JoKeR
Active member
Yeşil ve iskender papağan tehlikesi baş göstermeye başladı. Ankara’da, İstanbul ve Trakya’da görülen papağanlar, saldırganlığı ile bilenen kargalara karşı bile alan savunması yapıyor.
İstanbul’da bilhassa ağaç sayısının hayli olduğu Gülhane Parkı, Florya Atatürk Ormanı, Edirnekapı Şehitliği üzere yerlerde görülen papağanların öyküsü 80’li senelera kadar uzanıyor. O tarihlerde kafesten kaçan papağanların koloniler halinde yayıldığı biliniyor.
Anavatanları Hindistan, Pakistan ve Orta Afrika bölgeleri olan papağanlarla ilgili araştırmalar yapan İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Ormancılık Kısmı Öğr. Gör. Ergün Bacak, “ İskender papağanının kendi anavatanında kuşağı tehlike altında, soyunu azaltan öbür faktörler olduğu için anavatanlarında jenerasyonunu devam ettirebilmeleri fazlaca güç. Burada kuşağını tehdit edecek faktörler olmadığı için rahatlıkla doğal yayılım gösterebiliyorlar.” sözlerini kullandı. Bacak, bu papağanların yalnızca tropikal bölgelerde değil büyük kentlerde de hayatta kalabildiklerini ve doğal yayılış gösterdiklerini söylemiş oldu.
YUVALARA GİRİYOR
Korular ve parklarda yaşayan yabani hayvanların sayılarında azalma olduğunu aktaran Bacak şunları söylemiş oldu:
“Yeşil papağan ve İskender papağanı kuvvetli ve savunmacı oldukları için tıpkı habitatı paylaştıkları ağaçkakan, sıvacı ve daha birfazlaca kuş çeşitlerinin yuvalarını istila ediyor. Son vakit içinderda Gülhane Parkında yaptığımız müşahedelere bakılırsa Ağaçkakan, alaca ve sıvacı üzere kuş cinslerinin sayılarında azalmalar gerçekleşti. Kendi popülasyonları artarken öbür kuş cinslerinin popülasyonu azalmaktadır”
Yeşil ve iskender papağan tehlikesi baş göstermeye başladı. Gülhane Parkı, Florya Atatürk Ormanı, Edirnekapı Şehitliği üzere yerlerde görülen papağanların öyküsü 80’li senelera kadar uzanıyor.
TOHUM VE MEYVELERLE BESLENİYORLAR
Kimi hayvanlar için zehirli olan tohumları bile yediklerini vurgulayan Bacak, kelamlarına şöyleki devam etti: “Büyük kentlerin ağaçlandırmaları fazla olduğu için ekseriyetle bu ağaçların tohumları ve meyveleriyle besleniyorlar. Gagaları fazlaca güçlü olduğu için besinleri epey çabuk modüllere ayırabiliyorlar. Zeki ve toplumsal canlı olmaları hem avcılara karşı onları koruyor tıpkı vakitte besin bulmalarını kolaylaştırıyor. Birbirleriyle bağlantı halindeler, besin bulduklarında koloniler halinde birlikte hareket ediyorlar. Defne, çınar, ceviz ağacı hatta meyveleri zehirli olan tespih ağaçlarının tohumlarını ve meyvelerini yiyorlar.”
Hayvan ticaretine kurban ediliyor
Hayvan ticareti amacıyla ülkemize getirildiğini gözler önüne seren Bacak, “Bu mevzuda önemli çalışmalar yapılması gerekiyor. Yasal/yasadışı yollarla ülkemize getirilen, tabiatta yakalanıp fahiş fiyatlara satılan bu papağan tipleri için yeni düzenlemeler yapılmasını istiyoruz. Ülkemizde iktisada ve ekolojiye verdiği ziyanlar tertipli müşahede ve bilgi oluşumuyla takip edilmeli” tabirlerini kullandı.
İstanbul’da bilhassa ağaç sayısının hayli olduğu Gülhane Parkı, Florya Atatürk Ormanı, Edirnekapı Şehitliği üzere yerlerde görülen papağanların öyküsü 80’li senelera kadar uzanıyor. O tarihlerde kafesten kaçan papağanların koloniler halinde yayıldığı biliniyor.
Anavatanları Hindistan, Pakistan ve Orta Afrika bölgeleri olan papağanlarla ilgili araştırmalar yapan İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Ormancılık Kısmı Öğr. Gör. Ergün Bacak, “ İskender papağanının kendi anavatanında kuşağı tehlike altında, soyunu azaltan öbür faktörler olduğu için anavatanlarında jenerasyonunu devam ettirebilmeleri fazlaca güç. Burada kuşağını tehdit edecek faktörler olmadığı için rahatlıkla doğal yayılım gösterebiliyorlar.” sözlerini kullandı. Bacak, bu papağanların yalnızca tropikal bölgelerde değil büyük kentlerde de hayatta kalabildiklerini ve doğal yayılış gösterdiklerini söylemiş oldu.
YUVALARA GİRİYOR
Korular ve parklarda yaşayan yabani hayvanların sayılarında azalma olduğunu aktaran Bacak şunları söylemiş oldu:
“Yeşil papağan ve İskender papağanı kuvvetli ve savunmacı oldukları için tıpkı habitatı paylaştıkları ağaçkakan, sıvacı ve daha birfazlaca kuş çeşitlerinin yuvalarını istila ediyor. Son vakit içinderda Gülhane Parkında yaptığımız müşahedelere bakılırsa Ağaçkakan, alaca ve sıvacı üzere kuş cinslerinin sayılarında azalmalar gerçekleşti. Kendi popülasyonları artarken öbür kuş cinslerinin popülasyonu azalmaktadır”
Yeşil ve iskender papağan tehlikesi baş göstermeye başladı. Gülhane Parkı, Florya Atatürk Ormanı, Edirnekapı Şehitliği üzere yerlerde görülen papağanların öyküsü 80’li senelera kadar uzanıyor.
TOHUM VE MEYVELERLE BESLENİYORLAR
Kimi hayvanlar için zehirli olan tohumları bile yediklerini vurgulayan Bacak, kelamlarına şöyleki devam etti: “Büyük kentlerin ağaçlandırmaları fazla olduğu için ekseriyetle bu ağaçların tohumları ve meyveleriyle besleniyorlar. Gagaları fazlaca güçlü olduğu için besinleri epey çabuk modüllere ayırabiliyorlar. Zeki ve toplumsal canlı olmaları hem avcılara karşı onları koruyor tıpkı vakitte besin bulmalarını kolaylaştırıyor. Birbirleriyle bağlantı halindeler, besin bulduklarında koloniler halinde birlikte hareket ediyorlar. Defne, çınar, ceviz ağacı hatta meyveleri zehirli olan tespih ağaçlarının tohumlarını ve meyvelerini yiyorlar.”
Hayvan ticaretine kurban ediliyor
Hayvan ticareti amacıyla ülkemize getirildiğini gözler önüne seren Bacak, “Bu mevzuda önemli çalışmalar yapılması gerekiyor. Yasal/yasadışı yollarla ülkemize getirilen, tabiatta yakalanıp fahiş fiyatlara satılan bu papağan tipleri için yeni düzenlemeler yapılmasını istiyoruz. Ülkemizde iktisada ve ekolojiye verdiği ziyanlar tertipli müşahede ve bilgi oluşumuyla takip edilmeli” tabirlerini kullandı.