JoKeR
Active member
Halk Sıhhati Ana Bilim Kolu Lideri ve Tekirdağ Tabip Odası Lideri Doç. Dr. Gamze Varol Saraçoğlu, müsilajın tesirli olduğu Marmara Denizi’ne yüzmeye girenlerde olumsuz tesirler görülebileceğini lisana getirdi.
Müsilajın insanlarda epeyce farklı tesirleri olabileceğini belirten Saraçoğlu, “Denize girildiğinde temas yoluyla birtakım lezyonlarla karşılaşabiliriz. Ciltte döküntüler, kızarıklıklar, bununla ilişkili olarak kaşıntılar, istenmeyen tepkilerle karşılaşabiliriz, alerjik tepkiler başta olmak üzere. Ayrıyeten bu salyanın orada yaşayan mikroorganizmaların beden sıvısı olduğunu biliyoruz fakat uzun müddettir de denizle temas halinde ve birtakım öbür ziyan verici mikroorganizmaların burada ürüyor olması ayrıca yani cilde temas yani dermatolojik tepkilere da niye olabilir. Enfeksiyon hastalıklarına yol açabilir. Örneğin; göz enfeksiyonları, kulak enfeksiyonları, mide- bağırsak enfeksiyonları üzere. ötürüsıyla aslında halk sıhhatine ya da bireyin sıhhatine bu cins olumsuz tesirleri gözlemleyebiliriz, bekliyoruz” dedi.
DHA
‘KORKUMUZ, MİKROORGANİZMALARIN DİREKT BEDENE ALINMASI’
Doç. Dr. Saraçoğlu, açık yarası olanların denize girmemesi gerektiğinin altını çizerek, “Burada temel kaygımız; denize girip cilt temasıyla ilgili olan tepkilerin ötesinde. Deniz canlılarını tüketiyoruz. Bu müsilajdan deniz canlıları da nasibini alıyor. Bu müsilajın deniz suyu sıcaklığını artırdığını biliyoruz. aslına bakarsanız deniz suyu sıcaklığı arttığı için müsilaj bu kadar fazla.
DHA
Bir de müsilajın varlığı motamot global iklim değişikliği, havanın ısınması, atmosferin ısınması üzere deniz suyunu da ısındırıyor, sıcaklığını artırıyor. bu biçimde olunca orada deniz suyunda bulunan birtakım mikroorganizmaların üremesi için daha verimli ortam yaratılmış oluyor. bu biçimde olunca temel endişemiz o mikroorganizmaların direkt insan bedenine alınması. İşte ishalli hastalıklar, ateşli hastalıklar; bunun için endişeleniyoruz, korkuyoruz” diye konuştu.
Marmara Denizi’nin müsilajdan evvel de belli bölgelerinde kirlilik olduğunu söyleyen Saraçoğlu, “Müsilajın olmadığı yerlerde bile denize girenlerin çıktıktan daha sonra ciltlerinde birtakım yağ bezeleri, kalıntıların olduğunu görüyoruz. Müsilaj olmadan da Marmara’nın denize girmeye uygun olup olmadığı ayrıyeten tahminen tartışmalı” dedi.
Müsilajın insanlarda epeyce farklı tesirleri olabileceğini belirten Saraçoğlu, “Denize girildiğinde temas yoluyla birtakım lezyonlarla karşılaşabiliriz. Ciltte döküntüler, kızarıklıklar, bununla ilişkili olarak kaşıntılar, istenmeyen tepkilerle karşılaşabiliriz, alerjik tepkiler başta olmak üzere. Ayrıyeten bu salyanın orada yaşayan mikroorganizmaların beden sıvısı olduğunu biliyoruz fakat uzun müddettir de denizle temas halinde ve birtakım öbür ziyan verici mikroorganizmaların burada ürüyor olması ayrıca yani cilde temas yani dermatolojik tepkilere da niye olabilir. Enfeksiyon hastalıklarına yol açabilir. Örneğin; göz enfeksiyonları, kulak enfeksiyonları, mide- bağırsak enfeksiyonları üzere. ötürüsıyla aslında halk sıhhatine ya da bireyin sıhhatine bu cins olumsuz tesirleri gözlemleyebiliriz, bekliyoruz” dedi.
DHA
‘KORKUMUZ, MİKROORGANİZMALARIN DİREKT BEDENE ALINMASI’
Doç. Dr. Saraçoğlu, açık yarası olanların denize girmemesi gerektiğinin altını çizerek, “Burada temel kaygımız; denize girip cilt temasıyla ilgili olan tepkilerin ötesinde. Deniz canlılarını tüketiyoruz. Bu müsilajdan deniz canlıları da nasibini alıyor. Bu müsilajın deniz suyu sıcaklığını artırdığını biliyoruz. aslına bakarsanız deniz suyu sıcaklığı arttığı için müsilaj bu kadar fazla.
DHA
Bir de müsilajın varlığı motamot global iklim değişikliği, havanın ısınması, atmosferin ısınması üzere deniz suyunu da ısındırıyor, sıcaklığını artırıyor. bu biçimde olunca orada deniz suyunda bulunan birtakım mikroorganizmaların üremesi için daha verimli ortam yaratılmış oluyor. bu biçimde olunca temel endişemiz o mikroorganizmaların direkt insan bedenine alınması. İşte ishalli hastalıklar, ateşli hastalıklar; bunun için endişeleniyoruz, korkuyoruz” diye konuştu.
Marmara Denizi’nin müsilajdan evvel de belli bölgelerinde kirlilik olduğunu söyleyen Saraçoğlu, “Müsilajın olmadığı yerlerde bile denize girenlerin çıktıktan daha sonra ciltlerinde birtakım yağ bezeleri, kalıntıların olduğunu görüyoruz. Müsilaj olmadan da Marmara’nın denize girmeye uygun olup olmadığı ayrıyeten tahminen tartışmalı” dedi.