Hürriyet müellifi Sedat Ergin, Avrupa Birliği-Türkiye alakalarının yerinde saymaya devam ettiği, AB Devlet ve Hükümet Liderleri Tepeleri’nde alınan kararların daima benzeri olmasının da bunun bir ispatı olduğunu söz etti.
Bugünkü köşesinde son AB başkanlar doruğundan yola çıkara Ankara-Brüksel çizgisindeki durumu ele alan Ergin, zirve bildirileri ile ilgili olarak, “Her seferinde kendisini muhakkak ölçülerde yinelayan bir kalıp ile karşılaşıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Ergin, “Son tepe metnini bir öncekilerle kıyasladığımızda, hiç de azımsanmayacak bir kısmının ‘kopyala-yapıştır’ metoduyla hazırlandığını söyleyebiliriz” yazdı.
Ergin’in yazısının ilgili kısmı şu biçimde:
Her üç ayda bir düzenlenen AB Devlet ve Hükümet Liderleri Tepeleri, Türkiye’ye dönük sonuçları açısından artık manalı bir ilerleme göstermeyen rutin bir idmana dönüşmüş bulunuyor.
Geçen yaz Doğu Akdeniz’de Türkiye ile Yunanistan içinde yaşanan yüksek tansiyonun gölgesi altında yapılan ekim ayındaki tepe ve daha sonrasındaki süreçte, her seferinde kendisini aşikâr ölçülerde yenidenlayan bir kalıp ile karşılaşıyoruz.
Bu tepeleri Türkiye ile AB içindeki ilgilerin seyrini gösteren bir barometre üzere alabiliriz. Tepelerin sonunda açıklanan kararlar da AB cephesinde bu münasebetlerin üç aylık performans değerlendirmeleri halinde okunabilir. Bu açıdan baktığımızda, evvelki gün ve dün Brüksel’de gerçekleşen tepede Türkiye-AB bağlantılarının büyük ölçüde yerinde saydığını belirtmek objektif bir tespit olacaktır.
Son tepe metnini bir öncekilerle kıyasladığımızda, hiç de azımsanmayacak bir kısmının “kopyala-yapıştır” sistemiyle hazırlandığını söyleyebiliriz. Daha evvel de karşılaşıldığı üzere, birfazlaca başlıkta birebir terminolojinin yenidenlandığı, tıpkı formülasyonların, cümle kalıplarının yerleştiği gözleniyor. Sonlu alanlarda farklılıklar görülüyor ki, AB’nin durumlarındaki kıpırdamaları, değişiklikleri buradan okuyarak yorumda bulunabiliyoruz.
Bugünkü köşesinde son AB başkanlar doruğundan yola çıkara Ankara-Brüksel çizgisindeki durumu ele alan Ergin, zirve bildirileri ile ilgili olarak, “Her seferinde kendisini muhakkak ölçülerde yinelayan bir kalıp ile karşılaşıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Ergin, “Son tepe metnini bir öncekilerle kıyasladığımızda, hiç de azımsanmayacak bir kısmının ‘kopyala-yapıştır’ metoduyla hazırlandığını söyleyebiliriz” yazdı.
Ergin’in yazısının ilgili kısmı şu biçimde:
Her üç ayda bir düzenlenen AB Devlet ve Hükümet Liderleri Tepeleri, Türkiye’ye dönük sonuçları açısından artık manalı bir ilerleme göstermeyen rutin bir idmana dönüşmüş bulunuyor.
Geçen yaz Doğu Akdeniz’de Türkiye ile Yunanistan içinde yaşanan yüksek tansiyonun gölgesi altında yapılan ekim ayındaki tepe ve daha sonrasındaki süreçte, her seferinde kendisini aşikâr ölçülerde yenidenlayan bir kalıp ile karşılaşıyoruz.
Bu tepeleri Türkiye ile AB içindeki ilgilerin seyrini gösteren bir barometre üzere alabiliriz. Tepelerin sonunda açıklanan kararlar da AB cephesinde bu münasebetlerin üç aylık performans değerlendirmeleri halinde okunabilir. Bu açıdan baktığımızda, evvelki gün ve dün Brüksel’de gerçekleşen tepede Türkiye-AB bağlantılarının büyük ölçüde yerinde saydığını belirtmek objektif bir tespit olacaktır.
Son tepe metnini bir öncekilerle kıyasladığımızda, hiç de azımsanmayacak bir kısmının “kopyala-yapıştır” sistemiyle hazırlandığını söyleyebiliriz. Daha evvel de karşılaşıldığı üzere, birfazlaca başlıkta birebir terminolojinin yenidenlandığı, tıpkı formülasyonların, cümle kalıplarının yerleştiği gözleniyor. Sonlu alanlarda farklılıklar görülüyor ki, AB’nin durumlarındaki kıpırdamaları, değişiklikleri buradan okuyarak yorumda bulunabiliyoruz.