Yeniçağ müellifi Murat Ağırel, 15 Temmuz’un daha sonrasındasında devlet envanterine kayıtlı olmayan silahların sivillere ve bilhassa de AKP Gençlik Kolları’na dağıtıldığı tezini hatırlattığı bugünkü yazısında, “AKP elbette bir gün demokratik yollardan iktidarı kaybedecek. Belirli ki bu epey uzak olmayan bir gelecekte de gerçekleşecek. daha sonra ne olacak? Faili meçhuller periyoduna geri mi döneceğiz? İktidarın bu iddiayı kesin bir lisanla yalanlaması gerekiyorken saatlerce beklemesi olağan mi?” diye sordu.
“Bugüne kadar Sedat Peker’in argümanlarının üzerinde fazlaca durmadım. Lakin bu söylemiş oldukleri farklı bir kademeye işaret ediyor. Yavaş yavaş son kozlarını oynadıkça sona sakladığı kuvvetli savlarını lisana getirmeye başladı. Bu iddiayı lisana getirdiğinde de sinema şeridi üzere başımda daha evvel yaşanan anekdotlar geçmeye başladı. Büyük resme bakın. Neydi onlar…” diyen Ağırel, “15 Temmuz’dan daha sonra yanıtlanamayan kayıp silahlar iddiasını” hatırlattı.
696 sayılı Kanun Kararında Kararname’nin (KHK) 121. hususuyla, darbe teşebbüsü ve daha sonrasındaki aksiyonlara müdahale eden sivillerin cezai sorumluluğunun olmadığı sonucunı hatırlatan Ağırel, “Bu ucu açık kararname hâlâ yürürlükte…” dedi.
Ağırel, “Bu denli somut sav ve gerçek varken yalnızca biz gazeteciler değil, tüm kamuoyu Sedat Peker’in son açıklamasının peşini bırakmamalı. Zira şayet bu silahlar yanlış şahısların ellerine geçerse, geçmişte olduğu üzere kime doğrultulacağı belirli olmaz” tabirlerini kullandı.
Yazının tamamını okumak için .
TIKLAYIN – Sedat Peker’den Bakan Soylu’ya: Arkandaki şaibeli tertiple 15 Temmuz daha sonrasında da devlet envanterine kayıtlı olmayan silahları dağıtmaya niye devam ettiniz?
Sedat Peker’in silah argümanında ismi geçen Ahmet Onay: bahsetmiş olduğu şahıslarla kilise yakınına gittim fakat ne alıp verdiklerini görmedim
“Bugüne kadar Sedat Peker’in argümanlarının üzerinde fazlaca durmadım. Lakin bu söylemiş oldukleri farklı bir kademeye işaret ediyor. Yavaş yavaş son kozlarını oynadıkça sona sakladığı kuvvetli savlarını lisana getirmeye başladı. Bu iddiayı lisana getirdiğinde de sinema şeridi üzere başımda daha evvel yaşanan anekdotlar geçmeye başladı. Büyük resme bakın. Neydi onlar…” diyen Ağırel, “15 Temmuz’dan daha sonra yanıtlanamayan kayıp silahlar iddiasını” hatırlattı.
696 sayılı Kanun Kararında Kararname’nin (KHK) 121. hususuyla, darbe teşebbüsü ve daha sonrasındaki aksiyonlara müdahale eden sivillerin cezai sorumluluğunun olmadığı sonucunı hatırlatan Ağırel, “Bu ucu açık kararname hâlâ yürürlükte…” dedi.
Ağırel, “Bu denli somut sav ve gerçek varken yalnızca biz gazeteciler değil, tüm kamuoyu Sedat Peker’in son açıklamasının peşini bırakmamalı. Zira şayet bu silahlar yanlış şahısların ellerine geçerse, geçmişte olduğu üzere kime doğrultulacağı belirli olmaz” tabirlerini kullandı.
Yazının tamamını okumak için .
TIKLAYIN – Sedat Peker’den Bakan Soylu’ya: Arkandaki şaibeli tertiple 15 Temmuz daha sonrasında da devlet envanterine kayıtlı olmayan silahları dağıtmaya niye devam ettiniz?
Sedat Peker’in silah argümanında ismi geçen Ahmet Onay: bahsetmiş olduğu şahıslarla kilise yakınına gittim fakat ne alıp verdiklerini görmedim