Meriç Irmağı üzerinden Yunanistan’a geçtikten daha sonra çok soğuk havada mahsur kaldıklarını duyuran 17 Türk sığınmacı, geri itilme tehdidine karşı toplumsal medyadan memleketler arası kuruluşlar ve Yunan makamlarına yardım davetinde bulundu.
Ortalarında 5 çocuk ve 4 hanımın da bulunduğu küme, cep telefonlarıyla çektikleri İngilizce ve Türkçe görüntüler ile beraber konum bilgisi de paylaştı. Ortalarında yardım talebi için ayrılan iki kişinin de geri dönmediklerini lisana getirdi.
İsminin Yalçın Toker olduğunu ve Türkiye’deki baskıdan kaçtıklarını söyleyen şahıs, görüntüde, “Yunan makamlarına sesleniyorum. Kümemizde toplam 17 kişi var. İçimizden iki kişi yardım istemek için gitti lakin geri dönmediler. Hayatlarından tasa ediyoruz. Burada hava fazlaca soğuk. Acil insani yardıma gereksinimimiz var. Kâfi ölçüde yiyeceğimiz yok. Dondurucu soğuk var. Kümedeki iki arkadaşımız ırmağa düştü, şu anda titriyorlar. Bize yardım ederseniz size minnettar olacağız. Çaresizce sizden insani yardım talebinde bulunuyoruz. Siyasi sığınma başvurusu yapacağız. Hepimizin yasal geçmişi var.” sözlerini kullanıyor.
Türkiye’de karar giymişler
Euronews’in haberine bakılırsa Gülen kümesine yakın olduğunu lisana getiren sığınmacılar, çektikleri başka görüntülerde Türkiye’de haklarında davalar açıldığını ve uzun yıllar mahpusa mahkum edildiklerini anlatıyor.
Durumun, çocuklar için daha güç olduğunu belirten Türk vatandaşları, etraflarında ırmak olduğu, arazi kurallarının zorluğu ve su ıstırabı niçiniyle hareket edemediklerini söylüyor.
“yaşamımız epey önemli tehlikede; bir an evvelden insani yardım istiyoruz”
Bir öteki bayansa, “Şu an burada hayatımız epeyce önemli tehlikede. Nereden ne olacağını bilmiyoruz. Burada ne kadar kalacağımızı da bilmiyoruz. Yanımızda küçük çocuklarımız da var. Bir an evvelden insani yardım istiyoruz.” diye konuştu
Ortalarında devlet memuru, mühendis ve öğretmen de olduğunu belirten küme üyeleri, Yunan güvenlik güçlerinde geri itilmekten korktuklarını belirtiyor.
Yunanistan’dan Türkiye hududunda göçmenlerin geri itilmesi sorunu
Avrupa Birliği İçişleri Komiseri Ylva Johansson, geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamada, Yunanistan’ın sığınmacıları denizden Türkiye’ye yanlışsız yasa dışı geri ittiğini belirterek, bunun “temel Avrupa bedellerinin ihlali” olduğunu söylemişti.
Ylva Johansson, denizde ve karada geri itmelere ait epey uygun temellendirilmiş raporların temel Avrupa bedellerinin ihlali olduğu değerlendirmesinde bulunmuştu.
Geri itmelerin, AB’nin temel bedellerine meydan okuduğunu ve durdurulması gerektiğini vurgulayan Johansson, “Sınırlarımızı korurken kıymetlerimizi de koruyoruz. Bunlar içinde bir çelişki olamaz. niye Avrupalı olduğumuz için gurur duyuyoruz? niye AB epeyce sayıda insanın yaşamak istediği bir yer? Bunun niçini, bizim değerlerimizdir, temel hakları savunmamızdır.” sözlerini kullanmıştı.
Yunanistan göz yaşartıcı gaz, tazyikli su, ses topu ve plastik mermi kullanıyor
Öte yandan Milletlerarası Af Örgütünün yanı sıra Ege’deki sığınmacıların durumuyla ilgili çalışmalar yapan STK’ların yayımladığı raporlara göre, Yunanistan, Türkiye ile hudut bölgesi olan Meriç’teki kara sonlarını geçmeye çalışanlara göz yaşartıcı gaz, tazyikli su, ses topu ve plastik mermi kullanıyor.
Örgütün raporunda, göçmenlerin Türkiye’ye geri itilmesinin Yunanistan’ın fiili hudut siyaseti haline geldiği belirtilerek Avrupa Birliği’nin Atina hakkında ihlal prosedürü başlatması istenmişti.
Sonu yasa dışı yollardan geçerek Yunanistan’a giren sığınmacılar, vakit zaman Yunan güvenlik güçlerinin kendilerini darp ettiği, paralarına, pasaportlarına ve ayakkabılarına el koyduğunu ve sonrasındasında Türkiye tarafına geri ittiğini lisana getiriyor.
Ortalarında 5 çocuk ve 4 hanımın da bulunduğu küme, cep telefonlarıyla çektikleri İngilizce ve Türkçe görüntüler ile beraber konum bilgisi de paylaştı. Ortalarında yardım talebi için ayrılan iki kişinin de geri dönmediklerini lisana getirdi.
İsminin Yalçın Toker olduğunu ve Türkiye’deki baskıdan kaçtıklarını söyleyen şahıs, görüntüde, “Yunan makamlarına sesleniyorum. Kümemizde toplam 17 kişi var. İçimizden iki kişi yardım istemek için gitti lakin geri dönmediler. Hayatlarından tasa ediyoruz. Burada hava fazlaca soğuk. Acil insani yardıma gereksinimimiz var. Kâfi ölçüde yiyeceğimiz yok. Dondurucu soğuk var. Kümedeki iki arkadaşımız ırmağa düştü, şu anda titriyorlar. Bize yardım ederseniz size minnettar olacağız. Çaresizce sizden insani yardım talebinde bulunuyoruz. Siyasi sığınma başvurusu yapacağız. Hepimizin yasal geçmişi var.” sözlerini kullanıyor.
Türkiye’de karar giymişler
Euronews’in haberine bakılırsa Gülen kümesine yakın olduğunu lisana getiren sığınmacılar, çektikleri başka görüntülerde Türkiye’de haklarında davalar açıldığını ve uzun yıllar mahpusa mahkum edildiklerini anlatıyor.
Durumun, çocuklar için daha güç olduğunu belirten Türk vatandaşları, etraflarında ırmak olduğu, arazi kurallarının zorluğu ve su ıstırabı niçiniyle hareket edemediklerini söylüyor.
“yaşamımız epey önemli tehlikede; bir an evvelden insani yardım istiyoruz”
Bir öteki bayansa, “Şu an burada hayatımız epeyce önemli tehlikede. Nereden ne olacağını bilmiyoruz. Burada ne kadar kalacağımızı da bilmiyoruz. Yanımızda küçük çocuklarımız da var. Bir an evvelden insani yardım istiyoruz.” diye konuştu
Ortalarında devlet memuru, mühendis ve öğretmen de olduğunu belirten küme üyeleri, Yunan güvenlik güçlerinde geri itilmekten korktuklarını belirtiyor.
Yunanistan’dan Türkiye hududunda göçmenlerin geri itilmesi sorunu
Avrupa Birliği İçişleri Komiseri Ylva Johansson, geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamada, Yunanistan’ın sığınmacıları denizden Türkiye’ye yanlışsız yasa dışı geri ittiğini belirterek, bunun “temel Avrupa bedellerinin ihlali” olduğunu söylemişti.
Ylva Johansson, denizde ve karada geri itmelere ait epey uygun temellendirilmiş raporların temel Avrupa bedellerinin ihlali olduğu değerlendirmesinde bulunmuştu.
Geri itmelerin, AB’nin temel bedellerine meydan okuduğunu ve durdurulması gerektiğini vurgulayan Johansson, “Sınırlarımızı korurken kıymetlerimizi de koruyoruz. Bunlar içinde bir çelişki olamaz. niye Avrupalı olduğumuz için gurur duyuyoruz? niye AB epeyce sayıda insanın yaşamak istediği bir yer? Bunun niçini, bizim değerlerimizdir, temel hakları savunmamızdır.” sözlerini kullanmıştı.
Yunanistan göz yaşartıcı gaz, tazyikli su, ses topu ve plastik mermi kullanıyor
Öte yandan Milletlerarası Af Örgütünün yanı sıra Ege’deki sığınmacıların durumuyla ilgili çalışmalar yapan STK’ların yayımladığı raporlara göre, Yunanistan, Türkiye ile hudut bölgesi olan Meriç’teki kara sonlarını geçmeye çalışanlara göz yaşartıcı gaz, tazyikli su, ses topu ve plastik mermi kullanıyor.
Örgütün raporunda, göçmenlerin Türkiye’ye geri itilmesinin Yunanistan’ın fiili hudut siyaseti haline geldiği belirtilerek Avrupa Birliği’nin Atina hakkında ihlal prosedürü başlatması istenmişti.
Sonu yasa dışı yollardan geçerek Yunanistan’a giren sığınmacılar, vakit zaman Yunan güvenlik güçlerinin kendilerini darp ettiği, paralarına, pasaportlarına ve ayakkabılarına el koyduğunu ve sonrasındasında Türkiye tarafına geri ittiğini lisana getiriyor.