Sözcü müellifi Emin Çölaşan, 17-25 Aralık 2013 rüşvet ve yolsuzluk operasyonları öncesinde Halkbank’ın İstanbul-Kapalıçarşı şubesinde yaşanan dolandırıcılık davası iddianamesinde ismi açıklanmayan tek kişinin M.G. kısaltması olduğunu hatırlattığı yazısında, eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’e, “Halkbank’ta o günkü parayla tam 908 bin lirası buharlaşan ve iddianamede M.G. olarak geçen şahıs, zat-ı aliniz midir?” diye sordu.
Kelam konusu dolandırıcılık olayında şikâyetçi olmayan tek ismin iddianameye M.G. rumuzu ile geçen kişi olduğuna dikkati çeken Çölaşan, şunları kaydetti:
Pekala kim olabilir ismi gizlenen bu M.G.? O günlerin İçişleri Bakanı Muammer Güler olabilir mi! Basında bu bahiste haberler çıktı. Bu olay Meclis’te Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e sorulduğunda “Benim haberim yok, bir baktırayım” demekle yetindi!.. Ve cevap veremedi! CHP eski milletvekili Umut Oran devrin Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığına soru önergesi verdi. Önerge hasıraltı edildi, karşılık verilmedi!
Artık, o sırada İçişleri Bakanı olan Muammer Güler’e bir sefer daha soruyorum. Olay nasıl olsa unutuldu demesin. Arşiv unutmaz. Yani aşağıdaki sorulara hiç kıvırtmadan açık ve net karşılıklar vermesini istirham ediyorum:
-Beyefendi, Halkbank’ta o günkü parayla tam 908 bin lirası buharlaşan ve iddianamede M.G. olarak geçen şahıs, zat-ı aliniz midir? Evet mi, hayır mı? -Yanıtınız hayır ise neden bu hususta açıklama yapmadınız? -Evet ise paranızı dolandıranlardan neden şikayetçi olmadınız?
Bu para büyük para! Yani Rahmi Koç olsa, Sabancı ailesinin bireyleri bile olsa, vallahi bu parayı dolandırıcılara yedirmez, her vatandaş üzere onlar da hesap sorardı. Periyodun İçişleri Bakanı olan, 17– 25 Aralık operasyonlarında oğlunun konutunda çelik para kasaları, milyonlarca lira ve dolarla bir arada para sayma makineleri ele geçirilen şahıs bu sorulara karşılık vermekle yükümlü idi lakin daima sustu. Artık ortadan yıllar geçti ancak suskunluğunu günümüzde de koruyor.
İki mümkünlük vardı, şunları söyleyebilirdi:
-“Hayır, Halkbank’ın o şubesinde benim param yoktu, ötürüsıyla dolandırılmış değilim. Ben İçişleri Bakanı Muammer Güler, iddianamede kelamı edilen M.G. değilim.” Ya da: “Evet, o M.G. benim. 908 bin liram buharlaştı lakin şikayetçi olmadım çünkü….” Lakin eski Bakan Beyefendi bu “Çünkü” sözcüğünün ardını doldurmak zorunda idi. Aksi takdirde insanların aklına bir daha “Acaba rüşvet parası mıydı” üzere fazlaca berbat şeyler gelecekti!
Aman Muammer Beyefendi, hiç değilse artık konuşunuz lütfen, bu M.G. neyin nesidir? Geçmişte sorduk, konuşamadınız!.. Ortadan yıllar geçti… O mübarek ağzınızı hiç değilse artık açınız, bize bilgi veriniz!
Yazının tamamını okumak için .
Kelam konusu dolandırıcılık olayında şikâyetçi olmayan tek ismin iddianameye M.G. rumuzu ile geçen kişi olduğuna dikkati çeken Çölaşan, şunları kaydetti:
Pekala kim olabilir ismi gizlenen bu M.G.? O günlerin İçişleri Bakanı Muammer Güler olabilir mi! Basında bu bahiste haberler çıktı. Bu olay Meclis’te Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e sorulduğunda “Benim haberim yok, bir baktırayım” demekle yetindi!.. Ve cevap veremedi! CHP eski milletvekili Umut Oran devrin Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığına soru önergesi verdi. Önerge hasıraltı edildi, karşılık verilmedi!
Artık, o sırada İçişleri Bakanı olan Muammer Güler’e bir sefer daha soruyorum. Olay nasıl olsa unutuldu demesin. Arşiv unutmaz. Yani aşağıdaki sorulara hiç kıvırtmadan açık ve net karşılıklar vermesini istirham ediyorum:
-Beyefendi, Halkbank’ta o günkü parayla tam 908 bin lirası buharlaşan ve iddianamede M.G. olarak geçen şahıs, zat-ı aliniz midir? Evet mi, hayır mı? -Yanıtınız hayır ise neden bu hususta açıklama yapmadınız? -Evet ise paranızı dolandıranlardan neden şikayetçi olmadınız?
Bu para büyük para! Yani Rahmi Koç olsa, Sabancı ailesinin bireyleri bile olsa, vallahi bu parayı dolandırıcılara yedirmez, her vatandaş üzere onlar da hesap sorardı. Periyodun İçişleri Bakanı olan, 17– 25 Aralık operasyonlarında oğlunun konutunda çelik para kasaları, milyonlarca lira ve dolarla bir arada para sayma makineleri ele geçirilen şahıs bu sorulara karşılık vermekle yükümlü idi lakin daima sustu. Artık ortadan yıllar geçti ancak suskunluğunu günümüzde de koruyor.
İki mümkünlük vardı, şunları söyleyebilirdi:
-“Hayır, Halkbank’ın o şubesinde benim param yoktu, ötürüsıyla dolandırılmış değilim. Ben İçişleri Bakanı Muammer Güler, iddianamede kelamı edilen M.G. değilim.” Ya da: “Evet, o M.G. benim. 908 bin liram buharlaştı lakin şikayetçi olmadım çünkü….” Lakin eski Bakan Beyefendi bu “Çünkü” sözcüğünün ardını doldurmak zorunda idi. Aksi takdirde insanların aklına bir daha “Acaba rüşvet parası mıydı” üzere fazlaca berbat şeyler gelecekti!
Aman Muammer Beyefendi, hiç değilse artık konuşunuz lütfen, bu M.G. neyin nesidir? Geçmişte sorduk, konuşamadınız!.. Ortadan yıllar geçti… O mübarek ağzınızı hiç değilse artık açınız, bize bilgi veriniz!
Yazının tamamını okumak için .