Aram Ekin Duran
Türkiye son senelerda Karadeniz’de gerçekleştirdiği doğal gaz arama faaliyetleri ile global güç kesiminde dikkat çekiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son deklare ettiğı 135 milyar metreküplük doğal gaz keşfinin akabinde, iktisat idaresi Türkiye’nin toplam doğal gaz keşfinin 540 milyar metreküpe ulaştığını deklare etti. Bu ölçünün tamamının çıkarılması halinde, Türkiye’nin 10-12 yıllık doğal gaz gereksiniminin karşılanabileceği ve tüketicilerin doğal gazı daha ucuza satın alabileceği hesapları yapılıyor. Türkiye 21 Ağustos 2020’de Tuna-1 ismi verilen Sakarya Gaz Alanı’nda 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi bulunduğu açıklanmış, 17 Ekim 2020’de ise 85 milyar metreküp daha rezerv bulunduğu ilan edilmişti. Son olarak 4 Haziran 2021 tarihinde Filyos Doğal Gaz İşletme Tesisi’nin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 135 milyar metreküp yeni rezerv keşfedildiğini açıklamıştı.
“Bulunan rezerv değil, kaynak”
Hükümet tarafınca açıklanan doğal gaz rezervi keşiflerini DW Türkçe’ye kıymetlendiren Güç Siyasetleri Uzmanı Necdet Pamir, “Yapılan açıklamalar, ‘peşin parayı gördün ya, gül bakalım’ diyen Nasrettin Hoca fıkrasına benziyor” diye konuşuyor. Bulunduğu açıklanan rezervlerin, doğal gaz rezervi değil doğal gaz kaynağı olduğuna vurgu yapan Necdet Pamir, “Bu kadar az sayıda kuyu delerek, bu biçimdesi bir rezerv açıklanamaz. Ortada bir kaynak olsa da, ne kadarının rezerv olarak belirlenip çıkarılabileceğini şu an için söylemek bilimsel olarak mümkün değil” diyor.
“Meslek örgütlerinin suskunluğu hayret verici”
İktidarın doğalgaz keşifleri üzerinden yaptığı açıklamaların global güç piyasası aktörleri açısından büyük bir mana tabir etmediğini savunan Pamir, “Burada gerçek tabloyu anlatma vazifesi Türkiye’deki güç bölümü meslek örgütlerinin, bu işin uzmanlarının işi. Fakat bu kısımlardaki suskunluk da hayret verici” diyor.
Pamir, bulunduğu söylenen rezervlerin tamamının çıkması halinde bile Türkiye tüketiminin lakin 10 yılının karşılanabileceğini belirterek, “Hükümetin doğal gaz ithalatını bitireceğiz telaffuzları de gerçekdışı. 10 yıl daha sonra rezerv bitince ne yapacaksınız? Mecbur bir daha ithalat yapacaksınız” değerlendirmesinde bulunuyor.
EPDK: Gaz kontratı 1 Ekim’de sunulacak
Öte yandan AKP iktidarı, son devirde açıklanan doğal gaz keşiflerini finansal piyasalara da yatırım aracı olarak sunma hazırlığı yapıyor. EPDK Lideri Mustafa Yılmaz, 9 Haziran’da Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, piyasa bedelinin bugünkü fiyatlarla 100 milyar doları aştığını söylemiş olduği Karadeniz gazının 1 Ekim’de devreye alınacak Vadeli Gaz Piyasası’nda (VGP) “Karadeniz Gazı Kontratı” ismiyle piyasaya sunulacağını ve ticaretinin yapılabileceğini deklare etti.
Türkiye’nin Karadeniz’deki yeni doğal gaz keşfiyle rezervin 540 milyar metreküpe ulaştığını, bu keşiflerin Türkiye’yi doğal gaz ticaret merkezi olma amacına yaklaştırdığını söz eden Yılmaz, VGP ile piyasa oyuncularına yeni seçenekler sunularak ileriye dönük fiyat belirsizliğinin en aza indirilebileceğini söylemiş oldu.
“İthalat mutabakatları 2022’den itibaren sona erecek”
Yılmaz’ın verdiği bilgilere göre, yerli doğal gaz 2023 üretim yılı vade alınarak doğal gaz borsasında vadeli kontratlarla satılacak. Türkiye’nin bölgesinde birinci kez doğal gaz borsasını faaliyete geçiren ülke olduğunu lisana getiren Yılmaz, doğal gaz keşfinin Türkiye’nin yıllık 45-50 milyar metreküp düzeyinde olan ithalatını değerli ölçüde azaltacağını vurgulayarak, uzun vadeli doğal gaz ithalat mutabakatlarının da 2022 prestijiyle kademeli olarak sona ereceğini de söylemiş oldu.
Pekala Türkiye’nin çıkaracağı Karadeniz Gaz Kontratı, memleketler arası yatırımcılardan ilgi görür mü?
“Gaz çıkarmanın ek maliyetleri olacak”
Finans şirketleri, kurumsal ve ferdi yatırımcılara yatırım stratejileri geliştiren ve 100’e yakın ülkenin para ve sermaye piyasalarını takip eden STRFS’nin Başstratejisti Atahan Çelebi, doğal gaz üreticisi ve satıcısı ülkelerin fiziki teslim ve/veya fiyat değişimine dayalı nakdi uzlaşı temelli vadeli süreç piyasaları açma eğiliminde olduğuna işaret ediyor. Buradaki gayenin doğal gaz meblağlarında öngörülebilirliğin artması ve belirsizliklerin azaltılması olduğunu kaydeden Çelebi, Türkiye’nin de açıklanan son doğal gaz keşiflerinden daha sonra bu biçimde bir yola girdiğini belirtiyor.
Buna rağmen doğal gazın vadeli süreç piyasalarındaki fiyatının coğrafya bazında farklılaştığını anlatan Çelebi, “Bu noktada doğal gazın çıkarım maliyeti, dağıtım maliyeti, stoklama imkanları üzere faktörler ülkeler içindeki doğal gaz fiyatlarının farklılaştırmasına yol açar. Karadeniz’deki gaz faaliyetlerine baktığımızda iklim şartlarının değişkenlik göstermesi ve gazın deniz altından çıkarılıyor olması muhtemelen karşımıza ek ve değişkenlik gösteren maliyetler çıkaracaktır” diye konuşuyor.
“Piyasa ülke ortasında ve sonlu olur”
Bu özellikleri niçiniyle Türkiye kökenli doğal gazın global ortalamalara kıyasla yüksek fiyatta ve rölatif olarak daha dalgalı olacağını söz eden Çelebi, “Ayrıca birinci kademede üretimin düşük bir düzeyde, üç – beş milyar metreküp, gerçekleşecek olması piyasanın birinci devirlerde düşük hacimli kalmasını da birlikteinde getirecektir” biçiminde konuşuyor.
Global piyasalara büsbütün entegre bir vadeli gaz piyasası için çıkarım, stoklama ve dağıtım kanallarının tam olarak işlerlik kazanması gerektiğinin altını çizen STRFS Başstratejisti, bu niçinle yakın gelecekte milletlerarası yatırımcıların Türkiye’deki vadeli gaz piyasasına ilgi göstermesinin zayıf bir ihtimal olduğu görüşünde. Çelebi, “Bu manada ülkemiz vadeli gaz piyasasının uzun periyotta fonksiyonel olabileceğini, kısa periyotta ise bu piyasayı lakin ülke içerisinde ve sonlu seviyede kullanılabilir bir yapı olarak görüyoruz” değerlendirmesinde bulunuyor.
Tüketimin yüzde 99,7’si ithalat
Güç Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafınca hazırlanan “Doğal Gaz Piyasası 2020 Yılı Dal Raporu”na nazaran, 2020 yılı sonu prestijiyle Türkiye’de doğal gaz dağıtım kesiminde faaliyet gösteren 72 dağıtım şirketi bulunuyor. 81 vilayet merkezinin tamamı da dahil olmak üzere toplamda 554 ilçe ve 35 beldeye doğal gaz arzı sağlanırken, 16,8 milyon aboneye ve 656 bin hür tüketiciye ulaşılmış durumda. 2020 yılında Türkiye toplam doğalgaz tüketiminin yüzde 99,7’sini ithalatla karşıladı. bundan evvelki yıla göre yüzde 6,45 ithalat artışı yaşanırken, ithalatın yaklaşık yüzde 34’ü Rusya’dan yapıldı. Doğal gaz ithalatında Rusya’yı Azerbaycan, İran, Cezayir ve Nijerya takip ediyor.
Türkiye son senelerda Karadeniz’de gerçekleştirdiği doğal gaz arama faaliyetleri ile global güç kesiminde dikkat çekiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son deklare ettiğı 135 milyar metreküplük doğal gaz keşfinin akabinde, iktisat idaresi Türkiye’nin toplam doğal gaz keşfinin 540 milyar metreküpe ulaştığını deklare etti. Bu ölçünün tamamının çıkarılması halinde, Türkiye’nin 10-12 yıllık doğal gaz gereksiniminin karşılanabileceği ve tüketicilerin doğal gazı daha ucuza satın alabileceği hesapları yapılıyor. Türkiye 21 Ağustos 2020’de Tuna-1 ismi verilen Sakarya Gaz Alanı’nda 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi bulunduğu açıklanmış, 17 Ekim 2020’de ise 85 milyar metreküp daha rezerv bulunduğu ilan edilmişti. Son olarak 4 Haziran 2021 tarihinde Filyos Doğal Gaz İşletme Tesisi’nin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 135 milyar metreküp yeni rezerv keşfedildiğini açıklamıştı.
“Bulunan rezerv değil, kaynak”
Hükümet tarafınca açıklanan doğal gaz rezervi keşiflerini DW Türkçe’ye kıymetlendiren Güç Siyasetleri Uzmanı Necdet Pamir, “Yapılan açıklamalar, ‘peşin parayı gördün ya, gül bakalım’ diyen Nasrettin Hoca fıkrasına benziyor” diye konuşuyor. Bulunduğu açıklanan rezervlerin, doğal gaz rezervi değil doğal gaz kaynağı olduğuna vurgu yapan Necdet Pamir, “Bu kadar az sayıda kuyu delerek, bu biçimdesi bir rezerv açıklanamaz. Ortada bir kaynak olsa da, ne kadarının rezerv olarak belirlenip çıkarılabileceğini şu an için söylemek bilimsel olarak mümkün değil” diyor.
“Meslek örgütlerinin suskunluğu hayret verici”
İktidarın doğalgaz keşifleri üzerinden yaptığı açıklamaların global güç piyasası aktörleri açısından büyük bir mana tabir etmediğini savunan Pamir, “Burada gerçek tabloyu anlatma vazifesi Türkiye’deki güç bölümü meslek örgütlerinin, bu işin uzmanlarının işi. Fakat bu kısımlardaki suskunluk da hayret verici” diyor.
Pamir, bulunduğu söylenen rezervlerin tamamının çıkması halinde bile Türkiye tüketiminin lakin 10 yılının karşılanabileceğini belirterek, “Hükümetin doğal gaz ithalatını bitireceğiz telaffuzları de gerçekdışı. 10 yıl daha sonra rezerv bitince ne yapacaksınız? Mecbur bir daha ithalat yapacaksınız” değerlendirmesinde bulunuyor.
EPDK: Gaz kontratı 1 Ekim’de sunulacak
Öte yandan AKP iktidarı, son devirde açıklanan doğal gaz keşiflerini finansal piyasalara da yatırım aracı olarak sunma hazırlığı yapıyor. EPDK Lideri Mustafa Yılmaz, 9 Haziran’da Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, piyasa bedelinin bugünkü fiyatlarla 100 milyar doları aştığını söylemiş olduği Karadeniz gazının 1 Ekim’de devreye alınacak Vadeli Gaz Piyasası’nda (VGP) “Karadeniz Gazı Kontratı” ismiyle piyasaya sunulacağını ve ticaretinin yapılabileceğini deklare etti.
Türkiye’nin Karadeniz’deki yeni doğal gaz keşfiyle rezervin 540 milyar metreküpe ulaştığını, bu keşiflerin Türkiye’yi doğal gaz ticaret merkezi olma amacına yaklaştırdığını söz eden Yılmaz, VGP ile piyasa oyuncularına yeni seçenekler sunularak ileriye dönük fiyat belirsizliğinin en aza indirilebileceğini söylemiş oldu.
“İthalat mutabakatları 2022’den itibaren sona erecek”
Yılmaz’ın verdiği bilgilere göre, yerli doğal gaz 2023 üretim yılı vade alınarak doğal gaz borsasında vadeli kontratlarla satılacak. Türkiye’nin bölgesinde birinci kez doğal gaz borsasını faaliyete geçiren ülke olduğunu lisana getiren Yılmaz, doğal gaz keşfinin Türkiye’nin yıllık 45-50 milyar metreküp düzeyinde olan ithalatını değerli ölçüde azaltacağını vurgulayarak, uzun vadeli doğal gaz ithalat mutabakatlarının da 2022 prestijiyle kademeli olarak sona ereceğini de söylemiş oldu.
Pekala Türkiye’nin çıkaracağı Karadeniz Gaz Kontratı, memleketler arası yatırımcılardan ilgi görür mü?
“Gaz çıkarmanın ek maliyetleri olacak”
Finans şirketleri, kurumsal ve ferdi yatırımcılara yatırım stratejileri geliştiren ve 100’e yakın ülkenin para ve sermaye piyasalarını takip eden STRFS’nin Başstratejisti Atahan Çelebi, doğal gaz üreticisi ve satıcısı ülkelerin fiziki teslim ve/veya fiyat değişimine dayalı nakdi uzlaşı temelli vadeli süreç piyasaları açma eğiliminde olduğuna işaret ediyor. Buradaki gayenin doğal gaz meblağlarında öngörülebilirliğin artması ve belirsizliklerin azaltılması olduğunu kaydeden Çelebi, Türkiye’nin de açıklanan son doğal gaz keşiflerinden daha sonra bu biçimde bir yola girdiğini belirtiyor.
Buna rağmen doğal gazın vadeli süreç piyasalarındaki fiyatının coğrafya bazında farklılaştığını anlatan Çelebi, “Bu noktada doğal gazın çıkarım maliyeti, dağıtım maliyeti, stoklama imkanları üzere faktörler ülkeler içindeki doğal gaz fiyatlarının farklılaştırmasına yol açar. Karadeniz’deki gaz faaliyetlerine baktığımızda iklim şartlarının değişkenlik göstermesi ve gazın deniz altından çıkarılıyor olması muhtemelen karşımıza ek ve değişkenlik gösteren maliyetler çıkaracaktır” diye konuşuyor.
“Piyasa ülke ortasında ve sonlu olur”
Bu özellikleri niçiniyle Türkiye kökenli doğal gazın global ortalamalara kıyasla yüksek fiyatta ve rölatif olarak daha dalgalı olacağını söz eden Çelebi, “Ayrıca birinci kademede üretimin düşük bir düzeyde, üç – beş milyar metreküp, gerçekleşecek olması piyasanın birinci devirlerde düşük hacimli kalmasını da birlikteinde getirecektir” biçiminde konuşuyor.
Global piyasalara büsbütün entegre bir vadeli gaz piyasası için çıkarım, stoklama ve dağıtım kanallarının tam olarak işlerlik kazanması gerektiğinin altını çizen STRFS Başstratejisti, bu niçinle yakın gelecekte milletlerarası yatırımcıların Türkiye’deki vadeli gaz piyasasına ilgi göstermesinin zayıf bir ihtimal olduğu görüşünde. Çelebi, “Bu manada ülkemiz vadeli gaz piyasasının uzun periyotta fonksiyonel olabileceğini, kısa periyotta ise bu piyasayı lakin ülke içerisinde ve sonlu seviyede kullanılabilir bir yapı olarak görüyoruz” değerlendirmesinde bulunuyor.
Tüketimin yüzde 99,7’si ithalat
Güç Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafınca hazırlanan “Doğal Gaz Piyasası 2020 Yılı Dal Raporu”na nazaran, 2020 yılı sonu prestijiyle Türkiye’de doğal gaz dağıtım kesiminde faaliyet gösteren 72 dağıtım şirketi bulunuyor. 81 vilayet merkezinin tamamı da dahil olmak üzere toplamda 554 ilçe ve 35 beldeye doğal gaz arzı sağlanırken, 16,8 milyon aboneye ve 656 bin hür tüketiciye ulaşılmış durumda. 2020 yılında Türkiye toplam doğalgaz tüketiminin yüzde 99,7’sini ithalatla karşıladı. bundan evvelki yıla göre yüzde 6,45 ithalat artışı yaşanırken, ithalatın yaklaşık yüzde 34’ü Rusya’dan yapıldı. Doğal gaz ithalatında Rusya’yı Azerbaycan, İran, Cezayir ve Nijerya takip ediyor.