Gattuso
New member
Transfer döneminin en değerli aktörlerinden olan menajerlerler son senelerda tartışma konusu olmaya başladı.
Futbolun alanlardan çıkarak makinaya dönüşmesi ile menajerlik, bu makinanın en kıymetli çarklarından biri oldu. O denli ki ülkemizde de menajerler, futbolcular ve teknik adamlar kadar tanınır olmaya başladı.
Habertürk müellifi İbrahim Yıldız da ülkemizdeki menajerlik kavramı hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Menajerlik şirketlerinin dünya futbolunu yönettiğini söyleyen Yıldız, “Transfer periyodunun en değerli aktörleri hiç elbet menajerlerdir. Günümüzde kimi menajerler, futbolcular hatta teknik adamlar kadar ünlüdür. Futbol pastasının en tatlı hissesini almak birfazlaca kişiyi imrendirince bu yapı dal haline gelmiştir.
Avrupa’da tartışılan menajerlik sistemi ne yazık ki ülkemizde tartışılmamaktadır. Futbolun çarpık tertibi içerisinde en değerli aktör haline gelen menajerlik sistemine akan paralar milyar dolarları bulmaktadır.
Bunlar ortasında kulüp payı alanlar, menajerlik şirketi kuran büyük holdingler bile var. Yönetici- futbolcu-medya üçgeninde at oynatan bu şirketlerin münasebetleri “ futbolun kirli tarafı” olarak biliniyor. 2000’li senelerla bir arada bir salgın üzere yayılan bu sistemi FİFA denetim etmeye çalışsa da başarılı olamamıştır. Transferlerden yüzde 10 alan menajerlik şirketleri, Dünya futbolunu yönetiyor dersek epeyce da yanlış olmaz” tabirlerine yer verdi.
‘Türkiye’de isteyen herkes menajer olabiliyor’
Futbolcular alınıp-satılan birer metaya dönüşmüştür. Sistem, futbolu sömüren bir oluşum olarak dikkat çekmektedir.
Yıldız oyuncuları bir kenara bırakırsak; genç oyuncuların başını karıştıran, geleceklerini ipotek altına alan şirketler FIFA’ya karşın haksız hasılatlarını sürdürmekte.
Türkiye’de ise neredeyse isteyen her insanın menajer olması mümkün. Futbol federasyonuna bin TL yatıran, tek bir seminere katılıp bu belgeyi alabiliyor. Kulüp yöneticileri ile alaka kurmak için her yolu deneyen menajerler, dünyanın her tarafınca oyuncu pazarlayarak kolay para kazanmaya devam ediyorlar.
‘Oyuncuların geleceği menajerlerin para hırsı uğruna heba oluyor’
Şu günlerde en epeyce yaşanılan ise genç Türk oyuncuları yüksek fiyatlarla satmaya çalışmaları. Gruplarında takıma giremeyen bu oyuncuların öbür ekiplerde futbol oynamalarını düşünmek yerine, “Çok para kazanma” sistemini prensip edinmişler. Kendini menajere teslim eden genç oyuncular, bedellerinin epeyce üstündeki sayılar karşısında tam bir baş karışıklığı yaşamaktadırlar.
Bir anda “Ben neymişim be abi…” diyerek gerçeklikten uzaklaşmaktadırlar. 18-20 yaştaki bu oyuncuların geleceği menajerlerin para hırsı yüzünden heba edilmektedir. niye bu kadar fazlaca yabancı oyuncu alınıyor sorusunun karşılığını da bu biçimdece anlamış oluyoruz.
‘Menajerlere ayar vermek TFF’nin işi…’
Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor üzere kadroları bir kenara bırakırsak, Harika Lig’de 100-150 bin dolara oynayan fazlaca sayıda yabancı oyuncu sayabiliriz. Genç Türk futbolcuların geleceğini düşünen kulüpleri engelleyen menajerlere, bir ayar vermek gerekir. Bu da federasyonun işi olmalı. 18 yaşındaki gençleri daha fazlaca para kazanma hırsı ile 3-4 milyona pazarlamak hiç de gerçekçi bir tutum değil.
Futbolun alanlardan çıkarak makinaya dönüşmesi ile menajerlik, bu makinanın en kıymetli çarklarından biri oldu. O denli ki ülkemizde de menajerler, futbolcular ve teknik adamlar kadar tanınır olmaya başladı.
Habertürk müellifi İbrahim Yıldız da ülkemizdeki menajerlik kavramı hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Menajerlik şirketlerinin dünya futbolunu yönettiğini söyleyen Yıldız, “Transfer periyodunun en değerli aktörleri hiç elbet menajerlerdir. Günümüzde kimi menajerler, futbolcular hatta teknik adamlar kadar ünlüdür. Futbol pastasının en tatlı hissesini almak birfazlaca kişiyi imrendirince bu yapı dal haline gelmiştir.
Avrupa’da tartışılan menajerlik sistemi ne yazık ki ülkemizde tartışılmamaktadır. Futbolun çarpık tertibi içerisinde en değerli aktör haline gelen menajerlik sistemine akan paralar milyar dolarları bulmaktadır.
Bunlar ortasında kulüp payı alanlar, menajerlik şirketi kuran büyük holdingler bile var. Yönetici- futbolcu-medya üçgeninde at oynatan bu şirketlerin münasebetleri “ futbolun kirli tarafı” olarak biliniyor. 2000’li senelerla bir arada bir salgın üzere yayılan bu sistemi FİFA denetim etmeye çalışsa da başarılı olamamıştır. Transferlerden yüzde 10 alan menajerlik şirketleri, Dünya futbolunu yönetiyor dersek epeyce da yanlış olmaz” tabirlerine yer verdi.
‘Türkiye’de isteyen herkes menajer olabiliyor’
Futbolcular alınıp-satılan birer metaya dönüşmüştür. Sistem, futbolu sömüren bir oluşum olarak dikkat çekmektedir.
Yıldız oyuncuları bir kenara bırakırsak; genç oyuncuların başını karıştıran, geleceklerini ipotek altına alan şirketler FIFA’ya karşın haksız hasılatlarını sürdürmekte.
Türkiye’de ise neredeyse isteyen her insanın menajer olması mümkün. Futbol federasyonuna bin TL yatıran, tek bir seminere katılıp bu belgeyi alabiliyor. Kulüp yöneticileri ile alaka kurmak için her yolu deneyen menajerler, dünyanın her tarafınca oyuncu pazarlayarak kolay para kazanmaya devam ediyorlar.
‘Oyuncuların geleceği menajerlerin para hırsı uğruna heba oluyor’
Şu günlerde en epeyce yaşanılan ise genç Türk oyuncuları yüksek fiyatlarla satmaya çalışmaları. Gruplarında takıma giremeyen bu oyuncuların öbür ekiplerde futbol oynamalarını düşünmek yerine, “Çok para kazanma” sistemini prensip edinmişler. Kendini menajere teslim eden genç oyuncular, bedellerinin epeyce üstündeki sayılar karşısında tam bir baş karışıklığı yaşamaktadırlar.
Bir anda “Ben neymişim be abi…” diyerek gerçeklikten uzaklaşmaktadırlar. 18-20 yaştaki bu oyuncuların geleceği menajerlerin para hırsı yüzünden heba edilmektedir. niye bu kadar fazlaca yabancı oyuncu alınıyor sorusunun karşılığını da bu biçimdece anlamış oluyoruz.
‘Menajerlere ayar vermek TFF’nin işi…’
Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor üzere kadroları bir kenara bırakırsak, Harika Lig’de 100-150 bin dolara oynayan fazlaca sayıda yabancı oyuncu sayabiliriz. Genç Türk futbolcuların geleceğini düşünen kulüpleri engelleyen menajerlere, bir ayar vermek gerekir. Bu da federasyonun işi olmalı. 18 yaşındaki gençleri daha fazlaca para kazanma hırsı ile 3-4 milyona pazarlamak hiç de gerçekçi bir tutum değil.