Seyyah
New member
27 Ekim’de saygın bilim yayınlarından Nature’da yayımlanan makaleye bakılırsa ‘hayatı algılama güveni’ ismi verilen rehberdeki birinci adım, biyolojik aktiviteden geldiği bilinen bir sinyalin tespit edilmesi.
Green, Venüs’te fosfin ve Mars’ta metan gazı tespitleriyle bu birinci adımın atıldığını kaydetti.
İkinci adım, bilimsel aletlerdeki mümkün yanılgıların, bilgilerin yanlış yorumlanmasının ve kontaminasyonun ortadan kaldırılması. Lakin mesela Venüs’te fosfinin keşfi, bu niçinlerden dolayı ikinci adımı geçemedi.
Tespit edilen sinyalin, bulunduğu etraftan kaynaklandığının kanıtlanması üçüncü kademe. Mars’ta hayat arayışları bu etaba kadar geldi. NASA’nın Kızıl Gezegen’deki uzay aracı Curiosity’yle yapılan müşahedeler, metan gazı bulgularını doğruladı.
Bundan daha sonraki adımlarsa hayli şiddetli. Astrobiyologların, kelam konusu sinyalde biyolojik olmayan kaynakları elemesi, bağımsız müşahedeler yapması ve alternatif hipotezleri ortadan kaldırması gerekiyor.
Independent Türkçe’nin aktardığına bakılırsa, NASA uzmanlarına bakılırsa yedinci ve son adım, ‘çevrede öngörülen biyolojik davranışa dair bağımsız ek gözlemler’ gerektiriyor. Bu basamağın zorluğu, sinyalin bulunduğu yere nazaran değişebilir. Çünkü mesela Güneş Sistemi’nde ve uydularla sondaların menzilinde olduğu için Mars’ı gözlemlemek mümkün. Lakin Dünya’dan hayli uzaktaki bir ötegezegeni incelemek fazlaca daha farklı çalışmalar gerektiriyor.
Uygulanması güç fakat değerli adımların bilim topluluğunda kabul görmesini isteyen Green, bu sayede ilerleme kaydedilebileceğini düşünüyor. Green, “Bizim kuşağımız hakikaten Dünya’nın ötesinde hayatın ispatlarını keşfedebilir” dedi. NASA’nın baş bilim insanı, CoLD yardımıyla uzaydaki hayatı bulan uzmanların keşiflerini doğrulayabileceğini ve inançla dünyaya ilan edebileceğini tabir etti.
Green, Venüs’te fosfin ve Mars’ta metan gazı tespitleriyle bu birinci adımın atıldığını kaydetti.
İkinci adım, bilimsel aletlerdeki mümkün yanılgıların, bilgilerin yanlış yorumlanmasının ve kontaminasyonun ortadan kaldırılması. Lakin mesela Venüs’te fosfinin keşfi, bu niçinlerden dolayı ikinci adımı geçemedi.
Tespit edilen sinyalin, bulunduğu etraftan kaynaklandığının kanıtlanması üçüncü kademe. Mars’ta hayat arayışları bu etaba kadar geldi. NASA’nın Kızıl Gezegen’deki uzay aracı Curiosity’yle yapılan müşahedeler, metan gazı bulgularını doğruladı.
Bundan daha sonraki adımlarsa hayli şiddetli. Astrobiyologların, kelam konusu sinyalde biyolojik olmayan kaynakları elemesi, bağımsız müşahedeler yapması ve alternatif hipotezleri ortadan kaldırması gerekiyor.
Independent Türkçe’nin aktardığına bakılırsa, NASA uzmanlarına bakılırsa yedinci ve son adım, ‘çevrede öngörülen biyolojik davranışa dair bağımsız ek gözlemler’ gerektiriyor. Bu basamağın zorluğu, sinyalin bulunduğu yere nazaran değişebilir. Çünkü mesela Güneş Sistemi’nde ve uydularla sondaların menzilinde olduğu için Mars’ı gözlemlemek mümkün. Lakin Dünya’dan hayli uzaktaki bir ötegezegeni incelemek fazlaca daha farklı çalışmalar gerektiriyor.
Uygulanması güç fakat değerli adımların bilim topluluğunda kabul görmesini isteyen Green, bu sayede ilerleme kaydedilebileceğini düşünüyor. Green, “Bizim kuşağımız hakikaten Dünya’nın ötesinde hayatın ispatlarını keşfedebilir” dedi. NASA’nın baş bilim insanı, CoLD yardımıyla uzaydaki hayatı bulan uzmanların keşiflerini doğrulayabileceğini ve inançla dünyaya ilan edebileceğini tabir etti.