Kocaeli’nin Körfez ilçesinde, polis memuru sevgilisiyle misafirliğe gittiği 7’nci kattaki daireden kuşkulu bir biçimde düşerek ağır yaralanan üniversite öğrencisi Sedefnur Çağlar’ın tedavisi ağır bakımda devam ederken, ‘düştükten’ daha sonra 12 dakika kadar düştüğü yerde beklediği ve kimsenin yanına gitmediği ortaya çıktı.
Kocaeli Üniversitesi Mimarlık Fakültesi son sınıf öğrencisi Sedefnur Çağlar (23), 8 Ocak gecesi, Polis sevgilisi Ahmet Cet ile Yavuz Sultan Selim Mahallesi’ndeki sitede oturan polis memuru Orhun Ç.’nin meskenine misafirliğe gitti. Sedefnur, sonraki sabah erken saatlerde A11 Blok’un 7’nci katındaki dairenin balkonundan kuşkulu bir biçimde düşerek ağır yaralandı. Olayın akabinde polis memuru sevgilisi Ahmet Cet ve meskendeki öteki polis memuru Orhun Ç. ve onun sevgilisi Elif Ş. gözaltına alındı. Elif Ş. emniyetteki süreçlerin, Orhun Ç. ise savcılıktaki sözünün akabinde özgür kaldı. Ahmet Cet ise tutuklanarak cezaevine gönderildi. ‘Şüpheli Düşme’ olarak başlatılan soruşturma, şahit sözleri, tutuklanan Ahmet Ata’nın sözlerindeki kimi çelişkiler ve öbür bilgiler de dikkate alınarak ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçlamasına dönüştü.
12 dakika kimse gitmedi
Hürriyet’ten Musa Kesler imzalı habere göre, Sedefnur’un sevgilisi Ahmet Ata’dan alınan numunelerde uyuşturucuya rastlandı. Ata’nın tezine göre tartışma, Sedefnur’un Ata’nın kendisini aldattığını cep telefonundaki yazışmaları görüp öğrenmesi üzerine çıktı. Salondaki tartışma mutfakta devam etti. Sedefnur buradaki balkondan düştü. Olay yeri tespitlerine bakılırsa Sedefnur düştükten daha sonra 12 dakika kadar düştüğü yerde bekledi. O mühlet ortasında kimse yanına geldi.
Ahmet Cet sözünde neler anlattı?
“Gece 23.00 civarında gittik. Güldük, eğlendik. İlerleyen saatlerde Sedefnur ile mutfağın yanındaki odaya geçtik. bir arada olduk. Alkollü olduğumuzdan birbirimize hoş şeyler söylemiş olduk. 03.00-04.00 sıralarında salona geçtik. Uykum vardı, koltuğa uzandım. 1-2 saat daha sonra Sedefnur beni uyandırdı. Ağlayarak telefonumdan bana bir şeyler gösteriyordu. Ben uyurken telefonumu kurcalamış ve öteki kızlarla olan eski yazışmalarımı görmüş. Çok sonluydu. Bağırıp çağırdı. Masadaki şeyleri bana fırlattı. O esnada bardak yahut sürahi düştü kırıldı. Sedefnur kızmakta haklı olduğu için reaksiyon göstermedim. Zira kendimi o kayıtlardan dolayı mahcup hissediyordum. Sedefnur mutfağa geçti. Ben de geçtim. ‘Nasıl bu biçimde bir şey yaparsın?’ diye bağırmaya devam ediyordu. Sigara yaktı, sandalyeye oturdu. Göğsüme ve omuzlarıma vurdu. Hiç reaksiyon vermedim. daha sonra süratlice balkona gitti. Aşağı atladığını gördüm. Karşıda sitenin haricinde polis takımları vardı. ‘Lan’ diye bağırdım, gerisini hatırlamıyorum.
“Gizli kayıtları var”
Bağrışmalarıma Elif ve Orhun uyandı. daha sonrasını hatırlamıyorum. Sedefnur’u ben itmedim. Bana bağırdığında hiç reaksiyon de göstermedim. hiç bir el hareketi yapmadım. Kendisinin intihar ettiğini düşünüyorum. İntihar etmesini gerektirecek bir sebep de yoktu. Yalnızca yazışma kayıtlarından dolayı tartışmıştık. Birtakım beraberliklerimizi benim telefonumla hem o hem ben çektik. Hatta telefonumun kapalı klasöründe bu kayıtlar var. Bu görüntüleri Sedefnur biliyordu, isteği vardı. Bu bahiste bir tartışma yaşamadık. Şantajım da kelam konusu olmadı.”
“Haykırışlara uyandık”
Sedefnur’un sevgilisiyle bir arada konutuna gittiği polis memuru Orhun Ç. tabirinde o geceyi şöyleki anlattı:
“O gece kendimize alkol masası hazırladık. Sedefnur yalnızca iki yudum içti. Müzik eşliğinde eğlenirken görüntüye çektik. 04.30’da odama gittim. Kız arkadaşım Elif de geldi. Alkolün tesiriyle uyumuşuz. 06.20 sıralarında bağırma seslerine uyandım. Ahmet ‘Allahım bu nasıl acıdır’ diye bağırıyordu. Mutfakta uzanmış halıyı yumrukluyordu. Beni görür görmez ‘Sedefnur aşağı atladı’ dedi. Telefonumu aldım 112’yi aradım. Ahmet hâlâ şoktaydı. ondan sonrasında aşağıya baktığımda iki polis memurunun geldiğini gördüm.”
“Ben ölürsem bu günlüğü aileme ver”
Ahmet Ata’nın kardeşi de ağabeyi tutuklandıktan daha sonra savcılığa giderek ‘tanık’ sıfatıyla tabir verdi, şunları söylemiş oldu:
“Sedefnur’un konut arkadaşı Elifnur G. ile ağabeyimin tutuklandığı olaya dair 11 Ocak’ta telefonla görüştük. Elifnur bana Sedefnur’un bir günlüğü olduğunu söylemiş oldu. Sedefnur, Elifnur’a ‘Ben ölürsem bu günlüğü aileme ver’ diye vasiyet etmiş. Ben de Elifnur’a bu günlüğü savcılığa vermesini söylemiş oldum. Elifnur da bana ‘Tamam fakat evvel benim okumam lazım’ dedi. Kendi özel hayatına dair şeyler de olabileceğinden bahisle çekindiğini düşünüyorum.”
Soruşturmayı yürüten polis, artık Sedefnur’un sevgilisiyle münasebetine dair birtakım notlarının yer aldığı tez edilen bu günlüğü arıyor.
Kocaeli Üniversitesi Mimarlık Fakültesi son sınıf öğrencisi Sedefnur Çağlar (23), 8 Ocak gecesi, Polis sevgilisi Ahmet Cet ile Yavuz Sultan Selim Mahallesi’ndeki sitede oturan polis memuru Orhun Ç.’nin meskenine misafirliğe gitti. Sedefnur, sonraki sabah erken saatlerde A11 Blok’un 7’nci katındaki dairenin balkonundan kuşkulu bir biçimde düşerek ağır yaralandı. Olayın akabinde polis memuru sevgilisi Ahmet Cet ve meskendeki öteki polis memuru Orhun Ç. ve onun sevgilisi Elif Ş. gözaltına alındı. Elif Ş. emniyetteki süreçlerin, Orhun Ç. ise savcılıktaki sözünün akabinde özgür kaldı. Ahmet Cet ise tutuklanarak cezaevine gönderildi. ‘Şüpheli Düşme’ olarak başlatılan soruşturma, şahit sözleri, tutuklanan Ahmet Ata’nın sözlerindeki kimi çelişkiler ve öbür bilgiler de dikkate alınarak ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçlamasına dönüştü.
12 dakika kimse gitmedi
Hürriyet’ten Musa Kesler imzalı habere göre, Sedefnur’un sevgilisi Ahmet Ata’dan alınan numunelerde uyuşturucuya rastlandı. Ata’nın tezine göre tartışma, Sedefnur’un Ata’nın kendisini aldattığını cep telefonundaki yazışmaları görüp öğrenmesi üzerine çıktı. Salondaki tartışma mutfakta devam etti. Sedefnur buradaki balkondan düştü. Olay yeri tespitlerine bakılırsa Sedefnur düştükten daha sonra 12 dakika kadar düştüğü yerde bekledi. O mühlet ortasında kimse yanına geldi.
Ahmet Cet sözünde neler anlattı?
“Gece 23.00 civarında gittik. Güldük, eğlendik. İlerleyen saatlerde Sedefnur ile mutfağın yanındaki odaya geçtik. bir arada olduk. Alkollü olduğumuzdan birbirimize hoş şeyler söylemiş olduk. 03.00-04.00 sıralarında salona geçtik. Uykum vardı, koltuğa uzandım. 1-2 saat daha sonra Sedefnur beni uyandırdı. Ağlayarak telefonumdan bana bir şeyler gösteriyordu. Ben uyurken telefonumu kurcalamış ve öteki kızlarla olan eski yazışmalarımı görmüş. Çok sonluydu. Bağırıp çağırdı. Masadaki şeyleri bana fırlattı. O esnada bardak yahut sürahi düştü kırıldı. Sedefnur kızmakta haklı olduğu için reaksiyon göstermedim. Zira kendimi o kayıtlardan dolayı mahcup hissediyordum. Sedefnur mutfağa geçti. Ben de geçtim. ‘Nasıl bu biçimde bir şey yaparsın?’ diye bağırmaya devam ediyordu. Sigara yaktı, sandalyeye oturdu. Göğsüme ve omuzlarıma vurdu. Hiç reaksiyon vermedim. daha sonra süratlice balkona gitti. Aşağı atladığını gördüm. Karşıda sitenin haricinde polis takımları vardı. ‘Lan’ diye bağırdım, gerisini hatırlamıyorum.
“Gizli kayıtları var”
Bağrışmalarıma Elif ve Orhun uyandı. daha sonrasını hatırlamıyorum. Sedefnur’u ben itmedim. Bana bağırdığında hiç reaksiyon de göstermedim. hiç bir el hareketi yapmadım. Kendisinin intihar ettiğini düşünüyorum. İntihar etmesini gerektirecek bir sebep de yoktu. Yalnızca yazışma kayıtlarından dolayı tartışmıştık. Birtakım beraberliklerimizi benim telefonumla hem o hem ben çektik. Hatta telefonumun kapalı klasöründe bu kayıtlar var. Bu görüntüleri Sedefnur biliyordu, isteği vardı. Bu bahiste bir tartışma yaşamadık. Şantajım da kelam konusu olmadı.”
“Haykırışlara uyandık”
Sedefnur’un sevgilisiyle bir arada konutuna gittiği polis memuru Orhun Ç. tabirinde o geceyi şöyleki anlattı:
“O gece kendimize alkol masası hazırladık. Sedefnur yalnızca iki yudum içti. Müzik eşliğinde eğlenirken görüntüye çektik. 04.30’da odama gittim. Kız arkadaşım Elif de geldi. Alkolün tesiriyle uyumuşuz. 06.20 sıralarında bağırma seslerine uyandım. Ahmet ‘Allahım bu nasıl acıdır’ diye bağırıyordu. Mutfakta uzanmış halıyı yumrukluyordu. Beni görür görmez ‘Sedefnur aşağı atladı’ dedi. Telefonumu aldım 112’yi aradım. Ahmet hâlâ şoktaydı. ondan sonrasında aşağıya baktığımda iki polis memurunun geldiğini gördüm.”
“Ben ölürsem bu günlüğü aileme ver”
Ahmet Ata’nın kardeşi de ağabeyi tutuklandıktan daha sonra savcılığa giderek ‘tanık’ sıfatıyla tabir verdi, şunları söylemiş oldu:
“Sedefnur’un konut arkadaşı Elifnur G. ile ağabeyimin tutuklandığı olaya dair 11 Ocak’ta telefonla görüştük. Elifnur bana Sedefnur’un bir günlüğü olduğunu söylemiş oldu. Sedefnur, Elifnur’a ‘Ben ölürsem bu günlüğü aileme ver’ diye vasiyet etmiş. Ben de Elifnur’a bu günlüğü savcılığa vermesini söylemiş oldum. Elifnur da bana ‘Tamam fakat evvel benim okumam lazım’ dedi. Kendi özel hayatına dair şeyler de olabileceğinden bahisle çekindiğini düşünüyorum.”
Soruşturmayı yürüten polis, artık Sedefnur’un sevgilisiyle münasebetine dair birtakım notlarının yer aldığı tez edilen bu günlüğü arıyor.