[color=]Hasarsızlık indirimi yeni araçta devam eder mi? Karşılaştırmalı bir forum analizi[/color]
Merhaba herkese; uzun zamandır arabasını değiştirmeyi düşünen biri olarak, “hasarsızlık indirimi yeni araçta devam eder mi?” sorusuna kendi araştırmalarım, acente sohbetleri ve kullanıcı deneyimlerinden derlediğim notlarla yaklaşmak istedim. Aşağıda hem pratikte karşılaştığımız senaryoları hem de tartışmayı canlandıracak bazı soruları paylaşıyorum.
[color=]Önce kısa çerçeve: Hasarsızlık indirimi neyin üzerine “yazılır”?[/color]
Türkiye’de uygulama, poliçe türüne, şirket politikalarına ve sözleşme şartlarına göre değişmekle birlikte genel prensip şu: hasarsızlık indirimi bir “risk geçmişi” göstergesidir ve çoğu şirkette esasen sigorta ettiren/sürücü profiliyle ilişkilendirilir; ancak poliçe teknik olarak araç-plaka bazında düzenlenir. Bu yüzden yeni araca geçişte indirim seviyesinin (kademenin) korunması çoğu zaman mümkündür, fakat şu koşulların bir veya birkaçına bağlı olabilir:
- Poliçeler arasında uzun süreli bir boşluk olmaması (örneğin, aradaki süreyi “makul” tutmak).
- Aynı sigorta ettiren/sürücü grubunun devam etmesi.
- Hasar beyanı, sürücü değişimi, kullanım amacı değişimi gibi risk profilini etkileyen unsurların olmaması.
- Şirket değiştiriliyorsa geçmiş indirim kademesinin belgeyle (hasar basamak yazısı, poliçe dökümü) ispatlanması.
[color=]Trafik mi kasko mu? İki ürünün mantığı farklı[/color]
Zorunlu Trafik Sigortası: Hasarsızlık kademeleri (basamak sistemi) şirketten şirkete detayda farklılık gösterse de, hasarsız geçen yıllarınız yeni araca geçerken genellikle korunabilir. Esas olan, aynı “sigorta ettiren” bilgisiyle ve hasarsız geçmişinizi belgeleyerek yeni poliçeyi açmaktır. Sigortasız geçen uzun bir dönem, basamak düzeyinizi olumsuz etkileyebilir veya başlangıç kademesine dönmenize yol açabilir.
Kasko Sigortası: Kasko ürünleri daha esnektir ve şirket bazında farklı “hasarsızlık koruma” şartları bulunur. Yeni araca geçişte kasko indiriminin taşınması sık görülür; ancak aracın marka/model, yaşı, kullanım tipi (hususi/ticari), sürücü profili gibi kriterleri değişirse indirim oranınız yeniden fiyatlanabilir. Bazı şirketler “hasarsızlık indirimi koruması” ek teminatıyla bir hasarı indirimi bozmadan geçirebilir; yeni araca transferde de bu koruma geçmişinizin değerini artırır.
[color=]Senaryolarla yeni araç geçişi[/color]
1. Eski aracını sattın, hemen yeni araç aldın
- Trafik: Eski poliçenin basamak bilgisi yeni plaka/poliçeye çoğunlukla taşınır.
- Kasko: Hasarsızlık indiriminiz çoğu zaman devam eder; fakat yeni aracın risk primi farklıysa “net indirim” oranı aynı kalsa bile ödeyeceğiniz tutar artabilir/azalabilir.
2. Arada 1–2 ay boşluk var
- Trafik: Bazı şirketler makul boşlukları tolere eder. Uzun boşluklarda basamak sıfırlanması riski artar.
- Kasko: Ürün ve şirket şartı belirleyicidir; acentenizden yazılı teyit alın.
3. Şirket değiştiriyorsunuz
- Trafik & Kasko: Geçmiş kademenizi/poliçe dökümlerinizi sunarsanız çoğu şirket tanır. Sunamazsanız sistem sizi “yeni” sayabilir; fiyat artabilir.
4. Aracı eş/akraba üzerine alıyorsunuz
- Trafik: Sigorta ettiren değişirse, yeni kişinin basamak geçmişi esas alınabilir.
- Kasko: Bazı şirketler hanedeki sürüş deneyimini dikkate alır; yine de ana ölçüt poliçe sahibi/sürücü setidir.
[color=]Hasar bildirimi ve küçük hasarlar: “İndirim bozulur mu?”[/color]
Teknik olarak hasar ödeme sayısı ve türü, indirim kademesini etkileyebilir. Küçük hasarlarda “mini onarım”, cam onarımı gibi muaf/indirim bozmaz uygulamalar şirket/ürün bazında mevcut. Hasarı kendi cebinizden karşılamak mı, yoksa poliçeye işletmek mi? Bu, sonraki yıl ödeyeceğiniz prim farkıyla karşılaştırılarak karar verilmesi gereken bir “matematik” işidir. Forumda sık sorulan soru: “2.000 TL’lik hasarı işletmek mi mantıklı, cebimden ödemek mi?” Cevap: Mevcut indiriminizin kaç puan/kademe düşeceğini ve bunun bir yıllık prim farkına yansımasını acentenizden net prim simülasyonuyla isteyin.
[color=]Karşılaştırmalı bakış: Forumda sık gördüğüm iki yaklaşım[/color]
1) Veri/karar odaklı yaklaşım (sıklıkla erkek kullanıcıların tercih ettiği söylenen perspektif)
- Odak: Sayılar, kademeler, prim simülasyonları, aktüeryal mantık.
- Soru kalıbı: “Geçen yıl 14.500 TL ödedim, bu yıl araç değişti; kademem 6, hasarım yok. Fiyat kaç olur, hangi şirket daha avantajlı?”
- Avantajı: Soğukkanlı karşılaştırma ile “indirim devam eder mi?” sorusunu somut senaryolara çevirir; farklı şirketlerden net teklif alınır, tabloya dökülür.
- Risk: Sadece fiyata kilitlenip teminat kapsamı, istisnalar, hizmet kalitesi (ikame araç, çekici ağı, anlaşmalı servis) gibi “görünmeyen maliyetleri” kaçırma ihtimali.
2) Deneyim/duygu ve toplumsal etki odaklı yaklaşım (sıklıkla kadın kullanıcıların öne çıkardığı söylenen perspektif)
- Odak: Müşteri deneyimi, hasar anındaki destek, çağrı merkezi kalitesi, çevrenin yaşadığı örnekler.
- Soru kalıbı: “Komşum X şirketiyle hasarda çok zorlanmış, Y şirketi ise cam değişiminde sorun çıkarmamış; indirimim bozulmadan yeni araca geçebilir miyim, ama aynı zamanda süreçler sorunsuz olsun.”
- Avantajı: Hasar anının stresini ve zaman maliyetini merkeze koyar; tek başına yüzde birkaç indirim yerine, gerçek hayatta daha “rahat” bir poliçe seçimi yapılır.
- Risk: Anekdotlara fazla ağırlık verildiğinde genellenemeyecek tecrübelerle aşırı ihtiyatlı veya pahalı tercihlere yönelme.
Not: Bunlar katı kategoriler değil; forumda herkes bu iki merceği harmanlayarak daha sağlıklı kararlar veriyor. En iyi sonuç, veriyi ve deneyimi aynı masada buluşturunca çıkıyor.
[color=]Basit hesap mantığı: “İndirim devam etse bile neden fiyat değişir?”[/color]
- Araç faktörü: Yeni aracın parça fiyatı, hasarlanma istatistiği, çalınma riski, hatta sürüş destek sistemleri priminizi değiştirir.
- Bölge ve kullanım: İkamet ettiğiniz il/ilçe, yıllık kilometre, kullanım amacı.
- Sürücü seti: Ek sürücüler, genç sürücü varlığı, hasar geçmişleri.
- Şirket stratejisi: Aynı indirime rağmen şirketler farklı segmentlerde agresif fiyatlama yapabilir.
Dolayısıyla “indirim aynı kaldı, ama prim yükseldi” cümlesi paradoks değil; risk primi değişmiştir.
[color=]Pratik öneriler: Belge, süre, koruma[/color]
- Belgeleyin: Eski poliçeleriniz, hasar dökümleriniz, basamak/kademe yazıları elinizde olsun. Şirket değiştirirken indirim geçmişini kanıtlamak kolaylaşır.
- Süreyi açmayın: Araç değişiminde poliçesiz geçen süreyi kısa tutarsanız kademenizin tanınması daha sorunsuz ilerler.
- Hasarsızlık koruma: Kasko’da bu ek teminat, bir veya belirli türdeki hasarların indirimi bozmamasını sağlayabilir. Yeni araca geçişte “değer” katar.
- Teklifleri standartlaştırın: En az 2–3 şirketten, aynı teminat setiyle teklif alın; sadece fiyata değil, teminat/metin farklarına da bakın.
[color=]Tartışmayı canlandıracak sorular[/color]
- Yeni araca geçtiğinizde, hangi şirket geçmiş indiriminizi en şeffaf ve hızlı biçimde tanıdı? Hangi belgeleri istediler?
- Arada 1–2 ay boşluk yaşayan var mı? Basamakta reset/yükselme yaşayanların deneyimi ne oldu?
- Kasko’da “hasarsızlık koruma” ek teminatı alanlar: Gerçek bir hasarda indiriminiz gerçekten korunabildi mi? Şartlarda sürpriz çıktı mı?
- Fiyat/teminat dengesini nasıl kuruyorsunuz? Prim + hasar anındaki gizli maliyetleri (servis bekleme, ikame araç, muafiyet) birlikte hesaplayan var mı?
- Veri odaklı yaklaşımı benimseyenler: Teklif tablolarınızı nasıl standardize ediyorsunuz? Bir kontrol listesi paylaşır mısınız?
- Deneyim odaklı yaklaşımı benimseyenler: Hangi şirketin hasar süreç yönetimi sizi rahatlattı? Neden?
- Eş/akraba üzerine araç alıp indirimi sorunsuz taşıyabilenler: Hangi şartlar kritik çıktı?
[color=]Sonuç: “Devam eder mi?” sorusunun kısa cevabı ve uzun yolu[/color]
Kısa cevap: Evet, çoğu durumda hasarsızlık indirimi yeni araca devam edebilir; ama bu otomatik bir hak değil, şirket politikaları ve poliçe şartlarıyla şekillenen bir süreç. Uzun yol ise şu üç adımda: geçmişinizi belgeleyin, süreyi açmayın, standart teminatlarla çoklu teklif alın. Forumun gücü de burada: veri tablosu paylaşan kullanıcıyla, hasar anı deneyimini anlatan kullanıcı aynı başlıkta buluştuğunda herkes için daha iyi poliçeler ortaya çıkıyor.
Siz nasıl yaptınız? Yeni araçta indirimi taşırken hangi detay sizi en çok şaşırttı? Şirket/ürün adı vermeden, süreç ve şart paylaşımıyla kolektif bir rehber çıkarabilir miyiz?
Merhaba herkese; uzun zamandır arabasını değiştirmeyi düşünen biri olarak, “hasarsızlık indirimi yeni araçta devam eder mi?” sorusuna kendi araştırmalarım, acente sohbetleri ve kullanıcı deneyimlerinden derlediğim notlarla yaklaşmak istedim. Aşağıda hem pratikte karşılaştığımız senaryoları hem de tartışmayı canlandıracak bazı soruları paylaşıyorum.
[color=]Önce kısa çerçeve: Hasarsızlık indirimi neyin üzerine “yazılır”?[/color]
Türkiye’de uygulama, poliçe türüne, şirket politikalarına ve sözleşme şartlarına göre değişmekle birlikte genel prensip şu: hasarsızlık indirimi bir “risk geçmişi” göstergesidir ve çoğu şirkette esasen sigorta ettiren/sürücü profiliyle ilişkilendirilir; ancak poliçe teknik olarak araç-plaka bazında düzenlenir. Bu yüzden yeni araca geçişte indirim seviyesinin (kademenin) korunması çoğu zaman mümkündür, fakat şu koşulların bir veya birkaçına bağlı olabilir:
- Poliçeler arasında uzun süreli bir boşluk olmaması (örneğin, aradaki süreyi “makul” tutmak).
- Aynı sigorta ettiren/sürücü grubunun devam etmesi.
- Hasar beyanı, sürücü değişimi, kullanım amacı değişimi gibi risk profilini etkileyen unsurların olmaması.
- Şirket değiştiriliyorsa geçmiş indirim kademesinin belgeyle (hasar basamak yazısı, poliçe dökümü) ispatlanması.
[color=]Trafik mi kasko mu? İki ürünün mantığı farklı[/color]
Zorunlu Trafik Sigortası: Hasarsızlık kademeleri (basamak sistemi) şirketten şirkete detayda farklılık gösterse de, hasarsız geçen yıllarınız yeni araca geçerken genellikle korunabilir. Esas olan, aynı “sigorta ettiren” bilgisiyle ve hasarsız geçmişinizi belgeleyerek yeni poliçeyi açmaktır. Sigortasız geçen uzun bir dönem, basamak düzeyinizi olumsuz etkileyebilir veya başlangıç kademesine dönmenize yol açabilir.
Kasko Sigortası: Kasko ürünleri daha esnektir ve şirket bazında farklı “hasarsızlık koruma” şartları bulunur. Yeni araca geçişte kasko indiriminin taşınması sık görülür; ancak aracın marka/model, yaşı, kullanım tipi (hususi/ticari), sürücü profili gibi kriterleri değişirse indirim oranınız yeniden fiyatlanabilir. Bazı şirketler “hasarsızlık indirimi koruması” ek teminatıyla bir hasarı indirimi bozmadan geçirebilir; yeni araca transferde de bu koruma geçmişinizin değerini artırır.
[color=]Senaryolarla yeni araç geçişi[/color]
1. Eski aracını sattın, hemen yeni araç aldın
- Trafik: Eski poliçenin basamak bilgisi yeni plaka/poliçeye çoğunlukla taşınır.
- Kasko: Hasarsızlık indiriminiz çoğu zaman devam eder; fakat yeni aracın risk primi farklıysa “net indirim” oranı aynı kalsa bile ödeyeceğiniz tutar artabilir/azalabilir.
2. Arada 1–2 ay boşluk var
- Trafik: Bazı şirketler makul boşlukları tolere eder. Uzun boşluklarda basamak sıfırlanması riski artar.
- Kasko: Ürün ve şirket şartı belirleyicidir; acentenizden yazılı teyit alın.
3. Şirket değiştiriyorsunuz
- Trafik & Kasko: Geçmiş kademenizi/poliçe dökümlerinizi sunarsanız çoğu şirket tanır. Sunamazsanız sistem sizi “yeni” sayabilir; fiyat artabilir.
4. Aracı eş/akraba üzerine alıyorsunuz
- Trafik: Sigorta ettiren değişirse, yeni kişinin basamak geçmişi esas alınabilir.
- Kasko: Bazı şirketler hanedeki sürüş deneyimini dikkate alır; yine de ana ölçüt poliçe sahibi/sürücü setidir.
[color=]Hasar bildirimi ve küçük hasarlar: “İndirim bozulur mu?”[/color]
Teknik olarak hasar ödeme sayısı ve türü, indirim kademesini etkileyebilir. Küçük hasarlarda “mini onarım”, cam onarımı gibi muaf/indirim bozmaz uygulamalar şirket/ürün bazında mevcut. Hasarı kendi cebinizden karşılamak mı, yoksa poliçeye işletmek mi? Bu, sonraki yıl ödeyeceğiniz prim farkıyla karşılaştırılarak karar verilmesi gereken bir “matematik” işidir. Forumda sık sorulan soru: “2.000 TL’lik hasarı işletmek mi mantıklı, cebimden ödemek mi?” Cevap: Mevcut indiriminizin kaç puan/kademe düşeceğini ve bunun bir yıllık prim farkına yansımasını acentenizden net prim simülasyonuyla isteyin.
[color=]Karşılaştırmalı bakış: Forumda sık gördüğüm iki yaklaşım[/color]
1) Veri/karar odaklı yaklaşım (sıklıkla erkek kullanıcıların tercih ettiği söylenen perspektif)
- Odak: Sayılar, kademeler, prim simülasyonları, aktüeryal mantık.
- Soru kalıbı: “Geçen yıl 14.500 TL ödedim, bu yıl araç değişti; kademem 6, hasarım yok. Fiyat kaç olur, hangi şirket daha avantajlı?”
- Avantajı: Soğukkanlı karşılaştırma ile “indirim devam eder mi?” sorusunu somut senaryolara çevirir; farklı şirketlerden net teklif alınır, tabloya dökülür.
- Risk: Sadece fiyata kilitlenip teminat kapsamı, istisnalar, hizmet kalitesi (ikame araç, çekici ağı, anlaşmalı servis) gibi “görünmeyen maliyetleri” kaçırma ihtimali.
2) Deneyim/duygu ve toplumsal etki odaklı yaklaşım (sıklıkla kadın kullanıcıların öne çıkardığı söylenen perspektif)
- Odak: Müşteri deneyimi, hasar anındaki destek, çağrı merkezi kalitesi, çevrenin yaşadığı örnekler.
- Soru kalıbı: “Komşum X şirketiyle hasarda çok zorlanmış, Y şirketi ise cam değişiminde sorun çıkarmamış; indirimim bozulmadan yeni araca geçebilir miyim, ama aynı zamanda süreçler sorunsuz olsun.”
- Avantajı: Hasar anının stresini ve zaman maliyetini merkeze koyar; tek başına yüzde birkaç indirim yerine, gerçek hayatta daha “rahat” bir poliçe seçimi yapılır.
- Risk: Anekdotlara fazla ağırlık verildiğinde genellenemeyecek tecrübelerle aşırı ihtiyatlı veya pahalı tercihlere yönelme.
Not: Bunlar katı kategoriler değil; forumda herkes bu iki merceği harmanlayarak daha sağlıklı kararlar veriyor. En iyi sonuç, veriyi ve deneyimi aynı masada buluşturunca çıkıyor.
[color=]Basit hesap mantığı: “İndirim devam etse bile neden fiyat değişir?”[/color]
- Araç faktörü: Yeni aracın parça fiyatı, hasarlanma istatistiği, çalınma riski, hatta sürüş destek sistemleri priminizi değiştirir.
- Bölge ve kullanım: İkamet ettiğiniz il/ilçe, yıllık kilometre, kullanım amacı.
- Sürücü seti: Ek sürücüler, genç sürücü varlığı, hasar geçmişleri.
- Şirket stratejisi: Aynı indirime rağmen şirketler farklı segmentlerde agresif fiyatlama yapabilir.
Dolayısıyla “indirim aynı kaldı, ama prim yükseldi” cümlesi paradoks değil; risk primi değişmiştir.
[color=]Pratik öneriler: Belge, süre, koruma[/color]
- Belgeleyin: Eski poliçeleriniz, hasar dökümleriniz, basamak/kademe yazıları elinizde olsun. Şirket değiştirirken indirim geçmişini kanıtlamak kolaylaşır.
- Süreyi açmayın: Araç değişiminde poliçesiz geçen süreyi kısa tutarsanız kademenizin tanınması daha sorunsuz ilerler.
- Hasarsızlık koruma: Kasko’da bu ek teminat, bir veya belirli türdeki hasarların indirimi bozmamasını sağlayabilir. Yeni araca geçişte “değer” katar.
- Teklifleri standartlaştırın: En az 2–3 şirketten, aynı teminat setiyle teklif alın; sadece fiyata değil, teminat/metin farklarına da bakın.
[color=]Tartışmayı canlandıracak sorular[/color]
- Yeni araca geçtiğinizde, hangi şirket geçmiş indiriminizi en şeffaf ve hızlı biçimde tanıdı? Hangi belgeleri istediler?
- Arada 1–2 ay boşluk yaşayan var mı? Basamakta reset/yükselme yaşayanların deneyimi ne oldu?
- Kasko’da “hasarsızlık koruma” ek teminatı alanlar: Gerçek bir hasarda indiriminiz gerçekten korunabildi mi? Şartlarda sürpriz çıktı mı?
- Fiyat/teminat dengesini nasıl kuruyorsunuz? Prim + hasar anındaki gizli maliyetleri (servis bekleme, ikame araç, muafiyet) birlikte hesaplayan var mı?
- Veri odaklı yaklaşımı benimseyenler: Teklif tablolarınızı nasıl standardize ediyorsunuz? Bir kontrol listesi paylaşır mısınız?
- Deneyim odaklı yaklaşımı benimseyenler: Hangi şirketin hasar süreç yönetimi sizi rahatlattı? Neden?
- Eş/akraba üzerine araç alıp indirimi sorunsuz taşıyabilenler: Hangi şartlar kritik çıktı?
[color=]Sonuç: “Devam eder mi?” sorusunun kısa cevabı ve uzun yolu[/color]
Kısa cevap: Evet, çoğu durumda hasarsızlık indirimi yeni araca devam edebilir; ama bu otomatik bir hak değil, şirket politikaları ve poliçe şartlarıyla şekillenen bir süreç. Uzun yol ise şu üç adımda: geçmişinizi belgeleyin, süreyi açmayın, standart teminatlarla çoklu teklif alın. Forumun gücü de burada: veri tablosu paylaşan kullanıcıyla, hasar anı deneyimini anlatan kullanıcı aynı başlıkta buluştuğunda herkes için daha iyi poliçeler ortaya çıkıyor.
Siz nasıl yaptınız? Yeni araçta indirimi taşırken hangi detay sizi en çok şaşırttı? Şirket/ürün adı vermeden, süreç ve şart paylaşımıyla kolektif bir rehber çıkarabilir miyiz?