Yeni Akit muharriri Vehbi Kara, “28 Şubat zulmü ve mağdur edilen insanlara haklarının verilmesi konusu sürekli ertelenmiş ve unutturulmaya çalışılmıştır. Bu mevzuda hükümet üyeleri tarafınca vaat edilmiş kaç kelamlar vardır. Lakin birfazlaca siyasetçi kör, sağır ve dilsiz rolünü üstlenerek yapması gereken bakılırsavleri ihmal etmiştir. goren zannedecektir ki; hükümetten bir lütuf bekleniyor. Yahut devlet ulufe dağıtıyor ve kimi beşerler bunu istiyor.” niyetini lisana getirdi.
Kara yazısında, “Ne münasebet efendim! Devletin zulüm ve haksızlık yaparak ordudan ve kamu kurumlarından atmış olduğu binlerce insanın özlük haklarının iade edilmesini ve hiç olmaz ise tazminatlarının verilmesini istiyoruz. Zira anayasa ve kanunlar ile belirlenmiş haklar; şahsen devlet tarafınca gasp edilmiştir. bir daha yasalar çerçevesinde yapılan müracaatlar Kamu Denetçiliği Kurumu tarafınca haklı görülüp Meclis’e ve Ak Parti hükümetine “mağdur edilen vatandaşlarımıza haklarının iade edilmesi gerektiği sonucu” bildirilmiştir.” tabirini kullandı.
Kara şunları kaydetti:
“normal olarak CHP’nin özeleştiri yapması kimi darbeci 28 Şubat generallerinin rütbelerinin sökülerek mahpusa atılmasından daha sonra olmuştur. Geç de olsa yapılan yanlışın farkına vardıkları için kendilerini tebrik ediyorum. Lakin bu acı gerçeği Ak Parti hükümetine ve Adalet Bakanlarına anlatmak; “deveye hendek atlatmaktan” daha zordur. Zira kamuoyuna epeyce yanlış bilgiler verilerek halkımız aldatılmaktadır. Ayrıyeten ben de bir 28 Şubat mağduruyum. Hatta müellif olmamın en kıymetli sebeplerinden bir tanesi; medyada ordumuzda yapılan zulüm ve haksızlıkların lisana getirilmeyişidir.
“28 Şubat mağduru askerlere hakları verilmiştir” kelamı gerçeği yansıtmamaktadır. En azından gerçek olan kısmı epey azdır. Evet, benim de ortasında olduğum Yüksek Askeri Şura mağduru bin civarındaki askere emeklilik hakları verilmiştir. İşte hepsi bu kadar. Binlerce insan tekraren “mağdur insanların haklarını iade edeceğiz” lafına inanmış ve Ak Parti hükümetini desteklemiştir. Son kertede görüyoruz ki; bilhassa Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yıllar evvel vermiş olduğu kelamlar de yerine getirilmemiştir.
Birinci bakanlığı periyodunda mağdurlar için hazırladığı söylenen yasa tasarıları kadük olmuştur. Ne yazık ki; daha sonradan bakan olan Abdülhamit Gül ise bahis hakkında kamuoyu önüne çıkıp kuru birkaç kelam dahi söylememiştir. “
Kara yazısında, “Ne münasebet efendim! Devletin zulüm ve haksızlık yaparak ordudan ve kamu kurumlarından atmış olduğu binlerce insanın özlük haklarının iade edilmesini ve hiç olmaz ise tazminatlarının verilmesini istiyoruz. Zira anayasa ve kanunlar ile belirlenmiş haklar; şahsen devlet tarafınca gasp edilmiştir. bir daha yasalar çerçevesinde yapılan müracaatlar Kamu Denetçiliği Kurumu tarafınca haklı görülüp Meclis’e ve Ak Parti hükümetine “mağdur edilen vatandaşlarımıza haklarının iade edilmesi gerektiği sonucu” bildirilmiştir.” tabirini kullandı.
Kara şunları kaydetti:
“normal olarak CHP’nin özeleştiri yapması kimi darbeci 28 Şubat generallerinin rütbelerinin sökülerek mahpusa atılmasından daha sonra olmuştur. Geç de olsa yapılan yanlışın farkına vardıkları için kendilerini tebrik ediyorum. Lakin bu acı gerçeği Ak Parti hükümetine ve Adalet Bakanlarına anlatmak; “deveye hendek atlatmaktan” daha zordur. Zira kamuoyuna epeyce yanlış bilgiler verilerek halkımız aldatılmaktadır. Ayrıyeten ben de bir 28 Şubat mağduruyum. Hatta müellif olmamın en kıymetli sebeplerinden bir tanesi; medyada ordumuzda yapılan zulüm ve haksızlıkların lisana getirilmeyişidir.
“28 Şubat mağduru askerlere hakları verilmiştir” kelamı gerçeği yansıtmamaktadır. En azından gerçek olan kısmı epey azdır. Evet, benim de ortasında olduğum Yüksek Askeri Şura mağduru bin civarındaki askere emeklilik hakları verilmiştir. İşte hepsi bu kadar. Binlerce insan tekraren “mağdur insanların haklarını iade edeceğiz” lafına inanmış ve Ak Parti hükümetini desteklemiştir. Son kertede görüyoruz ki; bilhassa Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yıllar evvel vermiş olduğu kelamlar de yerine getirilmemiştir.
Birinci bakanlığı periyodunda mağdurlar için hazırladığı söylenen yasa tasarıları kadük olmuştur. Ne yazık ki; daha sonradan bakan olan Abdülhamit Gül ise bahis hakkında kamuoyu önüne çıkıp kuru birkaç kelam dahi söylememiştir. “