JoKeR
Active member
• Sizi tanıyabilir miyiz?
İsmim Özkan, aslen Malatyalıyım. 1988 yılında İstanbul Fatih’te doğdum. Kocaeli Üniversitesi İktisat kısmı mezunuyum. Yüksek lisansımı da birebir üniversitede iktisadi fikir tarihi alanında yaptım. Şu an bir kurumun insan kaynakları departmanında çalışıyorum ve yaklaşık bir ay evvel de eşimle birlikte Tilmiz Sahhaf’ı kurduk, burada hizmet veriyoruz.
Tilmiz Sahhaf.
• Sahaf dükkanınızın ismi Tilmiz, manası nedir? niye bu ismi tercih ettiniz?
Sahafımız için isim arayışına girdiğimizde kulağa beğenilen gelsin ve bizi tabir eden bir isim olsun kanısıyla hayli bir söz taraması yaptık. Tilmiz her vakit gözümün önünde olan, en epeyce duyduğum sözlerden bir tanesiydi. Tilmiz, talebe, öğrenci manalarına geliyor. Bizim kitapla bağımız de bir hoca öğrenci alakası üzeredir zira kitap okuyan birisi aslında kitaptan ilim talep eder. Bu ismi koyarken gayemiz yalnızca rızkımızı kazanmak değil hem de kitaplara ve bir hakikate talebelik yapmaktı. Etrafımıza da danıştık ve nihayetinde Tilmiz Sahhaf ortaya çıkmış oldu.
Tilmiz Sahhaf.
• Ne vakitten beri bu işi yapıyorsunuz?
çabucak hemen hayli yeniyiz. Dükkânı 29 Ekim’de devraldık, 3 Kasım’da resmi süreçler bitti, 8 Kasım’da da okurlarımıza kapımızı açtık. Bir aya yaklaştı diyebiliriz.
Tilmiz Sahhaf.
• Daha evvel sahaflık deneyiminiz oldu mu?
Hayır, olmadı. Kitaplarla aram uygundu. Gerek okumayı gerekse kitaba ilişkin kâğıt, mürekkep, kalem üzere nesneleri seviyordum. Bilhassa eski kitaplara merakım vardı. İleriye dönük sahaflık ile alakalı hayallerim vardı, genelde sahaflık deyince emeklilik mesleği olarak anlaşılıyor. Tilmiz Sahafı açınca niçin bu kadar erken açtın da diyenler oldu aslında benim beş on sene daha sonrası için bu biçimde bir niyetim vardı fakat denk geldi ve daha erken açmış olduk.
Tilmiz Sahhaf.
• Kitap teminini nasıl sağlıyorsunuz?
Biz burayı kitaplarıyla birlikte devraldık. Yavaş yavaş kitap temin etmeye de başladık tabi. Bu işin en kıymetli ayağı düzgün kitaba sahip olmak. Satmaktan evvel yeterli kitabı toplayabilmek epeyce değerli. Kitap temininin birinci ayağı; dükkanınız açık olduğu takdirde halktan beşerler konutlarındaki kitaplarını satmak üzere getiriyorlar. Ben kendim satmadığım için ‘’insanlar niçin kitaplarını satarlar ki dursun kütüphanede’’ diye düşünürdüm fakat insanların meskenlerinde kimi vakit tıpkı kitaptan iki tane oluyor, kimi vakit meskenlerini boşaltıyor oluyorlar yahut birisi vefat ediyor onun kütüphanesi boşaltılıyor bu türlü kitaplar bize geliyor onun haricinde eş, dosttan da kitap getirenler oluyor.
Tilmiz Sahhaf.
• Kitap satmaya gelenler içinde kendi kitaplarını satanların yanında ailesinden miras kalan kitapları satanlar da oluyordur…
Evet, örneğin geçenlerde birisi merhum babasının birkaç kitabını satmak için gelmişti. O kitaplar içinde babasının doğduğu günün ilgi cazibeli bir gazetesi de vardı, 1939 yılına ilişkin olan gazete İkinci Dünya Savaşı’nın başladığı günü ‘’Nihayet Harp Başladı’’ manşetiyle ilan ediyordu.
Muhammed Sefa Ulusoy.
• İnsanların kendilerine miras kalmış kitapları satma niçinlerini nasıl gözlemliyorsunuz?
Bireyden bireye değişiyor tabi, kimisinin kitaplarla bir alakası olmuyor, o kitaplarla bir anısı da yoksa getirip satıyor, bazıları de meskende fazlaca yer işgal ettiği için satabiliyor herkes kitapla yaşamayı sevmiyor. Odalar dolusu kitap olunca tozlanması, sık sık paklık gerektirmesi üzere sebeplerden dolayı o meskende yaşamak sıkıntı olabiliyor.
Tilmiz Sahhaf.
• Müşteri kitlenizi nasıl tanımlıyorsunuz?
Dükkânı devralırken arkadaşlarım; ‘’insanlar artık kitap okumuyor’’ ‘’bu işler biraz dijitale döndü’’ ‘’emin misin?’’ üzere tereddütvari sorular sormuşlardı fakat devraldıktan daha sonra baktım ki bilhassa genç bölümden kitaba bir meyil var, en azından içerisinde kitap olan yerleri dolaşmak noktasında bir meyil var diyebilirim bu bile kitaba hürmeti tabir etmesi açısından epeyce değerli. Üsküdar’ın öğrenci potansiyeli kuvvetli şu ana kadar her meslek kümesinden gelenler olmakla bir arada daha epey öğrencilerin geldiğini söyleyebilirim.
• Tilmiz Sahhaf’ta şu an ilgi nazarann kitap cinsleri neler?
Bilhassa Tarih kitapları revaçta. Edebiyat, Siyaset, siyasi tarihi kitapları da alaka görüyor.
• Sahaflar, sırf kitapların satıldığı yerler değil bununla birlikte kültürel sohbetlerin yapıldığı, kitaplar üzerine tartışmaların olduğu ve kitap severler için bir buluşma noktası olmasından dolayı kültürel faaliyetlerin de yapıldığı yerlerdir diyebiliriz, son periyodun değerli sahaflarından Muzaffer Ozak, Raif Yelkenci üzere isimler bu kültürü yaşatmış ve bir daha sonraki nesile de aktarmaya çalışmışlar. Sahaf dükkanlarının toplum içerisinde bu biçimde bir rolü olması gerektiğine inanıyor musunuz, Tilmiz Sahhaf olarak bu minvalde çalışmalarınız var mı? Burada bir masa var bu masa o sohbetlerin yapılacağının da bir nişanesi midir?
Tabi isimlerini saydığınız zatlar yanında kendimi sahaf olarak isimlendirmek hem o zatlara birebir vakitte bu işi layıkıyla yapmış ve yapmakta olan şahıslara hürmetsizlik olur. Bu işin taliplisiyiz diyelim. Sorunuzdaki sıkıntıya gelecek olursam, Buraya gelen herkese bu mevzuyu anlatmaya çalışıyorum. Dükkânı açarken yalnızca kitap alıp satalım halinde bir ticarethane mantığıyla hareket etmedik. olağan olarak rızkımızı kazanacağız ancak buranın bir buluşma noktası olmasını dilek ediyoruz. Öğrenci arkadaşlar, farklı meslek kümelerinden beşerler gelsinler burada kitaplarla hemhal olsunlar, muhabbet edelim, bir şeyleri tartışalım, fikri olarak bir şeylerin alışverişini yapalım, burası küçük bir mektep olsun istiyoruz. Sizin de bahsetmiş olduğuniz üzere burada bir masa var şuan farklı projelerimiz var kimi kursların açılması noktasında fikirlerimiz var örneğin mücellitlik üzere bir atölye çalışması, halka yönelik kısa vadeli kurslar olabilir daha ileriye dönük bir ihtisas kütüphanesi fikrimiz var bilhassa de Siyer alanında bu işi yapmak istiyoruz Bizim hazırlayacağımız ihtisas kütüphanelerinde ilgili arkadaşlar gelsinler burada bir bursiyer üzere hiç bir fiyat ödemeden o kitaplarla çalışmalarını yapsınlar istiyoruz.
Tilmiz Sahhaf.
• Burası bir kütüphane vazifesi de bakılırsacek yani?
İnşallah, dileğimiz o. Olur, olmaz onu vakit gösterecek ama söylemiş olduğiniz nokta epeyce kıymetli burası salt kitapların alınıp satıldığı bir dükkân olmasın istiyoruz.
• Tilmiz Sahhaf, Hüdai yokuşunda bulunmasından dolayı, Gizlice Evliya, Aziz Mahmut Hüdai üzere evliya hazeratına komşu bir dükkân, hem de Üsküdar meydanına epey yakın, kıymetli mimari yapılara da bu noktada komşu sayılırsınız. bu biçimde bir muhitte bulunmak, bu manevi atmosferin içerisinde sahaflık yapmak size neler düşündürüyor?
Bu bizim için katiyetle artı bir motivasyon kaynağı. Ben İstanbul/Fatih doğumluyum. Benim için yerin hem ömrümde tıpkı vakitte ruh halimde önemli manada etkisi vardır. Ben bu biçimde bir dükkânı iki yerde açmak isterdim bir Fatih, iki Üsküdar’da. Bu arzumsa her iki yerin da manevi olarak beni tatmin eden yerler olmasından kaynaklanıyor. bu biçimde bir dükkânı açmak Üsküdar’da nasip oldu, bilhassa bahsetmiş olduğuniz üzere Aziz Mahmut Hüdai Hazretlerinin, Gizlice Evliya’nın çabucak yanı başında bulunmak bizim için önemli bir motivasyon kaynağı oldu. Bunun rahmetini ruhen, manen görüyor, feyzinden faydalanıyoruz.
• Fiyat siyasetinizi nasıl belirliyorsunuz?
Öncelikle kitabın bize ne kadara mal olduğu fiyat siyasetimizi belirlememizde ana etken oluyor. Dükkânın varlığını sürdürebilmesi için kitabın geliş fiyatı ve piyasadaki fiyatı üzerinden bir fiyatlandırma yapıyoruz. Farklı sebeplerden dolayı bir kitap kimi vakit piyasada fahiş fiyatlara satılabiliyor. örneğin baskısı bitmiş ancak yeni olan bir kitabı devasa yükseklikte fiyatlara satmamaya itina gösteriyoruz. Ederi her neyse o tarafta bir fiyat belirlemeye çalışıyoruz. Ne müşterilerimiz, daha doğrusu okurlarımız, ben müşteri demekten pek hoşlanmıyorum okurlarımız diyeyim yani ne okurlarımız üzülsün ne de biz bu işi devam ettiremez duruma gelelim. Ortak noktada buluşmaya çalıştığımız bir fiyat siyaseti gütmeye çalışıyoruz.
Tilmiz Sahhaf.
• Kitap piyasasını domine eden birtakım internet siteleri ve dükkanlar vakit zaman fiyatlarda bir kaosa sebep oluyor diyebiliriz bilhassa baskısı devam eden kitapların sıfırına fazlaca yakın fiyatlarla satılması baskısı bitenlerinse fahiş fiyatlara satılması üzere örneklerle karşılaşıyoruz bu durum öteki sahaflar, ikici el kitapçılar ve internet sitelerinin de fiyatları yükseltmesine sebep oluyor bu olayların kitaba ulaşma ve okuma noktasında aksi bir etkisi var mıdır?
Mutlaka vardır. Piyasayı yönlendiren mahfiller her alanda olduğu üzere tabi ki kitap alanında da var. Bu durum olağan olarak okuru etkiliyor. Bir kitap hakikaten azdır, baskısı da yoktur, gerçekten değerlidir, birinci baskıdır, eski baskıdır bu biçimde bir kitabı alacak kitlenin, alanında uzman beşerler, koleksiyonerler ya da değerini, kıymetini bilen beşerler olması hasebiyle yüksek fiyatlı olması anlaşılabilir bir durum. Baskısı olan yahut yakın vakitte basılacak kitapların kimi vakit hayli fahiş fiyatlarla satıldığını görüyoruz. Diğerleri için bir şey demem hakikat olmaz ancak kendi açımdan bunu yanlışsız bulmuyorum yani bir kitabın baskısı yakın vakitte yapılacaksa ve o an piyasada epeyce fazla kalmamışsa, benim elimde var ise bu durumu fırsatçılığa çevirmeden kitabın gerçek ederi ne ise o fiyatla satmak temel arzum. Değerli olan okurun kitaba ulaşabilmesi, o kitabı olağan ederinde sattığım vakit da kar sağlamış olacağım, kriz anlarını fırsata çevirip kar oranımı yeterlice yükseltmek yerine insanların memnuniyetini kazanmanın daha hakikat olduğuna inanıyorum. Bu durum ticari açıdan baktığınızda da daha makul. Yanlışsız fiyatlarla kitaplarınızı satarsanız her insanın dükkanınıza ayağı alışıyor, bu noktada esnaflık epeyce değerli. kimi vakit üçe beşe bakmadan o şahısla aranızdaki muhabbete ve sürecin devamlılığına bakarsınız…
• Başka sahaflarla tanışır mısınız? Sahaflar içinde nasıl bir münasebet vardır?
Dükkânı devralmadan evvel danışmak için birkaç sahafla tanıştım. Dükkân açılışının vermiş olduğu yoğunluktan dolayı çabucak hemen Üsküdar’daki sahaflarla tanışma fırsatım olmadı lakin ben sahaflar içindeki irtibatın sıkı olması gerektiğine inanıyorum. Sonuçta bu bir meslek, eskilerin tabiriyle bir lonca, ortadaki muhabbetin, uhuvvetin sıkı olması, ticari ilgilerin ötesinde bir münasebetin olması bence kıymetli bunu da en yakındaki sahaflar, kitapçılardan başlamak üzere birinci fırsatta yapacağım inşallah.
Tilmiz Sahhaf.
• Ülkü bir sahaf ve sahaf dükkânı nasıl olmalı?
Her şeydilk evvel bulunduğu semtin, bölgenin gereksinimlerini karşılayabilecek büyüklükte olmalı. Zira daima kitap geliyor, o kitapları depolamanız gerekiyor, sahaflar genelde halk tarafınca istifçi olarak görülebiliyor lakin ben bu biçimde olmamasını istiyorum yani her kitap yerli yerinde olsun, kategorize edilsin, beşerler hangi kitabı nerede bulacağını kolaylıkla anlayabilsin istiyorum bence bir sahafın bu biçimde olması gerekiyor. Evvelce birtakım sahaflara giderdim bir kitap sorduğumda ‘’ya şuralarda olabilir’’ biçiminde karşılıklar aldığım olurdu, ben daha fazlaca onları ikinci el kitapçı diye tabir ediyorum. Yerin tertipli olması, kâfi büyüklükte olması birinci koşul. Beşerlerle münasebetlerin hayli uygun seviyede olması gerekiyor gelen insan kendisini hayli rahat hissetmeli ve hoşnut edilmeli. Rahat dolaşabileceği bir yer olmalı. Başka taraftan Okurlar ile ilgi fazlaca değerli zira kimi okur gelir kederini anlatacak kimsesi yoktur yahut etrafındakilere açamaz size anlatır bir iki saat dinlersiniz, iç dünyasına girmeye çalışırsınız, tahminen muhtaçlığına bakılırsa bir kitap verirsiniz. Başta da konuştuğumuz üzere burası bir dükkândan çok bir mektep olsun… Bence ülkü sahaf bu türlü olmalı.
Tilmiz Sahhaf.
• çabucak hemen çiçeği burnunda bir sahaf olsanız da dükkânı açtığınız bu bir ay içerisinde hoşunuza giden, değerli bulduğunuz bir hadise yaşadınız mı?
Bir gün dükkâna geldiğimde üniversiteye hazırlanan birkaç lise talebesi arkadaş vardı daha evvel de buraya geliyorlarmış, dükkânı devraldığımı duyar duymaz tanışmaya gelmişler onlarla yaptığımız muhabbet ve kurduğumuz bağ epey hoşuma gitti. Onlar üzere genç arkadaşlarla bağlantı halinde olmak, onlarla hemhal olmak bu dükkânı düzgün ki açmışım dediğim bir olay oldu. O akşam yorgundum fakat birden yorgunluğum geçti. Bu usul bağlar beni motive ediyor.
• Sahaf dükkanları maddi olarak varlıklarını sürdürmekte zorlanıyorlar mı?
Onu ben de biraz deneyim edeceğim tabi tahminen bir yıl daha sonra bu soruya yanıt vermek daha kolay olur. Dükkânı devralmadan evvel öteki sahaf arkadaşlarla yaptığım görüşmelerde edindiğim intiba; evet, beşerler bir biçimde geçiniyorlar, maişetlerini kazanıyorlar. Bu mesleğe başlayan birinin aslına bakarsan bu işten güçlü olayım üzere bir niyeti var ise bence sıkıntı ancak kimseye muhtaç olmadan kendisinin, ailesinin geçimini sağlayabilir bence. Kitap piyasası dışardan görünenin bilakis hareketli bir piyasa, beşerler hala kitap okuyor, kitaba merak duyuyor.
• Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.
İsmim Özkan, aslen Malatyalıyım. 1988 yılında İstanbul Fatih’te doğdum. Kocaeli Üniversitesi İktisat kısmı mezunuyum. Yüksek lisansımı da birebir üniversitede iktisadi fikir tarihi alanında yaptım. Şu an bir kurumun insan kaynakları departmanında çalışıyorum ve yaklaşık bir ay evvel de eşimle birlikte Tilmiz Sahhaf’ı kurduk, burada hizmet veriyoruz.
Tilmiz Sahhaf.
• Sahaf dükkanınızın ismi Tilmiz, manası nedir? niye bu ismi tercih ettiniz?
Sahafımız için isim arayışına girdiğimizde kulağa beğenilen gelsin ve bizi tabir eden bir isim olsun kanısıyla hayli bir söz taraması yaptık. Tilmiz her vakit gözümün önünde olan, en epeyce duyduğum sözlerden bir tanesiydi. Tilmiz, talebe, öğrenci manalarına geliyor. Bizim kitapla bağımız de bir hoca öğrenci alakası üzeredir zira kitap okuyan birisi aslında kitaptan ilim talep eder. Bu ismi koyarken gayemiz yalnızca rızkımızı kazanmak değil hem de kitaplara ve bir hakikate talebelik yapmaktı. Etrafımıza da danıştık ve nihayetinde Tilmiz Sahhaf ortaya çıkmış oldu.
Tilmiz Sahhaf.
• Ne vakitten beri bu işi yapıyorsunuz?
çabucak hemen hayli yeniyiz. Dükkânı 29 Ekim’de devraldık, 3 Kasım’da resmi süreçler bitti, 8 Kasım’da da okurlarımıza kapımızı açtık. Bir aya yaklaştı diyebiliriz.
Tilmiz Sahhaf.
• Daha evvel sahaflık deneyiminiz oldu mu?
Hayır, olmadı. Kitaplarla aram uygundu. Gerek okumayı gerekse kitaba ilişkin kâğıt, mürekkep, kalem üzere nesneleri seviyordum. Bilhassa eski kitaplara merakım vardı. İleriye dönük sahaflık ile alakalı hayallerim vardı, genelde sahaflık deyince emeklilik mesleği olarak anlaşılıyor. Tilmiz Sahafı açınca niçin bu kadar erken açtın da diyenler oldu aslında benim beş on sene daha sonrası için bu biçimde bir niyetim vardı fakat denk geldi ve daha erken açmış olduk.
Tilmiz Sahhaf.
• Kitap teminini nasıl sağlıyorsunuz?
Biz burayı kitaplarıyla birlikte devraldık. Yavaş yavaş kitap temin etmeye de başladık tabi. Bu işin en kıymetli ayağı düzgün kitaba sahip olmak. Satmaktan evvel yeterli kitabı toplayabilmek epeyce değerli. Kitap temininin birinci ayağı; dükkanınız açık olduğu takdirde halktan beşerler konutlarındaki kitaplarını satmak üzere getiriyorlar. Ben kendim satmadığım için ‘’insanlar niçin kitaplarını satarlar ki dursun kütüphanede’’ diye düşünürdüm fakat insanların meskenlerinde kimi vakit tıpkı kitaptan iki tane oluyor, kimi vakit meskenlerini boşaltıyor oluyorlar yahut birisi vefat ediyor onun kütüphanesi boşaltılıyor bu türlü kitaplar bize geliyor onun haricinde eş, dosttan da kitap getirenler oluyor.
Tilmiz Sahhaf.
• Kitap satmaya gelenler içinde kendi kitaplarını satanların yanında ailesinden miras kalan kitapları satanlar da oluyordur…
Evet, örneğin geçenlerde birisi merhum babasının birkaç kitabını satmak için gelmişti. O kitaplar içinde babasının doğduğu günün ilgi cazibeli bir gazetesi de vardı, 1939 yılına ilişkin olan gazete İkinci Dünya Savaşı’nın başladığı günü ‘’Nihayet Harp Başladı’’ manşetiyle ilan ediyordu.
Muhammed Sefa Ulusoy.
• İnsanların kendilerine miras kalmış kitapları satma niçinlerini nasıl gözlemliyorsunuz?
Bireyden bireye değişiyor tabi, kimisinin kitaplarla bir alakası olmuyor, o kitaplarla bir anısı da yoksa getirip satıyor, bazıları de meskende fazlaca yer işgal ettiği için satabiliyor herkes kitapla yaşamayı sevmiyor. Odalar dolusu kitap olunca tozlanması, sık sık paklık gerektirmesi üzere sebeplerden dolayı o meskende yaşamak sıkıntı olabiliyor.
Tilmiz Sahhaf.
• Müşteri kitlenizi nasıl tanımlıyorsunuz?
Dükkânı devralırken arkadaşlarım; ‘’insanlar artık kitap okumuyor’’ ‘’bu işler biraz dijitale döndü’’ ‘’emin misin?’’ üzere tereddütvari sorular sormuşlardı fakat devraldıktan daha sonra baktım ki bilhassa genç bölümden kitaba bir meyil var, en azından içerisinde kitap olan yerleri dolaşmak noktasında bir meyil var diyebilirim bu bile kitaba hürmeti tabir etmesi açısından epeyce değerli. Üsküdar’ın öğrenci potansiyeli kuvvetli şu ana kadar her meslek kümesinden gelenler olmakla bir arada daha epey öğrencilerin geldiğini söyleyebilirim.
• Tilmiz Sahhaf’ta şu an ilgi nazarann kitap cinsleri neler?
Bilhassa Tarih kitapları revaçta. Edebiyat, Siyaset, siyasi tarihi kitapları da alaka görüyor.
• Sahaflar, sırf kitapların satıldığı yerler değil bununla birlikte kültürel sohbetlerin yapıldığı, kitaplar üzerine tartışmaların olduğu ve kitap severler için bir buluşma noktası olmasından dolayı kültürel faaliyetlerin de yapıldığı yerlerdir diyebiliriz, son periyodun değerli sahaflarından Muzaffer Ozak, Raif Yelkenci üzere isimler bu kültürü yaşatmış ve bir daha sonraki nesile de aktarmaya çalışmışlar. Sahaf dükkanlarının toplum içerisinde bu biçimde bir rolü olması gerektiğine inanıyor musunuz, Tilmiz Sahhaf olarak bu minvalde çalışmalarınız var mı? Burada bir masa var bu masa o sohbetlerin yapılacağının da bir nişanesi midir?
Tabi isimlerini saydığınız zatlar yanında kendimi sahaf olarak isimlendirmek hem o zatlara birebir vakitte bu işi layıkıyla yapmış ve yapmakta olan şahıslara hürmetsizlik olur. Bu işin taliplisiyiz diyelim. Sorunuzdaki sıkıntıya gelecek olursam, Buraya gelen herkese bu mevzuyu anlatmaya çalışıyorum. Dükkânı açarken yalnızca kitap alıp satalım halinde bir ticarethane mantığıyla hareket etmedik. olağan olarak rızkımızı kazanacağız ancak buranın bir buluşma noktası olmasını dilek ediyoruz. Öğrenci arkadaşlar, farklı meslek kümelerinden beşerler gelsinler burada kitaplarla hemhal olsunlar, muhabbet edelim, bir şeyleri tartışalım, fikri olarak bir şeylerin alışverişini yapalım, burası küçük bir mektep olsun istiyoruz. Sizin de bahsetmiş olduğuniz üzere burada bir masa var şuan farklı projelerimiz var kimi kursların açılması noktasında fikirlerimiz var örneğin mücellitlik üzere bir atölye çalışması, halka yönelik kısa vadeli kurslar olabilir daha ileriye dönük bir ihtisas kütüphanesi fikrimiz var bilhassa de Siyer alanında bu işi yapmak istiyoruz Bizim hazırlayacağımız ihtisas kütüphanelerinde ilgili arkadaşlar gelsinler burada bir bursiyer üzere hiç bir fiyat ödemeden o kitaplarla çalışmalarını yapsınlar istiyoruz.
Tilmiz Sahhaf.
• Burası bir kütüphane vazifesi de bakılırsacek yani?
İnşallah, dileğimiz o. Olur, olmaz onu vakit gösterecek ama söylemiş olduğiniz nokta epeyce kıymetli burası salt kitapların alınıp satıldığı bir dükkân olmasın istiyoruz.
• Tilmiz Sahhaf, Hüdai yokuşunda bulunmasından dolayı, Gizlice Evliya, Aziz Mahmut Hüdai üzere evliya hazeratına komşu bir dükkân, hem de Üsküdar meydanına epey yakın, kıymetli mimari yapılara da bu noktada komşu sayılırsınız. bu biçimde bir muhitte bulunmak, bu manevi atmosferin içerisinde sahaflık yapmak size neler düşündürüyor?
Bu bizim için katiyetle artı bir motivasyon kaynağı. Ben İstanbul/Fatih doğumluyum. Benim için yerin hem ömrümde tıpkı vakitte ruh halimde önemli manada etkisi vardır. Ben bu biçimde bir dükkânı iki yerde açmak isterdim bir Fatih, iki Üsküdar’da. Bu arzumsa her iki yerin da manevi olarak beni tatmin eden yerler olmasından kaynaklanıyor. bu biçimde bir dükkânı açmak Üsküdar’da nasip oldu, bilhassa bahsetmiş olduğuniz üzere Aziz Mahmut Hüdai Hazretlerinin, Gizlice Evliya’nın çabucak yanı başında bulunmak bizim için önemli bir motivasyon kaynağı oldu. Bunun rahmetini ruhen, manen görüyor, feyzinden faydalanıyoruz.
• Fiyat siyasetinizi nasıl belirliyorsunuz?
Öncelikle kitabın bize ne kadara mal olduğu fiyat siyasetimizi belirlememizde ana etken oluyor. Dükkânın varlığını sürdürebilmesi için kitabın geliş fiyatı ve piyasadaki fiyatı üzerinden bir fiyatlandırma yapıyoruz. Farklı sebeplerden dolayı bir kitap kimi vakit piyasada fahiş fiyatlara satılabiliyor. örneğin baskısı bitmiş ancak yeni olan bir kitabı devasa yükseklikte fiyatlara satmamaya itina gösteriyoruz. Ederi her neyse o tarafta bir fiyat belirlemeye çalışıyoruz. Ne müşterilerimiz, daha doğrusu okurlarımız, ben müşteri demekten pek hoşlanmıyorum okurlarımız diyeyim yani ne okurlarımız üzülsün ne de biz bu işi devam ettiremez duruma gelelim. Ortak noktada buluşmaya çalıştığımız bir fiyat siyaseti gütmeye çalışıyoruz.
Tilmiz Sahhaf.
• Kitap piyasasını domine eden birtakım internet siteleri ve dükkanlar vakit zaman fiyatlarda bir kaosa sebep oluyor diyebiliriz bilhassa baskısı devam eden kitapların sıfırına fazlaca yakın fiyatlarla satılması baskısı bitenlerinse fahiş fiyatlara satılması üzere örneklerle karşılaşıyoruz bu durum öteki sahaflar, ikici el kitapçılar ve internet sitelerinin de fiyatları yükseltmesine sebep oluyor bu olayların kitaba ulaşma ve okuma noktasında aksi bir etkisi var mıdır?
Mutlaka vardır. Piyasayı yönlendiren mahfiller her alanda olduğu üzere tabi ki kitap alanında da var. Bu durum olağan olarak okuru etkiliyor. Bir kitap hakikaten azdır, baskısı da yoktur, gerçekten değerlidir, birinci baskıdır, eski baskıdır bu biçimde bir kitabı alacak kitlenin, alanında uzman beşerler, koleksiyonerler ya da değerini, kıymetini bilen beşerler olması hasebiyle yüksek fiyatlı olması anlaşılabilir bir durum. Baskısı olan yahut yakın vakitte basılacak kitapların kimi vakit hayli fahiş fiyatlarla satıldığını görüyoruz. Diğerleri için bir şey demem hakikat olmaz ancak kendi açımdan bunu yanlışsız bulmuyorum yani bir kitabın baskısı yakın vakitte yapılacaksa ve o an piyasada epeyce fazla kalmamışsa, benim elimde var ise bu durumu fırsatçılığa çevirmeden kitabın gerçek ederi ne ise o fiyatla satmak temel arzum. Değerli olan okurun kitaba ulaşabilmesi, o kitabı olağan ederinde sattığım vakit da kar sağlamış olacağım, kriz anlarını fırsata çevirip kar oranımı yeterlice yükseltmek yerine insanların memnuniyetini kazanmanın daha hakikat olduğuna inanıyorum. Bu durum ticari açıdan baktığınızda da daha makul. Yanlışsız fiyatlarla kitaplarınızı satarsanız her insanın dükkanınıza ayağı alışıyor, bu noktada esnaflık epeyce değerli. kimi vakit üçe beşe bakmadan o şahısla aranızdaki muhabbete ve sürecin devamlılığına bakarsınız…
• Başka sahaflarla tanışır mısınız? Sahaflar içinde nasıl bir münasebet vardır?
Dükkânı devralmadan evvel danışmak için birkaç sahafla tanıştım. Dükkân açılışının vermiş olduğu yoğunluktan dolayı çabucak hemen Üsküdar’daki sahaflarla tanışma fırsatım olmadı lakin ben sahaflar içindeki irtibatın sıkı olması gerektiğine inanıyorum. Sonuçta bu bir meslek, eskilerin tabiriyle bir lonca, ortadaki muhabbetin, uhuvvetin sıkı olması, ticari ilgilerin ötesinde bir münasebetin olması bence kıymetli bunu da en yakındaki sahaflar, kitapçılardan başlamak üzere birinci fırsatta yapacağım inşallah.
Tilmiz Sahhaf.
• Ülkü bir sahaf ve sahaf dükkânı nasıl olmalı?
Her şeydilk evvel bulunduğu semtin, bölgenin gereksinimlerini karşılayabilecek büyüklükte olmalı. Zira daima kitap geliyor, o kitapları depolamanız gerekiyor, sahaflar genelde halk tarafınca istifçi olarak görülebiliyor lakin ben bu biçimde olmamasını istiyorum yani her kitap yerli yerinde olsun, kategorize edilsin, beşerler hangi kitabı nerede bulacağını kolaylıkla anlayabilsin istiyorum bence bir sahafın bu biçimde olması gerekiyor. Evvelce birtakım sahaflara giderdim bir kitap sorduğumda ‘’ya şuralarda olabilir’’ biçiminde karşılıklar aldığım olurdu, ben daha fazlaca onları ikinci el kitapçı diye tabir ediyorum. Yerin tertipli olması, kâfi büyüklükte olması birinci koşul. Beşerlerle münasebetlerin hayli uygun seviyede olması gerekiyor gelen insan kendisini hayli rahat hissetmeli ve hoşnut edilmeli. Rahat dolaşabileceği bir yer olmalı. Başka taraftan Okurlar ile ilgi fazlaca değerli zira kimi okur gelir kederini anlatacak kimsesi yoktur yahut etrafındakilere açamaz size anlatır bir iki saat dinlersiniz, iç dünyasına girmeye çalışırsınız, tahminen muhtaçlığına bakılırsa bir kitap verirsiniz. Başta da konuştuğumuz üzere burası bir dükkândan çok bir mektep olsun… Bence ülkü sahaf bu türlü olmalı.
Tilmiz Sahhaf.
• çabucak hemen çiçeği burnunda bir sahaf olsanız da dükkânı açtığınız bu bir ay içerisinde hoşunuza giden, değerli bulduğunuz bir hadise yaşadınız mı?
Bir gün dükkâna geldiğimde üniversiteye hazırlanan birkaç lise talebesi arkadaş vardı daha evvel de buraya geliyorlarmış, dükkânı devraldığımı duyar duymaz tanışmaya gelmişler onlarla yaptığımız muhabbet ve kurduğumuz bağ epey hoşuma gitti. Onlar üzere genç arkadaşlarla bağlantı halinde olmak, onlarla hemhal olmak bu dükkânı düzgün ki açmışım dediğim bir olay oldu. O akşam yorgundum fakat birden yorgunluğum geçti. Bu usul bağlar beni motive ediyor.
• Sahaf dükkanları maddi olarak varlıklarını sürdürmekte zorlanıyorlar mı?
Onu ben de biraz deneyim edeceğim tabi tahminen bir yıl daha sonra bu soruya yanıt vermek daha kolay olur. Dükkânı devralmadan evvel öteki sahaf arkadaşlarla yaptığım görüşmelerde edindiğim intiba; evet, beşerler bir biçimde geçiniyorlar, maişetlerini kazanıyorlar. Bu mesleğe başlayan birinin aslına bakarsan bu işten güçlü olayım üzere bir niyeti var ise bence sıkıntı ancak kimseye muhtaç olmadan kendisinin, ailesinin geçimini sağlayabilir bence. Kitap piyasası dışardan görünenin bilakis hareketli bir piyasa, beşerler hala kitap okuyor, kitaba merak duyuyor.
• Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.