Kuran kursunda ölen ve ‘intihar etti’ denilen 12 yaşındaki Mehmet Halit Yavuz’la ilgili yürütülen soruşturmada bir kişi gözaltına alındı. Baba Ethem Yavuz, “Gözaltına alınan kişinin ailesi bizimle uzlaşmak istedi” dedi.
Duvar’dan Hacı Bişkin’in haberine nazaran; Yavuz’un vefatının akabinde belgeye getirilen zımnilik sonucu niçiniyle bir epeyce soru cevap bekliyor. Yavuz’un vefatından daha sonra babası Ethem Yavuz birinci kere konuştu. Baba Yavuz, çocuğunun vefatında kuşku duyduğu kurs hocalarından M.Ç.’nin ailesinin kendilerini arayarak uzlaşmak istediklerini söylemiş oldu.
Yavuz’un kursun tuvaletinin kapısına kemerle asılı olarak bulunması birfazlaca soru işaretini de birlikteinde getirdi. Yavuz’un vefatından daha sonra Muş’ta bulunan rastgele bir yetkili kurum açıklama yapmadı. Olayın meydana geldiği Karşıyaka Kuran Kursu yetkilileri de kamuoyuna açıklama yapmadı. Savcılık ise belgeye zımnilik sonucu getirdi. Ortadan geçen bir buçuk ayın sonunda şu sorular hâlâ cevap arıyor: Mehmet Yavuz’un vefatının perde gerisinde ne var? Belgesi niye açıklanmıyor? Halit Yavuz cinsel akına uğradı mı?
1 kişi gözaltında
Yavuz’un vefatından daha sonra şu ana kadar yalnızca bir kişi gözaltına alındı. Bu kişinin de kursun hocalarından M.Ç. olduğu ortaya çıktı. Lakin savcılık bugüne kadar Yavuz ailesinin tabirine başvurmadı. Yavuz’un babası Ethem Yavuz ise olaydan bir buçuk ay daha sonra birinci kere açıklamalarda bulundu. Baba Yavuz, gözaltına alınan M.Ç.’nin ailesinin kendisini arayarak uzlaşmak istediğini söylemiş oldu.
Yavuz şunları söylemiş oldu:
“1 buçuk aydır kimse bize bilgi vermiyor. Sözümüzü bile almadılar. Oğlum öldüğünde yalnızca kurstan birileri gelip ‘başınız sağ olsun’ dedi ve gitti. Müftülük, Kuran kursu, yetkililer… Hiç kimse oğlumun niye öldüğünü, başına ne geldiğini anlatmadı. Kursta ders veren M.Ç.’nin ailesi bizi arayarak uzlaşmak istediklerini söylemiş oldu. Ailesi bizimle barışmaya gelmek istedi ancak ben müsaade vermedim. Bu kişinin ailesini de tanıyoruz.”
“Kimler hatalıysa cezalandırılsın istiyorum”
Oğlunun başına ne geldiğini öğrenmek için tekraren İçişleri Bakanlığı’nı, Adalet Bakanlığı’nı arayan lakin cevap alamayan Yavuz yetkililere şu davette bulunuyor: “Çocuğum niye öldü? Bu soruya cevap verin. Çocuğumun vefatıyla ilgili açılan soruşturma kapsamında kimler, ne tabir verdi bilmek istiyorum. Randevu talep ettiğim hiç bir bakanlık cevap vermiyor. Artık kime ne diyeceğimi bilmiyorum. Allah isteği için sesimi duyun. Bu mevzuyu kim çözecekse Allah isteği için çözsün. Ben ölen bir çocuğun babası olarak oğlumun başına ne geldiğini öğrenmek istiyorum. Kimler hatalıysa cezalandırılsın istiyorum.”
Ne olmuştu?
Muş Merkez Karşıyaka Kuran Kursu’nda 3 Temmuz tarihinde 12 yaşındaki M.H.Y. isimli bir çocuk kemeriyle tuvalet kapısının koluna asılmış bir biçimde bulundu. Olayın akabinde Muş Devlet Hastanesi’ne kaldırılan çocuk, burada kalbi tekrar çalıştırıldıktan daha sonra Elazığ Medical Park Hastanesi’ne sevk edildi. Fakat Yavuz, 10 gün daha sonra hastanede vefat etti. Diyarbakır’da yaşayan Yavuz’un ailesi ise kendilerine olayın intihar olduğu tarafında bilgi verildiğini söyleyerek oğullarının bunu yapabilecek bir çocuk olmadığını söylemiş oldu. Bunun üzerine açılan soruşturmaya ise 1 gün daha sonra saklılık sonucu getirildi.
Duvar’dan Hacı Bişkin’in haberine nazaran; Yavuz’un vefatının akabinde belgeye getirilen zımnilik sonucu niçiniyle bir epeyce soru cevap bekliyor. Yavuz’un vefatından daha sonra babası Ethem Yavuz birinci kere konuştu. Baba Yavuz, çocuğunun vefatında kuşku duyduğu kurs hocalarından M.Ç.’nin ailesinin kendilerini arayarak uzlaşmak istediklerini söylemiş oldu.
Yavuz’un kursun tuvaletinin kapısına kemerle asılı olarak bulunması birfazlaca soru işaretini de birlikteinde getirdi. Yavuz’un vefatından daha sonra Muş’ta bulunan rastgele bir yetkili kurum açıklama yapmadı. Olayın meydana geldiği Karşıyaka Kuran Kursu yetkilileri de kamuoyuna açıklama yapmadı. Savcılık ise belgeye zımnilik sonucu getirdi. Ortadan geçen bir buçuk ayın sonunda şu sorular hâlâ cevap arıyor: Mehmet Yavuz’un vefatının perde gerisinde ne var? Belgesi niye açıklanmıyor? Halit Yavuz cinsel akına uğradı mı?
1 kişi gözaltında
Yavuz’un vefatından daha sonra şu ana kadar yalnızca bir kişi gözaltına alındı. Bu kişinin de kursun hocalarından M.Ç. olduğu ortaya çıktı. Lakin savcılık bugüne kadar Yavuz ailesinin tabirine başvurmadı. Yavuz’un babası Ethem Yavuz ise olaydan bir buçuk ay daha sonra birinci kere açıklamalarda bulundu. Baba Yavuz, gözaltına alınan M.Ç.’nin ailesinin kendisini arayarak uzlaşmak istediğini söylemiş oldu.
Yavuz şunları söylemiş oldu:
“1 buçuk aydır kimse bize bilgi vermiyor. Sözümüzü bile almadılar. Oğlum öldüğünde yalnızca kurstan birileri gelip ‘başınız sağ olsun’ dedi ve gitti. Müftülük, Kuran kursu, yetkililer… Hiç kimse oğlumun niye öldüğünü, başına ne geldiğini anlatmadı. Kursta ders veren M.Ç.’nin ailesi bizi arayarak uzlaşmak istediklerini söylemiş oldu. Ailesi bizimle barışmaya gelmek istedi ancak ben müsaade vermedim. Bu kişinin ailesini de tanıyoruz.”
“Kimler hatalıysa cezalandırılsın istiyorum”
Oğlunun başına ne geldiğini öğrenmek için tekraren İçişleri Bakanlığı’nı, Adalet Bakanlığı’nı arayan lakin cevap alamayan Yavuz yetkililere şu davette bulunuyor: “Çocuğum niye öldü? Bu soruya cevap verin. Çocuğumun vefatıyla ilgili açılan soruşturma kapsamında kimler, ne tabir verdi bilmek istiyorum. Randevu talep ettiğim hiç bir bakanlık cevap vermiyor. Artık kime ne diyeceğimi bilmiyorum. Allah isteği için sesimi duyun. Bu mevzuyu kim çözecekse Allah isteği için çözsün. Ben ölen bir çocuğun babası olarak oğlumun başına ne geldiğini öğrenmek istiyorum. Kimler hatalıysa cezalandırılsın istiyorum.”
Ne olmuştu?
Muş Merkez Karşıyaka Kuran Kursu’nda 3 Temmuz tarihinde 12 yaşındaki M.H.Y. isimli bir çocuk kemeriyle tuvalet kapısının koluna asılmış bir biçimde bulundu. Olayın akabinde Muş Devlet Hastanesi’ne kaldırılan çocuk, burada kalbi tekrar çalıştırıldıktan daha sonra Elazığ Medical Park Hastanesi’ne sevk edildi. Fakat Yavuz, 10 gün daha sonra hastanede vefat etti. Diyarbakır’da yaşayan Yavuz’un ailesi ise kendilerine olayın intihar olduğu tarafında bilgi verildiğini söyleyerek oğullarının bunu yapabilecek bir çocuk olmadığını söylemiş oldu. Bunun üzerine açılan soruşturmaya ise 1 gün daha sonra saklılık sonucu getirildi.