AirdropAvcisi
New member
Kitapta, Tanzimat romanı Cezmi’den Cumhuriyet’in birinci yılında yayımlanan Karanfil ve Yasemin’e, Ahmet Midhat Efendi’nin romanlarından Zâniyeler’e kadar çeşitli romanlardaki şairlerin izi sürülüyor.
VakıfBank Kültür Yayınları’nın yayımladığı “Geç Osmanlı Periyodu Romanlarında Şair ve Şiir”; “Şair kimdir?” “Şairleri öbür sanatkarlardan ayıran özellikler var mıdır?”, “Şiir nedir ve nasıl yazılır?” sorularını sorarak Türk romanında şairin ve şiirin edindiği yeri inceliyor.
Akademisyen Bahanur Garan Gökşen’in araştırma yapıtı, şairlerin şiiri nasıl tanımladığını, Divan, Halk ve Batı şiirine yaklaşımlarını, periyotlarının poetik problemlerini, şiirlerini paylaşma sancılarını ve narsisizmle çabalarını geniş çaplı bir incelemeyle okura sunuyor.
“DEVRİN HASTALIĞI”
Şair kimliğinin ve şiir sanatının Türk romanında edindiği yeri romantizm, melankoli, yaratıcılık üzere kavramlar çerçevesinde ele alan muharrir, yapıtında şiir tipi üzerine devrin ünlü tartışmalarına da yer vererek şiirin tarifi üzerine yapılan yorumlara da yer veriyor. “Şair figürünün yaradılışından gelen duygusal kişiliği romantizmin de tesiriyle melankoliye yaklaşmış, “devrin hastalığı” olarak nitelenen melankoli, Batı edebiyatı üzere Türk edebiyatını da tesiri altına almıştır” dedi.
Sayfa: 384
ROMANLARDA SONBAHAR
Gökşen; “İncelenen romanlarda tabiat bağlamında çoklukla sonbahar mevsiminin seçilmesi de melankoli açısından değerlidir, çünkü melankolik şairin kendi ruh durumuyla özdeşleştirdiği mevsim sonbahardır. Buna karşılık çoklukla olayların başladığı bahar mevsimi aşkın ve hayallerin mevsimi olarak nitelendirilmekte, bütün hoşluklar bu mevsimde yaşanmaktadır. Melankoli çerçevesinde yer verilen bir öteki başlık da “Kaybedilen Cennet: Çocukluk”tur, zira çocukluğa hasret duyulması ve geçmiş hoş günlerin hasretle yâd edilmesi romantizm tesirindeki melankolik şairin kendini teselli etmek için başvurduğu bir usuldür.”
“ŞAİRİN YARATICILIĞI”
Ulusal Kütüphane ve İstanbul Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nde şaire ve şiire odaklanan roman araştırmalarından da faydalanarak oluşturulan kitap, “Romanın Şairi”, “Şairin Şiiri” ve “Şairin Yaratıcılığı” halinde üç ana kısımdan oluşuyor. Çalışmanın birinci kısmında romanlarda yer alan şair kahramanlar değerlendirilirken, ikinci kısımda şairin kimliğine ve şiirin tarifine odaklanılıyor.
Bahanur Garan Gökşen
ŞAİR FİGÜRLERİ HAKKINDA KAPSAMLI ÇALIŞMA
Üçüncü kısımda ise şairlerin şiirlerini yaratma kademeleri ele alınarak, bilhassa bir yapıtın meyvelerinin tomurcuklandığı periyot olan “karşılaşma evresi” inceleniyor.
Tanzimat devri romanlarından Cumhuriyet periyodu romanlarına kadar romantizm akımı çerçevesinde romandan romana değişiklik gösteren şair imajının ele alındığı “Geç Osmanlı Periyodu Romanlarında Şair ve Şiir” ideoloji, psikoloji ve sosyoloji ekseninde devrin sanatkarlar üzerinde oluşturduğu ruh halini anlatan kapsamlı bir çalışma olarak dikkat çekiyor.
Ergül Tosun
Kitap sayfası için bağlantı:
[email protected]
VakıfBank Kültür Yayınları’nın yayımladığı “Geç Osmanlı Periyodu Romanlarında Şair ve Şiir”; “Şair kimdir?” “Şairleri öbür sanatkarlardan ayıran özellikler var mıdır?”, “Şiir nedir ve nasıl yazılır?” sorularını sorarak Türk romanında şairin ve şiirin edindiği yeri inceliyor.
Akademisyen Bahanur Garan Gökşen’in araştırma yapıtı, şairlerin şiiri nasıl tanımladığını, Divan, Halk ve Batı şiirine yaklaşımlarını, periyotlarının poetik problemlerini, şiirlerini paylaşma sancılarını ve narsisizmle çabalarını geniş çaplı bir incelemeyle okura sunuyor.
“DEVRİN HASTALIĞI”
Şair kimliğinin ve şiir sanatının Türk romanında edindiği yeri romantizm, melankoli, yaratıcılık üzere kavramlar çerçevesinde ele alan muharrir, yapıtında şiir tipi üzerine devrin ünlü tartışmalarına da yer vererek şiirin tarifi üzerine yapılan yorumlara da yer veriyor. “Şair figürünün yaradılışından gelen duygusal kişiliği romantizmin de tesiriyle melankoliye yaklaşmış, “devrin hastalığı” olarak nitelenen melankoli, Batı edebiyatı üzere Türk edebiyatını da tesiri altına almıştır” dedi.
Sayfa: 384
ROMANLARDA SONBAHAR
Gökşen; “İncelenen romanlarda tabiat bağlamında çoklukla sonbahar mevsiminin seçilmesi de melankoli açısından değerlidir, çünkü melankolik şairin kendi ruh durumuyla özdeşleştirdiği mevsim sonbahardır. Buna karşılık çoklukla olayların başladığı bahar mevsimi aşkın ve hayallerin mevsimi olarak nitelendirilmekte, bütün hoşluklar bu mevsimde yaşanmaktadır. Melankoli çerçevesinde yer verilen bir öteki başlık da “Kaybedilen Cennet: Çocukluk”tur, zira çocukluğa hasret duyulması ve geçmiş hoş günlerin hasretle yâd edilmesi romantizm tesirindeki melankolik şairin kendini teselli etmek için başvurduğu bir usuldür.”
“ŞAİRİN YARATICILIĞI”
Ulusal Kütüphane ve İstanbul Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nde şaire ve şiire odaklanan roman araştırmalarından da faydalanarak oluşturulan kitap, “Romanın Şairi”, “Şairin Şiiri” ve “Şairin Yaratıcılığı” halinde üç ana kısımdan oluşuyor. Çalışmanın birinci kısmında romanlarda yer alan şair kahramanlar değerlendirilirken, ikinci kısımda şairin kimliğine ve şiirin tarifine odaklanılıyor.
Bahanur Garan Gökşen
ŞAİR FİGÜRLERİ HAKKINDA KAPSAMLI ÇALIŞMA
Üçüncü kısımda ise şairlerin şiirlerini yaratma kademeleri ele alınarak, bilhassa bir yapıtın meyvelerinin tomurcuklandığı periyot olan “karşılaşma evresi” inceleniyor.
Tanzimat devri romanlarından Cumhuriyet periyodu romanlarına kadar romantizm akımı çerçevesinde romandan romana değişiklik gösteren şair imajının ele alındığı “Geç Osmanlı Periyodu Romanlarında Şair ve Şiir” ideoloji, psikoloji ve sosyoloji ekseninde devrin sanatkarlar üzerinde oluşturduğu ruh halini anlatan kapsamlı bir çalışma olarak dikkat çekiyor.
Ergül Tosun
Kitap sayfası için bağlantı:
[email protected]