Sözcü müellifi Necati Hakikat, şiddetli yağış niçiniyle sel ve heyelan felaketi yaşayan, 6 kişinin hayatını yitirdiği Rize ile ilgili bölgeye giden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Etraf ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nu eleştirdi.
Necati Gerçek, “Sel vurup da beşerler ölünce Cumhurbaşkanı’nın talimatı ile Rize’ye giden 3 Bakan’dan (Süleyman Soylu-Murat Kurum-Adil Karaismailoğlu) şu cümleleri duymak isterdik” diyerek şunları sıraladı:
“Rize’de ve tüm Karadeniz’de taşkın debisi hesaplarını kusursuz yaptık. Tabiatın bölgede ne kadar HES’i kaldırabileceğinin şaşmaz ölçüsünü bulduk ve buna mutlaka uyulmasını sağladık. HES sahibi yandaşları hiç kayırmadık. Killi toprak üzerine HES dikerken çok set yapmak zorunda kalıp, epeyce ağaç keserek tabiatın “can suyunun emilmesinin” yaratacağı felaketi göz önünde bulundurduk. Akarsuların, derelerin eğiminin öldürmeye değil yaşatmaya dönüştürülmesine, ÇED raporlarının uyduruk yapılmamasına, mahkemelerin karar alırken “Havza Planları Raporları”na dikkat kesilmelerine, dere yataklarını işgal edip bina diken hak bilmezleri oy verici olarak görüp “süfli siyasetçi batağına” saplanmamaya, kaçak bina yapanlardan oy almak için her seçim öncesi “imar barışı” ismi altında kurnazlıklar üretmemeye dikkat etik.
Biz son 20 yıldır Rize’nin ve tüm Karadeniz’in alt yapısını yaparken Hidroloji biliminin şaşmaz ölçüleri; yağmur-topoğrafya-toprak-akış-sel alakana, havza üzerine düşen yağmur suyunu tek noktadan bir göle, dereye, denize, baraja tahliye eden modellemelere, kent ve bölge planlarına, emsal artışlarına, şahsa, firmaya, yandaşa, tanıdığa asla “özel imar verememeye” fazlaca dikkat ettik… Taşkın debisini önledik, akış debisini zenginleştirdik…”
“3 Bakan! Bunları söylemedi. Zira yapmadılar. Üç Bakan! Gerçeği gizledi” diyen Hakikat devamında da, “3 Bakan Rize’de; ’sel sularıyla yıkılan konutların inşasını TOKİ Başkanlığımız eliyle süratle yapacağız…’ dediler. 3 Bakan ‘Burası Rize… Kelam gelmesin Reis’e….’ diye çırpınarak sel sularında boğuldular” diye yazdı.
Yazının tamamını okumak için .
Necati Gerçek, “Sel vurup da beşerler ölünce Cumhurbaşkanı’nın talimatı ile Rize’ye giden 3 Bakan’dan (Süleyman Soylu-Murat Kurum-Adil Karaismailoğlu) şu cümleleri duymak isterdik” diyerek şunları sıraladı:
“Rize’de ve tüm Karadeniz’de taşkın debisi hesaplarını kusursuz yaptık. Tabiatın bölgede ne kadar HES’i kaldırabileceğinin şaşmaz ölçüsünü bulduk ve buna mutlaka uyulmasını sağladık. HES sahibi yandaşları hiç kayırmadık. Killi toprak üzerine HES dikerken çok set yapmak zorunda kalıp, epeyce ağaç keserek tabiatın “can suyunun emilmesinin” yaratacağı felaketi göz önünde bulundurduk. Akarsuların, derelerin eğiminin öldürmeye değil yaşatmaya dönüştürülmesine, ÇED raporlarının uyduruk yapılmamasına, mahkemelerin karar alırken “Havza Planları Raporları”na dikkat kesilmelerine, dere yataklarını işgal edip bina diken hak bilmezleri oy verici olarak görüp “süfli siyasetçi batağına” saplanmamaya, kaçak bina yapanlardan oy almak için her seçim öncesi “imar barışı” ismi altında kurnazlıklar üretmemeye dikkat etik.
Biz son 20 yıldır Rize’nin ve tüm Karadeniz’in alt yapısını yaparken Hidroloji biliminin şaşmaz ölçüleri; yağmur-topoğrafya-toprak-akış-sel alakana, havza üzerine düşen yağmur suyunu tek noktadan bir göle, dereye, denize, baraja tahliye eden modellemelere, kent ve bölge planlarına, emsal artışlarına, şahsa, firmaya, yandaşa, tanıdığa asla “özel imar verememeye” fazlaca dikkat ettik… Taşkın debisini önledik, akış debisini zenginleştirdik…”
“3 Bakan! Bunları söylemedi. Zira yapmadılar. Üç Bakan! Gerçeği gizledi” diyen Hakikat devamında da, “3 Bakan Rize’de; ’sel sularıyla yıkılan konutların inşasını TOKİ Başkanlığımız eliyle süratle yapacağız…’ dediler. 3 Bakan ‘Burası Rize… Kelam gelmesin Reis’e….’ diye çırpınarak sel sularında boğuldular” diye yazdı.
Yazının tamamını okumak için .