Hükümet, bayan örgütlerinden gelen reaksiyonlar kararı ve bayanlar açısından mağduriyet yaratacağı nedeni öne sürülerek rafa kaldırılan boşanma davalarında verilen “süresiz nafaka” olarak da isimlendirilen “yoksulluk nafakası”na ait yasal düzenlemeyi bir daha gündemine aldı.
Adalet Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı düzenlemede, nafakanın evlilik müddetiyle sınırlanması, bu müddet sonunda nafaka almaya hak kazanan eşin iş bulamaması yahut rastgele bir gelirinin olmaması halinde, devletin nafaka ödemeye devam etmesi formülü üzerinde duruluyor.
Nafaka tartışması, yaklaşık 3 yıldır Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) gündeminde. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2019’da açıklanan Yargı Islahatı Strateji Evrakı kapsamında Meclis’e sevk edilen 2. Yargı paketiyle “süresiz nafaka ve icralık çocuk tartışmalarının sona ereceğini” söylemiş oldu, lakin kamuoyundan gelen yansılar ve daha kapsamlı çalışma gerektiği nedeni öne sürülerek paket içine bu düzenleme konulmadı.
Nafaka probleminde teknik çalışmayı yürüten Adalet Bakanlığı, o tarihten daha sonra “süresiz nafaka”nın sınırlanması konusunda şimdiye kadar farklı formüller üzerinde çalıştı. Bu kapsamda nafaka ödeme müddetine “üst sınır” konulması ya da evlilik mühleti kadar nafaka ödenmesi formülleri gündeme geldi. Lakin boşanmalarda nafakayı almaya hak kazanan taraf büyük sıklıkla çalışmayan yahut teminatı olmayan bayanlar oluyor. Bayan örgütlerinden gelen yansılar ve tertipli geliri olmayan bayanlar açısından mağduriyet yaratacağı dikkate alınarak, yargı paketleri içine konulmadı.
“Devlet ödemeli” formül masada
Lakin bir süre soğumaya bırakılan nafaka konusunda Adalet Bakanlığı yeni bir formül üzerinde çalıştığı öğrenildi. Bakanlık kaynaklarından edinilen bilgiye nazaran yeni çalışmada, nafaka ödemek zorunda olan eşin, evlilik mühleti kadar nafaka ödemesi, bu mühletin sonunda ise devlete nafaka ödeme yükümlülüğü getirilmesi formülü üzerinde duruluyor.
Nafakanın, evlilik mühletinin yarısı kadar müddet ödenmesi de bir diğer seçenek.
Şayet evlilik mühleti boyunca nafaka ödenmesine dönük formül benimsenirse, bir kişi mesela 5 yıl evli kaldıysa, boşandığı eşe yalnızca bu mühlet boyunca nafaka ödemekle yükümlü olacak. Bu müddet sonunda, nafaka alan eşin işsiz yahut rastgele bir gelirinin olmaması halinde devlet nafaka ödemeyi sürdürecek. çabucak hemen kesinleşmemekle bir arada Toplumsal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı kaynaklarından nafakanın karşılanması seçeneği üzerinde duruluyor.
Bakanlık kaynaklarının verdiği bilgiye göre, “kadına şiddet” hadiselerinde nafaka tartışması değerli bir yer tutuyor ve bu niçinle de “hanımı da mağdur etmeyecek bir formül aranıyor.”
Yapılacak düzenlemenin Aile ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı’nın yanı sıra bayan örgütlerinin de görüşü alınarak Meclis’e sunulması düşünülüyor. Üst seviye bir bakanlık yetkilisi, bu biçimde bir düzenleme halinde devlete maliyetinin de hesaplanması gerektiği belirtilerek, “Bunun bütçeye yükü nedir, buna bakılıyor. Meclis’e gelmesinin gecikmesinin sebebi de bu. Şayet bayanlar da buna evet derse, gelecek yıl ortasında bu düzenleme Meclis gündemine gelebilir” bilgisini paylaştı.
Çekişmeli boşanma kolaylaştırılıyor
Adalet Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı bir diğer düzenleme ise “çekişmeli boşanma”nın kolaylaştırılması.
AKP’nin yılbaşından daha sonra Meclis gündemine getirmeyi planladığı 6. Yargı paketi içine koymayı planladığı düzenleme yasalaşırsa, boşanmak için tüm uyuşmazlıkların karara bağlanması beklenmeyecek.
Çekişmeli boşanma davalarında, taraflar tazminat, velayet, nafaka, eşler içinde kusurun kimde olduğu üzere etkenler boşanma davalarının uzamasına niye oluyor.
Meclis’e sunulması düşünülen düzenlemede ise mahkeme, velayet ve nafaka konusunda anlaşılması halinde boşanma sonucu verilebilecek. Tazminat ve başka uyuşmazlık bahislerinde ise dava, boşanma daha sonrasında devam edip, karara bağlanabilecek. Bu hususta aile arabuluculuğu sisteminin da işletilebileceği belirtiliyor. Lakin, arabuluculuk, aile içi şiddet niçiniyle açılan boşanma davaları için uygulanmayacak.
Adalet Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı düzenlemede, nafakanın evlilik müddetiyle sınırlanması, bu müddet sonunda nafaka almaya hak kazanan eşin iş bulamaması yahut rastgele bir gelirinin olmaması halinde, devletin nafaka ödemeye devam etmesi formülü üzerinde duruluyor.
Nafaka tartışması, yaklaşık 3 yıldır Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) gündeminde. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2019’da açıklanan Yargı Islahatı Strateji Evrakı kapsamında Meclis’e sevk edilen 2. Yargı paketiyle “süresiz nafaka ve icralık çocuk tartışmalarının sona ereceğini” söylemiş oldu, lakin kamuoyundan gelen yansılar ve daha kapsamlı çalışma gerektiği nedeni öne sürülerek paket içine bu düzenleme konulmadı.
Nafaka probleminde teknik çalışmayı yürüten Adalet Bakanlığı, o tarihten daha sonra “süresiz nafaka”nın sınırlanması konusunda şimdiye kadar farklı formüller üzerinde çalıştı. Bu kapsamda nafaka ödeme müddetine “üst sınır” konulması ya da evlilik mühleti kadar nafaka ödenmesi formülleri gündeme geldi. Lakin boşanmalarda nafakayı almaya hak kazanan taraf büyük sıklıkla çalışmayan yahut teminatı olmayan bayanlar oluyor. Bayan örgütlerinden gelen yansılar ve tertipli geliri olmayan bayanlar açısından mağduriyet yaratacağı dikkate alınarak, yargı paketleri içine konulmadı.
“Devlet ödemeli” formül masada
Lakin bir süre soğumaya bırakılan nafaka konusunda Adalet Bakanlığı yeni bir formül üzerinde çalıştığı öğrenildi. Bakanlık kaynaklarından edinilen bilgiye nazaran yeni çalışmada, nafaka ödemek zorunda olan eşin, evlilik mühleti kadar nafaka ödemesi, bu mühletin sonunda ise devlete nafaka ödeme yükümlülüğü getirilmesi formülü üzerinde duruluyor.
Nafakanın, evlilik mühletinin yarısı kadar müddet ödenmesi de bir diğer seçenek.
Şayet evlilik mühleti boyunca nafaka ödenmesine dönük formül benimsenirse, bir kişi mesela 5 yıl evli kaldıysa, boşandığı eşe yalnızca bu mühlet boyunca nafaka ödemekle yükümlü olacak. Bu müddet sonunda, nafaka alan eşin işsiz yahut rastgele bir gelirinin olmaması halinde devlet nafaka ödemeyi sürdürecek. çabucak hemen kesinleşmemekle bir arada Toplumsal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı kaynaklarından nafakanın karşılanması seçeneği üzerinde duruluyor.
Bakanlık kaynaklarının verdiği bilgiye göre, “kadına şiddet” hadiselerinde nafaka tartışması değerli bir yer tutuyor ve bu niçinle de “hanımı da mağdur etmeyecek bir formül aranıyor.”
Yapılacak düzenlemenin Aile ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı’nın yanı sıra bayan örgütlerinin de görüşü alınarak Meclis’e sunulması düşünülüyor. Üst seviye bir bakanlık yetkilisi, bu biçimde bir düzenleme halinde devlete maliyetinin de hesaplanması gerektiği belirtilerek, “Bunun bütçeye yükü nedir, buna bakılıyor. Meclis’e gelmesinin gecikmesinin sebebi de bu. Şayet bayanlar da buna evet derse, gelecek yıl ortasında bu düzenleme Meclis gündemine gelebilir” bilgisini paylaştı.
Çekişmeli boşanma kolaylaştırılıyor
Adalet Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı bir diğer düzenleme ise “çekişmeli boşanma”nın kolaylaştırılması.
AKP’nin yılbaşından daha sonra Meclis gündemine getirmeyi planladığı 6. Yargı paketi içine koymayı planladığı düzenleme yasalaşırsa, boşanmak için tüm uyuşmazlıkların karara bağlanması beklenmeyecek.
Çekişmeli boşanma davalarında, taraflar tazminat, velayet, nafaka, eşler içinde kusurun kimde olduğu üzere etkenler boşanma davalarının uzamasına niye oluyor.
Meclis’e sunulması düşünülen düzenlemede ise mahkeme, velayet ve nafaka konusunda anlaşılması halinde boşanma sonucu verilebilecek. Tazminat ve başka uyuşmazlık bahislerinde ise dava, boşanma daha sonrasında devam edip, karara bağlanabilecek. Bu hususta aile arabuluculuğu sisteminin da işletilebileceği belirtiliyor. Lakin, arabuluculuk, aile içi şiddet niçiniyle açılan boşanma davaları için uygulanmayacak.