında vatandaşlarını satanların ellerine bırakmadık, bırakmayacağız. Bu ülkeyi döviz kuru üzerinden bir daha değiştirmek isteyenlerinde eline teslim etmeyeceğiz. Türkiye’nin iktisatta OHAL değerlendirmesi, akıl karışıklığının ötesinde büyük bir yanlıştır. Ülkemizin iktisat planlaması belirlediğimiz doğrultuda ilerlemektedir. İktisatta bir kural vardır; Dere yatağında akar. Ve bizim de takip ettiğimiz yol budur. Buradan tüm vatandaşlarıma iktisatta verdiğimiz gayrette devletlerinin yanında daha kuvvetli biçimde yer almalarını istiyorum.