Karar müellifi İsmet Berkan, anketlere nazaran AKP’nin ocak ayında oylarında üst istikametli bir hareketlenme olduğuna dikkati çekti.
bir hayli uzman gözlemcinin ortak görüşüne nazaran bu yükselişte “20 Aralıkta kur istikrarının sağlanması ile minimum fiyattaki artış” tesirli olduğunu söz eden Berkan, “Bu artış, ne hayat pahalılığında ne de dolar kurunda kalıcı bir güzelleşme sağlanamayacağı için son derece kırılgan, gelen oyların daha fazlası kolaylıkla gidebilir; Ak Parti palavradan bile olsa iki hareketle bu kadar kolay oy toparlanması yapabiliyorsa seçmen çabucak hemen bu partinin bir alternatifini goremiyor demektir ve Tayyip Erdoğan iktidarı emsal manipülasyonları seçim periyodunda de yapıp sert oy artışları sağlayabilir” değerlendirmesinde bulundu.
İktidarın oy kaybında yahut yararında muhalefetin bir faktör olmadığına dikkati çeken Berkan, “Ak Parti ve Erdoğan iktidarı seçmenden ‘Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek’ haricinde bir benzetme bulamadığım bir taktikle oy arttırmayı başarıyorsa, aslına bakarsan kendi kendisinin yarattığı dertlerle yarışıyor demektir. Daha Erdoğan ve Ak Parti seçmeni kendi yokluklarıyla tehdide başlamadılar, bu kaideler altında o taktik de oy kazandıracaktır iktidara” dedi.
Berkan yazısında ayrıyeten şunları kaydetti:
“Kasım ayında yüzde 21 olan enflasyon yüzde 48’e çıkmış ve buna karşın iktidarın oyları artıyor. Türkiye’de sokaktaki insanın muhalefeti hiç bir halde iktidar adayı olarak görmediğinin daha açık ne ispatı olabilir?
Muhalefet partileri güç bela oluşturdukları anayasa unsurları metnini açıklamak için ‘Boy sırasına nazaran mi oturalım, soyadı sırasına nazaran mi’ tartışmasını yapadursun, seçmen belirli ki kendine ümit ışığı gösterecek, sarılacak bir kol arıyor. O kadar çaresiz ki 13 liralık dolar düzeyini bile ‘kurtuluş’ üzere algılayabiliyor da, örneğin Kemal Kılıçdaroğlu’nun, örneğin Ali Babacan’ın ‘Merak etmeyin biz gelince düzelecek’ lafıyla karnını doyurmuyor.”
Yazının tamamını okumak için .
bir hayli uzman gözlemcinin ortak görüşüne nazaran bu yükselişte “20 Aralıkta kur istikrarının sağlanması ile minimum fiyattaki artış” tesirli olduğunu söz eden Berkan, “Bu artış, ne hayat pahalılığında ne de dolar kurunda kalıcı bir güzelleşme sağlanamayacağı için son derece kırılgan, gelen oyların daha fazlası kolaylıkla gidebilir; Ak Parti palavradan bile olsa iki hareketle bu kadar kolay oy toparlanması yapabiliyorsa seçmen çabucak hemen bu partinin bir alternatifini goremiyor demektir ve Tayyip Erdoğan iktidarı emsal manipülasyonları seçim periyodunda de yapıp sert oy artışları sağlayabilir” değerlendirmesinde bulundu.
İktidarın oy kaybında yahut yararında muhalefetin bir faktör olmadığına dikkati çeken Berkan, “Ak Parti ve Erdoğan iktidarı seçmenden ‘Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek’ haricinde bir benzetme bulamadığım bir taktikle oy arttırmayı başarıyorsa, aslına bakarsan kendi kendisinin yarattığı dertlerle yarışıyor demektir. Daha Erdoğan ve Ak Parti seçmeni kendi yokluklarıyla tehdide başlamadılar, bu kaideler altında o taktik de oy kazandıracaktır iktidara” dedi.
Berkan yazısında ayrıyeten şunları kaydetti:
“Kasım ayında yüzde 21 olan enflasyon yüzde 48’e çıkmış ve buna karşın iktidarın oyları artıyor. Türkiye’de sokaktaki insanın muhalefeti hiç bir halde iktidar adayı olarak görmediğinin daha açık ne ispatı olabilir?
Muhalefet partileri güç bela oluşturdukları anayasa unsurları metnini açıklamak için ‘Boy sırasına nazaran mi oturalım, soyadı sırasına nazaran mi’ tartışmasını yapadursun, seçmen belirli ki kendine ümit ışığı gösterecek, sarılacak bir kol arıyor. O kadar çaresiz ki 13 liralık dolar düzeyini bile ‘kurtuluş’ üzere algılayabiliyor da, örneğin Kemal Kılıçdaroğlu’nun, örneğin Ali Babacan’ın ‘Merak etmeyin biz gelince düzelecek’ lafıyla karnını doyurmuyor.”
Yazının tamamını okumak için .