Yeni Şafak müellifi Nedret Ersanel, ABD’nin Afganistan’dan çekilmesinin akabinde İngiltere, Almanya ve Fransa’nın Kabil’deki gelişmelere ait tavrını değerlendirdiği bugünkü yazısında “Avrupa’nın üç kilit ülkesi, Afganistan’da özel bir siyaset geliştirmeye çalışıyorlar. Üstelik bu plan yalnızca Kabil’i kapsamıyor; Irak merkezli daha geniş bir alanı hedefliyor” dedi.
İngiltere’nin Afganistan’da kalınması gerektiğini düşündüğünü yazan Ersanel, “Berlin, Paris ve Londra’ya artık ABD’den daha epey bakmalıyız.. Afganistan’dan daha sonra bölgeye; Kafkasya’dan Yemen’e, Akdeniz’den Afganistan’ın Çin sonuna bakışlarını gölge üzere izlemeliyiz” dedi.
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın 20 Ağustos’ta “ABD karar alıyor, biz uyguluyoruz. Avrupa’nın Washington’a bağımlılığı azaltılmalı. Afganistan’dan daha sonra NATO müttefiklerinin kendi temel misyonu haricindeki dış vazifelerin manası olup olmadığını tartışmalıyız” açıklamasına yer veren Ersanel, Almanya’ın Amerikan istihbaratının kendisini ve başka müttefik ülkeleri Afganistan konusunda yanlış yönlendirdiğini düşündüğünü yazdı.
Türkiye’nin Afganistan’dan çekilmesinin akabinde Maas’ın apar topar Türkiye’ye geldiğini ve Antalya’da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Taliban’la münasebetler konusunu görüştüğünü yazan Yeni Şafak muharriri, “ABD’yi iterken, Taliban’la ve Türkiye’nin bu bağlamdaki özel yeriyle ilgilenen Berlin’i, İngiltere ve Fransa’nın geliştirmeye başladığı durumlarla bir arada değerlendirmeliyiz” diye yazdı.
Maas’ın Türkiye bulunduğu sırada Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Irak’ı ziyaret etiğini ve Musul ile Bağdat’ı ziyaret etmeden “Fransa ve İngiltere, Kabil’de BM denetiminde güvenlik bölgesi oluşturma maksadıyla ortak tasarı sunacaklar. Teklifimiz, bir inançlı bölge tanımlamayı amaçlıyor” açıklaması yaptığını söz eden Ersanel, şöyleki devam etti:
“Anlıyoruz ki, Avrupa’nın üç kilit ülkesi, Afganistan’da özel bir siyaset geliştirmeye çalışıyorlar. Üstelik bu plan yalnızca Kabil’i kapsamıyor; Irak merkezli daha geniş bir alanı hedefliyor.
‘Daha geniş’i Türkiye penceresinden ele aldığımızda, en sürpriz ülkelerin bile tıpkı Maas üzere Ankara’ya meylettiğidir…
Irak’ta gerçekleştirilen ve ‘olağan dışı’, ‘içeriğinden bir şey çıkmasına gerek olmadan’, Katar, Mısır, BAE, Ürdün, Fransa, Türkiye, S. Arabistan, İran’ı bir ortaya getirmesi kâfi sayılan ‘Bağdat Konferansı’ dikkat caziptir.”
Türkiye’nin Kabil’deki askerlerini çekse de Afganistan’daki varlığını birfazlaca yolla müdafaaya çalıştığını yazan Ersanel, “Bunun için Kabil’de yeni hükûmet ve özel muahedeler beklendiği belirli. Yanı sıra, ağızları ne söylerse söylesin, İngiltere, Fransa, Almanya ve ABD’nin, tıpkı Rusya ve Çin üzere, Taliban’la alakaya hazır oldukları bilinmeli” dedi.
Yazının tamamını okumak için
İngiltere’nin Afganistan’da kalınması gerektiğini düşündüğünü yazan Ersanel, “Berlin, Paris ve Londra’ya artık ABD’den daha epey bakmalıyız.. Afganistan’dan daha sonra bölgeye; Kafkasya’dan Yemen’e, Akdeniz’den Afganistan’ın Çin sonuna bakışlarını gölge üzere izlemeliyiz” dedi.
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın 20 Ağustos’ta “ABD karar alıyor, biz uyguluyoruz. Avrupa’nın Washington’a bağımlılığı azaltılmalı. Afganistan’dan daha sonra NATO müttefiklerinin kendi temel misyonu haricindeki dış vazifelerin manası olup olmadığını tartışmalıyız” açıklamasına yer veren Ersanel, Almanya’ın Amerikan istihbaratının kendisini ve başka müttefik ülkeleri Afganistan konusunda yanlış yönlendirdiğini düşündüğünü yazdı.
Türkiye’nin Afganistan’dan çekilmesinin akabinde Maas’ın apar topar Türkiye’ye geldiğini ve Antalya’da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Taliban’la münasebetler konusunu görüştüğünü yazan Yeni Şafak muharriri, “ABD’yi iterken, Taliban’la ve Türkiye’nin bu bağlamdaki özel yeriyle ilgilenen Berlin’i, İngiltere ve Fransa’nın geliştirmeye başladığı durumlarla bir arada değerlendirmeliyiz” diye yazdı.
Maas’ın Türkiye bulunduğu sırada Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Irak’ı ziyaret etiğini ve Musul ile Bağdat’ı ziyaret etmeden “Fransa ve İngiltere, Kabil’de BM denetiminde güvenlik bölgesi oluşturma maksadıyla ortak tasarı sunacaklar. Teklifimiz, bir inançlı bölge tanımlamayı amaçlıyor” açıklaması yaptığını söz eden Ersanel, şöyleki devam etti:
“Anlıyoruz ki, Avrupa’nın üç kilit ülkesi, Afganistan’da özel bir siyaset geliştirmeye çalışıyorlar. Üstelik bu plan yalnızca Kabil’i kapsamıyor; Irak merkezli daha geniş bir alanı hedefliyor.
‘Daha geniş’i Türkiye penceresinden ele aldığımızda, en sürpriz ülkelerin bile tıpkı Maas üzere Ankara’ya meylettiğidir…
Irak’ta gerçekleştirilen ve ‘olağan dışı’, ‘içeriğinden bir şey çıkmasına gerek olmadan’, Katar, Mısır, BAE, Ürdün, Fransa, Türkiye, S. Arabistan, İran’ı bir ortaya getirmesi kâfi sayılan ‘Bağdat Konferansı’ dikkat caziptir.”
Türkiye’nin Kabil’deki askerlerini çekse de Afganistan’daki varlığını birfazlaca yolla müdafaaya çalıştığını yazan Ersanel, “Bunun için Kabil’de yeni hükûmet ve özel muahedeler beklendiği belirli. Yanı sıra, ağızları ne söylerse söylesin, İngiltere, Fransa, Almanya ve ABD’nin, tıpkı Rusya ve Çin üzere, Taliban’la alakaya hazır oldukları bilinmeli” dedi.
Yazının tamamını okumak için