JoKeR
Active member
Hava sıcaklıklarının 35 derecenin altına düşmediği şu günlerde bilhassa bal tüketmeyi seven vatandaşların akıllarında ‘balı nasıl saklamalıyım’ sorusu oluşuyor. Satıcılar, yüksek sıcaklıklara karşın balın buzdolabına konulmaması konusunda vatandaşları uyarırken, direkt güneş ışığına da maruz bırakılmaması gerektiğini söylemiş oldu.
İHA
Sıcak havalardan korkarak buzdolabına konan balda oluşan kristalleşme, glikoz konulduğunun işaretçisi olduğundan bu balın yenilmemesi öneriliyor.
İHA
“Balı buzdolabına koymayın, direkt güneş ışığına maruz bırakmayın”
Eskişehir’de yöresel lezzetler üzerine satış yapan işletmeci Elif Yıldız, bal ile ilgili biroldukça bilgi kirliliği olduğunu, hayli fazla seçeneği olan balın özgünlüğünün birçok vakit ayırt edilemediğini aktardı. Balın saklanması konusunda konuşan Yıldız, “Bal asla sıcakta bozulmaz. Petekli balda ise peteği eriyebilir. Balın üretiminde üreticiler arıyı bilhassa soğuk havalara maruz bırakmazlar, ısı istikrarı için gayret verirler biz de arının ürettiği balı buzdolabına koyma ihtiyacı duymayız. Balı saklarken en sık yapılan yanlışlardan biri direkt güneşe bırakmak, başkası ise buzdolabına koymaktır. Balın raf ömrü epeyce uzundur. Şayet orjinal doğal bal ise 2-2,5 yıla kadar dayanabilir” diyerek balın buzdolabına konmasının gereksiz olduğunu belirtti.
İHA
“Kristalleşen balı tüketmeyin”
Kışın olağan bir mutfak dolabında saklanan balın da donabileceğini lisana getiren Elif Yıldız, bu durumda balı ‘benmari’ yani sıcak suyun üzerine bir kap içerisinde eritme metodu kullanılabileceğini aktardı. Donan balın kaşıkla denetim edilerek tüketilmesi gerektiğini tabir eden Yıldız, “Normal bir mutfak dolabında saklarken de bal kimi vakit donma yapabilir. Şayet orjinal balsa kışın donabiliyor. Donma yapan balı direkt ısıya maruz bırakmak yerine benmari yordamı ile yinedan eski haline getirebilirler.
İHA
Ancak şayet yazın sıcaklardan korkup buzdolabına koyarsanız da balınız donar, burada da dikkat edilmesi gereken birtakım şeyler var. Donan balınızı kaşıkla denetim ettiğinizde çıtır çıtır şekerlenme sesi gelmiyorsa, sürülebilir bir çikolata kıvamındaysa bu orjinal baldır. Kristalleştiyse şayet mutlaka yemeyin ve çöpe atın. Bu bala glikoz konulmuştur, özgün değildir” diyerek tekliflerde bulundu.
İHA
Sıcak havalardan korkarak buzdolabına konan balda oluşan kristalleşme, glikoz konulduğunun işaretçisi olduğundan bu balın yenilmemesi öneriliyor.
İHA
“Balı buzdolabına koymayın, direkt güneş ışığına maruz bırakmayın”
Eskişehir’de yöresel lezzetler üzerine satış yapan işletmeci Elif Yıldız, bal ile ilgili biroldukça bilgi kirliliği olduğunu, hayli fazla seçeneği olan balın özgünlüğünün birçok vakit ayırt edilemediğini aktardı. Balın saklanması konusunda konuşan Yıldız, “Bal asla sıcakta bozulmaz. Petekli balda ise peteği eriyebilir. Balın üretiminde üreticiler arıyı bilhassa soğuk havalara maruz bırakmazlar, ısı istikrarı için gayret verirler biz de arının ürettiği balı buzdolabına koyma ihtiyacı duymayız. Balı saklarken en sık yapılan yanlışlardan biri direkt güneşe bırakmak, başkası ise buzdolabına koymaktır. Balın raf ömrü epeyce uzundur. Şayet orjinal doğal bal ise 2-2,5 yıla kadar dayanabilir” diyerek balın buzdolabına konmasının gereksiz olduğunu belirtti.
İHA
“Kristalleşen balı tüketmeyin”
Kışın olağan bir mutfak dolabında saklanan balın da donabileceğini lisana getiren Elif Yıldız, bu durumda balı ‘benmari’ yani sıcak suyun üzerine bir kap içerisinde eritme metodu kullanılabileceğini aktardı. Donan balın kaşıkla denetim edilerek tüketilmesi gerektiğini tabir eden Yıldız, “Normal bir mutfak dolabında saklarken de bal kimi vakit donma yapabilir. Şayet orjinal balsa kışın donabiliyor. Donma yapan balı direkt ısıya maruz bırakmak yerine benmari yordamı ile yinedan eski haline getirebilirler.
İHA
Ancak şayet yazın sıcaklardan korkup buzdolabına koyarsanız da balınız donar, burada da dikkat edilmesi gereken birtakım şeyler var. Donan balınızı kaşıkla denetim ettiğinizde çıtır çıtır şekerlenme sesi gelmiyorsa, sürülebilir bir çikolata kıvamındaysa bu orjinal baldır. Kristalleştiyse şayet mutlaka yemeyin ve çöpe atın. Bu bala glikoz konulmuştur, özgün değildir” diyerek tekliflerde bulundu.