JoKeR
Active member
R. RUVEYDA OKUMUŞ
Türk sınır sanatının 20. yüzyıldaki en kıymetli isimlerinden Mustafa Halim Özyazıcı’nın (1898-1964) hayatı ve yapıtlarını bahis alan Hattat Mustafa Halim Özyazıcı Standı Kazlıçeşme Sanat’ta açıldı. Hattat Halim Efendi’nin sanat mirasının heba olmaması için uzun yıllardır büyük gayret gösteren koleksiyoner Haluk Perk’in bir ortaya getirdiği Halim Efendi koleksiyonun değerli bir kısmı Kazlıçeşme Sanat’ta sanatseverlerin ilgisine sunuluyor. Kelam konusu stantta Halim Efendi’nin çeşitli çizgi yapıtları ve grafik çalışmalarının yanı sıra hayatına dair çeşitli fotoğraflar ve ferdî eşyalarına kadar geniş bir yelpazede bir epeyce eser yer alıyor.
KALEMİ KENDİNE ESİR ETMİŞ
Necmeddin Okyay’ın tabiriyle “yazıyı yenmiş, kalemi kendine esir etmiş” kudretli bir hattat olan Halim Efendi’nin sülüs, nesih, divani, talik, kufi, rika üzere yazı çeşitlerinin çabucak hepsinde eserler verdiği görülmektedir. Halim Efendi’nin hüsn-i çizgi sanatında verdiği yapıtlardan sülüs yazıları, celî sülüs cami kalıp çalışmaları, cami kubbe yazı kalıpları, taslak çalışmaları, sülüs ve nesih, ta’lik, dîvânî, rik’a, kûfî ve tuğra yazıları, mezar taşı çalışmaları stantta görülebilir. Ayrıyeten latin harfli grafik çalışmaları; kaligrafi, tabela, afiş, reklam, plak zarfı, etiket, vinyeti tayyare piyangosu, pay senedi ve poliçe, diploma, harita, kitap, logo, isim istifi ve mühür çalışmalarından çeşitli örnekler de sergileniyor.
Hattat Halim Efendi’nin “Hattat Mustafa Halim” yazılı mührü
Stantta yer alan Halim Özyazıcı’nın kendisi, ailesi, yakın etrafı ve öğrencilerinin olduğu fotoğraflar, el yazısıyla kaleme aldığı öz geçmişi, kartviziti, talabelik senelerından evraklar, Hoş Sanatlar Akademisi senelerına ilişkin dökümanlar, çizgi sanatının icrasında kullandığı yazı gereçleri ile hattat sandığı, daktilo, gözlük, cep saati, tesbih ve ney üzere özel eşyaları da dikkat çekiyor. Hattat Halim’in hayatı boyunca aldığı mektuplar, yazı karalamaları, öğrencilik notları üzere her belgeyi de titizlikle sakladığı görülüyor. birebir vakitte gazeller, yazı ön çalışmaları, eskiz ve desenler ile çeşitli notlar aldığı defterleri de stantta öne çıkıyor.
Hattat Halim Efendi’nin “el-Hâc Mustafa Halim ketebehû -gufire lehû-” yazılı imzası.
Stant münasebetiyle Zeytinburnu Belediyesi ile Haluk Perk Araştırma Merkezi’nin işbirliğinde Haluk Perk’in yayına hazırladığı ve Ahmet Zeki İzgöer editörlüğünü yaptığı bir katalog kitap da hazırlandı.
Hattat Halim, Süheyl Ünver nve Çiçek Derman ile bağ meskeninde.
SON HATTATLARDAN BİR İSTANBUL BEYEFENDİSİ
Hatttat Mustafa Halim Özyazıcı Standı 31 Aralık’a kadar Pazartesi hariç 10:00 – 18:00 saatleri içinde Kazlıçeşme Sanat’ta fiyatsız olarak ziyaret edilebilir.
Hattat Mustafa Halim Özyazıcı 14 Ocak 1898’de İstanbul’da doğdu. Aksaray Özel Gülşen-i Maârif Rüşdiyesinde çizgi muallimi Hâmit Aytaç’tan rik‘a, sülüs, nesih ve divanî yazılarını başlangıç düzeylerinde meşk etti. Sanâyi-i Nefîse Mektebi’nde hâk ile fotoğraf şubelerinde eğitim aldı. 1915’de Medresetü’l-Hattâtîn’de (Hattatlar Mektebi) eğitimine devam eden Halim Efendi, Hasan İstek Efendi ve Kâmil Akdik’ten sülüs, nesih ve rik‘a, Mehmet Hulûsi Yazgan’dan ta‘lik, tuğrakeş İsmail Hakkı Altunbezer’den celî sülüs ve tuğra, Ferid Bey’den divanî ve celî divanî, Said Bey’den rik‘a yazılarını meşk etti. Yeniköylü Nûri Beyefendi ve Bahâeddin Tokatlıoğlu’ndan tezyinî motifler üzerine ders aldı. Mezuniyetinden daha sonra askerî matbaada ve Evkāf-ı İslâmiyye Matbaası’ndaki çalışmalarının yanı sıra kimi mekteplerde ve Cağaloğlu etrafındaki matbaalarda faaliyetini sürdürdü.
Halim Efendi’nin daktilosu.
1924-1928 yılları içinde Babıali caddesindeki yazıhanesinde her türlü sinirle levha, kartvizit, mühür, kitap başlığı tasarlayarak yazdı. 1928’deki Harf İnkılabıyla bir arada bütün hattatlar üzere Halim Efendi de hattatlık mesleğinden ayrılmak zorunda kaldı. Topkapı haricinde Tepebağ semtinde yirmi bir dönümlük bir arazi satın alarak üzüm yetiştirmeye başladı. Yapıtlarına “sâbıkan hattat, hala bâğban” şerhiyle imza koyduğu o senelerda sanatına devam etti. Latin harfli kaligrafi çalışmalarında tabela, kartvizit, mühür, kitabeler ve İstanbul Üniversitesi’ne ilişkin diplomalar da hazırladı. Geçirdiği elim bir trafik kazası kararı 30 Eylül 1964’te vefat eden Halim Efendi, Sünbül Efendi Camii’nde kılınan cenaze namazının akabinde Kozlu mezarlığına defnedildi.
Türk sınır sanatının 20. yüzyıldaki en kıymetli isimlerinden Mustafa Halim Özyazıcı’nın (1898-1964) hayatı ve yapıtlarını bahis alan Hattat Mustafa Halim Özyazıcı Standı Kazlıçeşme Sanat’ta açıldı. Hattat Halim Efendi’nin sanat mirasının heba olmaması için uzun yıllardır büyük gayret gösteren koleksiyoner Haluk Perk’in bir ortaya getirdiği Halim Efendi koleksiyonun değerli bir kısmı Kazlıçeşme Sanat’ta sanatseverlerin ilgisine sunuluyor. Kelam konusu stantta Halim Efendi’nin çeşitli çizgi yapıtları ve grafik çalışmalarının yanı sıra hayatına dair çeşitli fotoğraflar ve ferdî eşyalarına kadar geniş bir yelpazede bir epeyce eser yer alıyor.
KALEMİ KENDİNE ESİR ETMİŞ
Necmeddin Okyay’ın tabiriyle “yazıyı yenmiş, kalemi kendine esir etmiş” kudretli bir hattat olan Halim Efendi’nin sülüs, nesih, divani, talik, kufi, rika üzere yazı çeşitlerinin çabucak hepsinde eserler verdiği görülmektedir. Halim Efendi’nin hüsn-i çizgi sanatında verdiği yapıtlardan sülüs yazıları, celî sülüs cami kalıp çalışmaları, cami kubbe yazı kalıpları, taslak çalışmaları, sülüs ve nesih, ta’lik, dîvânî, rik’a, kûfî ve tuğra yazıları, mezar taşı çalışmaları stantta görülebilir. Ayrıyeten latin harfli grafik çalışmaları; kaligrafi, tabela, afiş, reklam, plak zarfı, etiket, vinyeti tayyare piyangosu, pay senedi ve poliçe, diploma, harita, kitap, logo, isim istifi ve mühür çalışmalarından çeşitli örnekler de sergileniyor.
Hattat Halim Efendi’nin “Hattat Mustafa Halim” yazılı mührü
Stantta yer alan Halim Özyazıcı’nın kendisi, ailesi, yakın etrafı ve öğrencilerinin olduğu fotoğraflar, el yazısıyla kaleme aldığı öz geçmişi, kartviziti, talabelik senelerından evraklar, Hoş Sanatlar Akademisi senelerına ilişkin dökümanlar, çizgi sanatının icrasında kullandığı yazı gereçleri ile hattat sandığı, daktilo, gözlük, cep saati, tesbih ve ney üzere özel eşyaları da dikkat çekiyor. Hattat Halim’in hayatı boyunca aldığı mektuplar, yazı karalamaları, öğrencilik notları üzere her belgeyi de titizlikle sakladığı görülüyor. birebir vakitte gazeller, yazı ön çalışmaları, eskiz ve desenler ile çeşitli notlar aldığı defterleri de stantta öne çıkıyor.
Hattat Halim Efendi’nin “el-Hâc Mustafa Halim ketebehû -gufire lehû-” yazılı imzası.
Stant münasebetiyle Zeytinburnu Belediyesi ile Haluk Perk Araştırma Merkezi’nin işbirliğinde Haluk Perk’in yayına hazırladığı ve Ahmet Zeki İzgöer editörlüğünü yaptığı bir katalog kitap da hazırlandı.
Hattat Halim, Süheyl Ünver nve Çiçek Derman ile bağ meskeninde.
SON HATTATLARDAN BİR İSTANBUL BEYEFENDİSİ
Hatttat Mustafa Halim Özyazıcı Standı 31 Aralık’a kadar Pazartesi hariç 10:00 – 18:00 saatleri içinde Kazlıçeşme Sanat’ta fiyatsız olarak ziyaret edilebilir.
Hattat Mustafa Halim Özyazıcı 14 Ocak 1898’de İstanbul’da doğdu. Aksaray Özel Gülşen-i Maârif Rüşdiyesinde çizgi muallimi Hâmit Aytaç’tan rik‘a, sülüs, nesih ve divanî yazılarını başlangıç düzeylerinde meşk etti. Sanâyi-i Nefîse Mektebi’nde hâk ile fotoğraf şubelerinde eğitim aldı. 1915’de Medresetü’l-Hattâtîn’de (Hattatlar Mektebi) eğitimine devam eden Halim Efendi, Hasan İstek Efendi ve Kâmil Akdik’ten sülüs, nesih ve rik‘a, Mehmet Hulûsi Yazgan’dan ta‘lik, tuğrakeş İsmail Hakkı Altunbezer’den celî sülüs ve tuğra, Ferid Bey’den divanî ve celî divanî, Said Bey’den rik‘a yazılarını meşk etti. Yeniköylü Nûri Beyefendi ve Bahâeddin Tokatlıoğlu’ndan tezyinî motifler üzerine ders aldı. Mezuniyetinden daha sonra askerî matbaada ve Evkāf-ı İslâmiyye Matbaası’ndaki çalışmalarının yanı sıra kimi mekteplerde ve Cağaloğlu etrafındaki matbaalarda faaliyetini sürdürdü.
Halim Efendi’nin daktilosu.
1924-1928 yılları içinde Babıali caddesindeki yazıhanesinde her türlü sinirle levha, kartvizit, mühür, kitap başlığı tasarlayarak yazdı. 1928’deki Harf İnkılabıyla bir arada bütün hattatlar üzere Halim Efendi de hattatlık mesleğinden ayrılmak zorunda kaldı. Topkapı haricinde Tepebağ semtinde yirmi bir dönümlük bir arazi satın alarak üzüm yetiştirmeye başladı. Yapıtlarına “sâbıkan hattat, hala bâğban” şerhiyle imza koyduğu o senelerda sanatına devam etti. Latin harfli kaligrafi çalışmalarında tabela, kartvizit, mühür, kitabeler ve İstanbul Üniversitesi’ne ilişkin diplomalar da hazırladı. Geçirdiği elim bir trafik kazası kararı 30 Eylül 1964’te vefat eden Halim Efendi, Sünbül Efendi Camii’nde kılınan cenaze namazının akabinde Kozlu mezarlığına defnedildi.